10 Temmuz 2013

Eski Tahrir yok artık

Evet, 2.5 yıl önceki Tahrir yok. Askeri darbenin yaşandığı gece yüz binlerce kişi darbeyi 'kutlarken' ertesi gün ortaya çıkan zayıf görüntü ilerisi için de ikaz gibi

 

Adeviye’de asker göstericilerin üzerine ateş açarken Tahir’de havai fişeği ateşi eşliğinde kutlama yapanlar 2011’de Mübarek’i deviren yüz binlerin yollarının ayrıldığının, 2.5 yıl önceki anlayıştan koptuğunun  göstergesiydi. Mısır ayaklanmasına darbe ile nokta koyan ordunun adımı bir virgüldür aslında. O virgül ayaklanma ya da kendi deyimleriyle Mısır devriminin devam edeceğini de habercisi. Bugün yönetime el koyan askerler ileride Mısır’da atılacak demokratik adımların önüne geçme kapasitesine sahip değil. Çünkü Mısır’da bu durum aşılmış durumda.  

2.5 yıl önce Tahrir meydanına bakarken, o günkü ruh hali, heyecan, öfke ve karşı çıkışın önüne geçilemeyeceği anlamıştık. İşte o günün dersleri bugüne ışık tutuyor. Aksi halde 2. Tahrir olarak adlandırılan Adeviye’deki direniş mümkün olmazdı. Müslüman Kardeşler Sözcüsü Cihad Haddad “Tahrir taktiklerini Adeviye’ye taşıdık” derken alandaki genç bir kızın “alanları insanlar yaratır, alanlar insanları değil” sözleri anlamlı. Bu nedenle Tahrir bugün bir ruh hali, bir karşı çıkışın adı olarak kalacak artık; darbe kutlamalarının mekanı olarak değil.  

Evet, 2.5 yıl önceki Tahrir yok. Askeri darbenin yaşandığı gece yüz binlerce kişi darbeyi  ‘kutlarken’ ertesi gün ortaya çıkan zayıf görüntü ilerisi için de ikaz gibi. Tahrir’in bileşenleri değişmiş, 2.5 yıl önceki kitle yok artık orada. Hatta, o ‘kutlama’ karmaşasında her türlü iz birbirine karışırken Mursi’ye karşı olup darbeyi savunmayanlar da o karmaşık yapı içinde kaybolup gitmiş durumda.

"Bugün darbeyi destekleyebilirler ama ileride darbeciler kendilerine karşı döndüklerinde acısını çekerler” diyen Tahrir’in yaşlı ziyaretçilerinden biri bu sözleri alçak sesle dile getirirken 2011 Kasım ayını da hatırlatıyordu. O tarihte yine Tahrir meydanındaydık. 2. Tahrir ayaklanması denen dönemde devrimci gençler o dönemin Yüksek Askeri Konseyi’nin kararlarına karşı çıkarak askerle çatışıyordu. 30 yakın genç ölmüştü o vakitler. Müslüman Kardeşler ise alan terk etmiş askerle mücadele yerine seçim çalışmalarına yoğunlaşmıştı. Yaşlı adamın sözleri o günleri hatırlattı.

Ama 2.5 yılın emeği ve deneyimine virgül koyan darbe Mısır’ın demokratikleşmesini geciktireceği gibi sorunu daha da derinleştirecek.

Mısır farklı dinamikleri olan bir ülke. Toplumun büyük çoğunluğunun dindar, demokrasi tecrübesinin çok yeni, Müslüman kardeşlerin güçlü, Selefilerin etkili ancak ülkenin yarısının da 'siyasal islam' olarak adlandırdıkları çizgiye karşı oldukları biliniyor. Mursi’nin cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerin sonuçları da bunu gösteriyor.

2011’de Mübarek devrilirken rejimin ana arterleri gücünü korudu, bu darbe ile de konsolide etme çabasında. Tahrir’in ruhunu kaybetmeye yüz tuttuğu şu günlerde Mübarek yanlıların alanı doldurması da buna delalet. Ama işin tuhaf ve acısı eski devrimci güçlerin de aynı mekanda olması. Onları bir kısmı şimdiden meydandan ayrılacak, belki Adeviye’ye belki de üçüncü bir meydan çıkıp darbeyi protesto edecek. Onların güvensizliğinin kaynağı başkanlık seçiminde eski rejimin adamı olan Ahmet Şefik yerine yeni düzeni temsil eden Mursi’ye oy verip sonradan Mursi’nin kendilerini yalnız bıraktığını hissetmeleri. Bu gerekçe bile darbenin arkasında olmalarını haklı çıkarmayacak. Tüm bunları zaman gösterecek ancak bu olguların hatırlanması bir sonraki adımda askerle ilişki ve demokrasinin gerçek anlamda uygulanması açısından önemli.

Arap ayaklanmalarında eski düzenin yöntemlerini uygulayanlar kaybedecektir. Şimdi bunun başında ordu ve orduyu destekleyenler var.

Yarın: Bundan sonra ne olacak?

 

Yazarın Diğer Yazıları

Dağa çıkılmaması için önce dağdakilerin inmesi gerekiyor

Barış sürecine rağmen çok sayıda gencin Kandil’e yol alması belli bir güvensizliğin göstergesi mi?

Sandık birleştirmiyor, bölüyor!

Irak gibi insanların etnik ve mezhebi kökenlere göre hareket ettiği, oy kullandığı bir ülkede seçimler, tarafları bir araya getirmekten çok uzaklaştırıyor.

Kürtlere haksızlık mı yapılıyor?

Kürt hareketi tarihsel bir zihin altı ve tecrübeyle daha sabırlı ve temkinli ilerlemeye çalışıyor. AKP hükümetini eleştirmekten kaçınmıyor, sokakta yerini alıyor.

"
"