Batmadık batmasına da iç güveysinden halliceyiz derler ya bu halin sınırındayız. Bir tık sonrası batak. Bir tık sonrası dipsiz kuyu. Eskiden maaşla çalışanın iki yakası bir araya gelmezdi şimdi esnafın da, işverenin de iki yakası bir araya gelmiyor.
İktidara yakın gazeteleri okursan, yazarlarının yorumlarını ciddiye alırsan, televizyonlarını izlesen, radyolarını dinlesen durum harikulade.
Ekonominin yegane patronu Hazine ve Maliye Bakanı’na göre bu yıl şaha kalkacağız. Maliye Bakanı eski maliye bakanları gibi değil. Hazine de emrinde. Varlık Fonu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı şapkasıyla Ziraat Bankası’nın da, Halk Bankası’nın da, Türk Petrolleri'nin de, THY’nin de Telekom’un da, Çaykur’ un da, BOTAŞ’ın da patronu.
Ekonomiyi yönlendirecek, ayar yapacak bir sürü enstrümana sahip. Zaman zaman hükümet sözcüsü gibi de davranıyor. Söyledikleri, vaatleri hayatın gerçekleriyle uyuşmuyor ama üzerinde durulmuyor.
Mesele yapılmıyor.
Mesela 2019 yılında 2.5 milyon kişiye istihdam yaratacak paketi açıklayınca büyük alkış almıştı. Devrim niteliğinde denilmişti. Sonuç işsiz sayısı 600 bin arttı. Ne diyelim bu kadar yanılma payı olur!
Mesela doların etkin önlemler sayesinde beş lira seviyesine indirdiklerini gururla açıklamıştı, dolar altı liraya merhaba dedi.
Bakan 2019 yılını ekonomide dengeleme süreci ilan etmişti. Kimse çıkıp da "Sayın bakan ekonominin dengesi neden bozuldu, nasıl bozuldu, kim bozdu da dengeleme sürecine girdik" diye sormadı, soramadı!
Bakan baktı ki; bu ülkede çoğunluk sormuyor, sorgulamıyor.
Bakan baktı ki; medyanın büyük bölümü sürekli alkışlıyor.
Bakan baktı ki; ekonomistlerin çoğu ne derse onaylıyor.
Bakan baktı ki; iş dünyasından ses çıkmıyor.
Vites büyüttü. Bu hızla dengelemeden şaha kalkma aşamasına kadar geldi.
Davos toplantılarında benzer bir durum yaşandı. Bakan Türkiye’nin büyük ilgi gördüğünü, yabancı yatırımcının ilgisinin yoğun olduğunu söyledi.
İyi de, yoğun ilgi gösteriyorlarsa, bize hayranlarsa niye gelip yatırım yapmıyorlar!
Tabii Bakan’a bunu soran olmadı, olamaz zaten!
Şöyle bir durum var. Yabancı sermaye hem Türkiye’yi tuşa getirmek için operasyon yapıyor, döviz/faiz/enflasyon üzerinden ataklar düzenliyor (Nasıl olduğunu anlamadım, bi bilen açıklar mı? Mesela geçen yıl patates/soğan fiyatlarını nasıl yükseltiler) hem de Türkiye’ye hayran olduğu için yatırım yapmak için fırsat kolluyor.
İzaha muhtaç durum!
Davos’tan gelen haberlere göre, katılımcılar Türk Evi’ne akın etmiş. Yatırım yapmak için bakanlarla, özel sektör temsilcileriyle, Türk bankacılarla görüşmek için mi?
Hayır.
Konuklara sunulan yemekler çok güzelmiş!
Tabi bu durum içeriye başka türlü pazarlanıyor. Türk’e Türk propagandasının daniskası yapılıyor. Türk Evi’ne ilgi büyük denilerek Türk ekonomisine hayranlık büyükmüş gibi satışa sunuluyor.
Alıcısı var mı bilmiyorum.
Ama yapılan algı operasyonu.
Daha doğrusu yapılan algı bükücülüğü!
Somut örnek. Hazine ve Maliye Bakanı dün Davos’ta yabancıların gözlerinin içine baka baka, Merkez Bankası’nın FED (ABD Merkez Bankası) kadar bağımsız olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı bir önceki Merkez Bankası Başkanı’nı görev süresi dolmadan görevden almadı mı?
Cumhurbaşkanı bu durumu açıklarken "Laf dinlemiyordu görevden aldık" demedi mi?
Cumhurbaşkanı yeni Merkez Bankası başkanının faizleri indireceğini açıklamadı mı?
Cumhurbaşkanı daha geçen hafta Para Kurulu toplantısından önce faizin bir miktar daha ineceğini söylemedi mi?
Eee bağımsızlık nerde!
ABD Başkanı Trump da FED Başkanı’ndan memnun değil. FED de ABD Başkanı’nın sözünü dinlemiyor. Trump görevden alabiliyor mu?
Hayır.
Hâl buysa Merkez Bankası nasıl FED kadar bağımsız deniliyor! Hazine Bakanı da Merkez Bankası’nın bağımsız olmadığını biliyor.
Biliyor da yapmak istediği başka.
Algı bükücülüğü yapıyor.
Bugüne kadar verdiği demeçlere bakarsanız. Kabul edelim Hazine ve Maliye Bakanı iyi bir algı bükücüsü!