Önce meseleyi anlatayım...
Ali Çelik adlı eski bir Hazine Müsteşarlığı çalışanı ihbar etti... dedi ki; “Eski bakan Ali Babacan Fethullahçıdır. Bütün danışmanlarını Fethullahçılardan seçti. Hazine'ye Fethullahçıları doldurdu.”
İddia mühim, iddia önemli... İddia araştırmaya muhtaç!..
Ama zamanlaması manidar... Babacan'ın parti kurmaya kalktığı sırada ... 11. Cumhurbaşkanı Gül'le AKP'ye alternatif bir hareket için kolları sıvadıkları bir dönemde savcının bu soruşturmayı açması gerçekten manidardı...
Ama!..
Manidar kısmını bir tarafa bırakalım... Savcının açtığı veya açmak istediği soruşturma Türkiye'nin yakın tarihi ortaya çıkarması adına önemliydi...
Önemliydi diyorum çünkü engellendi...
Savcı neyi soruşturacaktı?
Babacan kendisine bağlı olan Hazine Müşteşarlığı'na Fethullahçıları bilerek, isteyerek atadı mı, atamadı mı?
Bu soruşturma başlasa gerisi çorap söküğü gibi gelecekti!..
Karşı çıkan, savcıyı uyaran, kibarca tehdit eden kim oldu biliyor musunuz?
Bülent Arınç...
Savcılara fırça atar mahiyetinde öyle bir laf söyledi ki onlar da alelacele dosyayı kapattılar ...
Oysa!.
Kaç Fethullahçı'nın bilerek istenerek Hazine Müsteşarlığı'na alındığı hakkında dosya açılsaydı soruşturma orada kalmayacaktı... Ulaştırma Bakanlığı'na kimler alındı, Karayollarına kimler konuldu, TRT'ye kimler atandıya kadar uzayacaktı ...
Soruyorum; Cumhurbaşkanı'nın dört yaveri de FETÖ'cü çıkmadı mı?
Çıktı ...
Allah aşkınıza merak etmiyor musunuz! O kişileri o göreve kim atadı? Altında kimlerin imzası var! ...
Babacan soruşturması başlasaydı iş buraya kadar giderdi, Fethullah'ın siyasi ayağına kadar uzanırdı...
Bu tehlikeyi gören Bülent Arınç devreye girdi, savcıyı uyardı, savcı dosyayı kapattı...
*
Ama iddia ediyorum... İktidar partisinin önde gelenleri ne kadar direnirse dirensin FETÖ'nün siyasi ayağı, FETÖ'nün medya ayağı dosyası açılacak... FETÖ soruşturmasını ne kadar engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar!..
Bundan kurtuluşları yok... Bülent Arınç ne kadar dirense de yok! ...
*
(Büyük bir parantez açıp... Çarpıcı bir örnek vereyim... Meselenin kilidi burada...
Alpaslan Altan dosyasına bakalım ... Bu zatın başdöndürücü yükselişini inceleyerek Fethullah meselesinin üzerine gidelim ...
Hadi, var mı niyetiniz! ...
O da kim diyenlere; Anayasa Mahkemesi'nde raportör olarak çalışıyordu. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığına atandı. ( Binali Yıldırım'ın imzasıyla) Bir ay sonra üst düzey bürokrat kontenjanından Anayasa Mahkemesi yedek üyeliğine getirildi ( Abdullah Gül tarafından) ...
2010 tarihinde Fethullah Gülen'in ölülerden bile oy istediği referendumla gelen Anayasa değişikliğiyle önce asil üye sonra Anayasa Mahkemesi Başkanvekili oldu ...
Buraya dikkat ... 16 Temmuz günü öğleden sonra saat dörtte ... Yani 15 Temmuz darbe girişimi bastırıldıktan altı/yedi saat sonra evine polisler geldi, FETÖ'cü olmak suçuyla tutuklandı ...
Demek ki o zatı Anayasa Mahkemesi üyeliğine getirenler Fethullahçı olduğunu biliyorlardı ... O zat yargılandı mahkûm oldu ...)
*
Parantez kapatınca başta Bülent Arınç'a, sonra bütün AKP'lileri şunu sormak istiyorum. Fethullah dosyasının açılmasını neden istemiyorsunuz?
15 Temmuz'da hain darbe girişimi diye yeri göğü inleteceksiniz, lanetleyeceksiniz ... Ben sizden çok lanetliyorum ama şu soruyu da sormadan edemiyorum ...
O adamları o görevlere kimler getirdi?
Hadi izin verin araştıralım ...