Dün dedim ki; Davutoğlu eski defterleri açmanın kapısını açtı, iyi yaptı ama sakin gidelim, temkinli gidelim, tek ortalı defterlerden başlayalım... İki ortalıya, üç ortalıya, daha kalınlarına zaman içinde geliriz dedim...

Mesela kafadan Habur işine girmeyelim... Hani, PKK'lılar gerilla kıyafetiyle Habur'a gelmişlerdi ya... Hani, savcılar hâkimler sınıra giderek çadır mahkemesi kurmuşlardı ya... Hani hepsinin sorunsuz Türkiye'ye girişini sağlamışlardı ya... Hani, onlar da otobüsün üzerine çıkıp gerilla kıyafetleriyle zafer işareti yaparak tur atmışlardı ya... Hani, iktidar tepkiler karşısından U dönüşü yapmıştı ya... Hani, sınırdan barış diye giren PKK'lılar bir süre sonra suçlu bulunmuştu ya... Hani, bir kısmı yakalanıp hapse atılmış bir kısmı yine dağ yoluyla Irak'a kaçmıştı ya...

İşte bu dosya kalın... Bu defter beş ortalı... Bunu şimdilik açmayalım... Bir ortalıdan başlayalım... En güncellerinden...

Mesela... 2016 yılında Mardin Valisi, görevden alınan Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün yerine kayyım atandı... Mart seçimlerine kadar görev yaptı... Yaklaşık üç yıl... 600 bin liralık hediye dağıtmış...

Kime?

İddiaya göre Cumhurbaşkanı'na, İçişleri Bakanı'na, dönemin Orman Bakanı'na hediyeler göndermiş... Bakanlar biz almadık diyor... Peki 600 bin liralık hediye kime gitti? Heyetlere verdik diyorlar; iyi de kime, neden?

Vali Mardin'i üç yıl boyunca kenti o kadar güzel yönetmiş olmalı ki; seçmen yüzde 56 oy oranıyla yeniden Ahmet Türk'ü seçti... İçişleri Bakanı, Türk'ü yine görevden aldı hediyeci Vali'yi kayyım atadı...

Neden?.. Açalım mı bu defteri?..

İstanbul Belediyesi aralarında TÜRGEV-TÜGVA- Ensar vakıflarınnında olduğu altı vakfa 357 milyon lira vermiş... Bir vakfa yemek parası olarak ödenen miktar; 56 milyon lira... Ne yemişlerse!... Bilgi sağlam... İmamoğlu açıkladı...

Eee bu defteri de açalım mı? Seçmece vakıflara masaya yatıralım mı?

İstanbul Belediyesi'nin para aktardığı vakıflardan ikisi Türgev ve Ensar ABD'de ortak vakıf kurmuşlar... Adı Türken... Bu vakfa 2014-2017 arası 54 milyon dolar bağış yapılmış... 2017-2019 arası karanlık; şimdilik bilinmiyor...Bu bağışları kim neden yapmış? Bağışlanan paraların içinde yine bizim yeni belediyelerin parası da var mı?

Eee bu defteri de açalım mı?

Eski defterleri açma işini bana verseler hızlandırrılmış tren faciasından başlarım... Hani 2004 yılında mehter marşıyla İstanbul-Ankara arasında hızlandırılmış tren seferleri başlamıştı ya... Seferler çok sürmedi hızlandırılmış treni raylar kadırmadı... 41 vatandaşımız bu sevda uğrana hayatını kaybetti...

Faturayı makiniste kestiler... Hızlandırılmış treni hızlı kullanmaktan suçlu buldular!... Bu defteri de açalım mı? Kalın değil tek ortalı defter yeter...

Hadi ya... Açalım artık eski defterleri... Demokrasi konuşma rejimi değil mi, hadi konuşalım!...