29 Kasım 2021

Hasta “ne yerse yesin” durumunda

Cumhurbaşkanı faiz konusunda aklında ne varsa bir an önce yapmalı ki zaten hasta şu anda “ne yerse yesin” durumunda.

Bugünlerde yerinde olmak istemeyeceğimiz ilk insan Devlet Denetleme Kurulu Başkanı olmalı.

Çünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “dış güçlerle mücadele” için Devlet Denetleme Kurulu’na talimat verdi.

Kurul’a verilen talimat, özellikle dolar ve Euro kurlarındaki yükselişe neden olan kişi ve kurumları araştırması.

DDK Başkanı’nın işi işte bu nedenle çok zor.

Çünkü “dövizi yükselten kişiler” faslından soruşturmaya girişirlerse bir numaralı sanık Cumhurbaşkanı’nın bizzat kendisi olacak.

Her konuşmasıyla dövizin ateşini yükseltme yeteneğine sahip bir Cumhurbaşkanımız var.

Hiç konuşmasa bir süre sonra ekonomi kendi içinde bir denge kurup, yeniden çarklarını döndürmeye başlayabilir.

Ama bir türlü buna fırsat vermiyor.

Onun için DDK’nın defterine yazacağı ilk sorumlunun Cumhurbaşkanı olması kaçınılmaz görünüyor.

Öte yandan “kişilere sonra döneriz, önce kurumlara bakalım” derlerse de bir numaralı sanık Merkez Bankası’ndan başkası değil.

“Enflasyonu değil cari fazlanın kapatılmasına öncelik verdik” diyen ilk Merkez Bankası sanırım, TC Merkez Bankası oldu.

Yani DDK, aşağı baksa Merkez Bankası, yukarı baksa Erdoğan!

Bu cümlenin “baksa” kelimesiyle kurulmayacağını elbette biliyorum, ben böyle yazdım ne olur ne olmaz diye.

Siz bildiğiniz gibi okuyabilirsiniz ama içinizden okuyun.

Öte yandan Cumhurbaşkanı’nın seçilmiş bir yönetici olarak kendi bildiği programı uygulamasında da bence bir sakınca yok.

Madem kendisi buna inanıyor ve seçmen de onun bu işlerin altından kalkabileceğine inanarak oyunu verdi, bir rahat verin adama derim.

Niye böyle yarım puan, bir puan indiriyor da doğrudan “faiz maiz yok kardeşim” demiyor, bunu da merak ettiğimi söylemeliyim.

Cumhurbaşkanı aklında ne varsa bir an önce yapmalı ki zaten hasta şu anda “ne yerse yesin” durumunda.

***

 

Mizah değil, aynıyla vaki

 

AKP’den önce buzdolabı yoktu.

Çamaşır makinesi de bulaşık makinesi de.

Ambulans diye bir şeyin varlığından da haberdar değildik, AKP iktidara geldi ve hepimize bu aletin neye benzediğini öğretti.

Tren yoktu, Reis yaptı.

Uçak yoktu, AKP icat etti.

En son olarak öğrendik ki AKP’den önce Türkiye’nin dağlarında aç dolaşan, ağaç kabuğu, bitki kökü toplayarak karnını doyuran insanlar da varmış.

Bunu söyleyen Erdoğan’ın partideki yardımcısı Mehmet Özhaseki.

“Bizden önce aç, dağlarda yaşayan insanlar vardı, bizimle sosyal yardımlar kurumlaştı” dedi.

AKP iktidarı döneminde, siyasi palavralara alıştığımı düşünüyordum.

Her geçen gün bir yenisini dinliyoruz.

Bakalım nerede durabilecekler.

Yazarın Diğer Yazıları

Suriye konusunda kafalar karışık

Siyasi İslamcılar, Esad’ın devrilmesiyle ortaya çıkan durumu “devrim” olarak niteliyorlar. Öte yandan kendilerini “komünist” ya da “sosyalist” diye tanımlayanların da kafaları biraz karışık. İnsan hakları, özel olarak kadınların hakları, işçilerin, çalışanların haklarını bekleyen gelecek ne olacak?

Kralın bütçesi keyfine göre

Türkiye bir demokrasi değil de bir Orta Çağ krallığı olsaydı, kral ya da padişah parayı keyfine göre toplar ve harcardı, kimse de bunun hesabını soramazdı. Yoksa Türkiye bir Orta Çağ krallığı mıdır?

Aslında Erdoğan “Esed’den hâlâ umutluydu!”

Suriye konusunda ikinci kez bir istihbarat fiyaskosu yaşadık. En önemli güvenlik tehdidinin Suriye’den geleceğini düşünen bir yönetim, rejimin ve muhaliflerin güç dengesini ve planlarını uygulama kabiliyetlerini öngörebilmeliydi. Gördük ki Türkiye’yi yönetenler de haberleri televizyondan izliyor!

"
"