Cocu'nun sahaya çıkardığı kadro çok da itiraz edilecek gibi değildi. Form durumu yerlerde sürünen Giuliano, takıma yarardan çok zarar veren Valbuena ve Comolli'nin sandığının aksine asla dokuz numaraya evrilemeyecek olan Alper dışarıdaydı. Tek soru işareti Josef ve Mehmet Topal'ın aynı anda sahadayken nasıl dizilecekleriydi.
Soru işareti korktuğumuz şekilde cevabını buldu ve ikisi de altı numara olarak dizildi. Orta sahada pas bağlantısı kesildi ve beklerin de artık kanıksanmış verimsizliği ile birleştiğinde ön taraf kendi başına kaldı. Tamamen kapanarak oynayan Malatya önünde Mehmet Ekici fizik yetersizliği, Barış pas alamamanın çaresizliği içindeydi. Slimani'nin çok doğru pivot oyunu ise Ayew'den hiç destek görmedi ve hatta Ayew sahanın açık ara en kötüsüydü. Kötümserlik yapmak istemem ama bu durum, uyum süreci sebepli değilse Ayew, sezonun hayal kırıklığı olabilir.
Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe oyunu domine etmeyi başardı ve hatta Slimani ile gerçek santrfor pozisyonları da buldu ve bu maçın hikayesi tamamen değişebilirdi. Ancak Slimani kaçırırken Volkan, yine ilk gelen şutu büyük bir hatayla içeri alınca o hikaye de yarım kaldı.
Bu maçtaki kayıp maalesef Cocu'ya yazar. Advocaat'ın takımın kalitesizliğinden dolayı, Aykut Kocaman'ın ise nefret edilen felsefesinden dolayı başvurduğu çift ön liberolu, anlamsız yan ve geri paslı ama güya garantici yavaş ve temposuz oyunu ısıtıp yine taraftarın önüne koydu. Plan işlemeyince de çözümü yine Valbuena'nın gevelemelerinde aradı. Cocu'nun şunu unutmaması gerekiyor: 40.000 kişi Aykut Kocaman'ın içi geçmiş oyununu izlemek için almadı o kombineleri.
Henüz sezon başı, herkesin kredisi yerinde ve değişim için tam zamanı şimdi. Cocu, inandığı 4-3/3 sistemine dönsün, sisteminde ne olursa olsun ısrar etsin. Mehmet Topal ve Josef bir arada oynayacaksa Josef'i sekiz numaraya çeksin, Aykut Kocaman'ı kimsenin özlemediğini bilsin. Bu beklerin verimsizliğini muhtemelen transferle çözemeyeceğine göre bari orta sahayı heba etmesin. Fenerbahçe ne kadar eksik olursa olsun Malatya'da yenilecek ve hele son 20 dakikadaki gibi bilinçsizce, panik içinde oynayacak takım değil.
Bir parantez de Hasan Ali için açalım. Mesleğine duyduğu saygıya, profesyonelliğine ve elinden geleni yapmak için sarf ettiği emeğe kimsenin sözü yok ama altı senedir oynadığı tüm maçların istatistiklerine birisi baksın. Bu adam bu ligin hiçbir takımında oynayacak kapasitede değil ve transfer yapılamadığı için oynaması kabul edilebilir bir durum değil. Transfer şart ama yapılamazsa yerine kim oynasa daha kötü oynamaz.
Güzel şeyler düşünmek isteyenler için Slimani çok güzel bir pivot santrfor performansı izletti ve dahası hemen maçtan sonra Giuliano'nun transfer olacağı müjdesi geldi. Bu takımın halen daha sol bek ve stoper eksikliği devam ediyor ve belki Giuliano'dan gelecek para orta saha transferine de yetebilir.
Sonuç olarak tablo halen kötü ama unutulmasın ki çözüm halen var ve bu çözümü bulmak öncelikle bilinen ezberlerden vazgeçmekten geçiyor.