Artık herkes anladı, artık büyük çoğunluk diyor ki:
Tamam, Türkiye bağırsaklarını temizliyor sözü yalanmış…
Tamam, Türkiye bağırsaklarını temizlememiş, daha da doldurmuş…
Tamam, bağırsak temizleme adı altında orduyu çökeltme operasyonu yapılmış…
Tamam, iki üç çete bozuntusu bahane edilerek büyük bir torba açıldı, ülkenin aydınları içine atıldı. Mafyacılarla aynı hücreye tıkıldı…
Tamam, Fethullahçılar her türlü tezgahı çevirerek ülkeyi ele geçirmeye kalktılar; yargının, ordunun, polisin, jandarmanın hakimi oldular…
Tamam, yıllardır ortaklık ettikleri AKP ile kavga edince iktidarı devirmeye kalktılar…
Tamam, iktidarı deviremeyince darbe yapmaya iç savaş çıkarmaya yeltendiler…
Tamam, iktidar onları temizledi, bağırsaklarının bir bölümünü boşalttı. Cerahati akıttı…
Tamam, ama gördük ki mafya düzeni geri gelmiş veya hiç gitmemiş.
Tamam, Sedat Peker'in açıklamaları eski derin düzenin her yerde parmağı olduğunu ortaya çıkardı.
Tamam, Türkiye'nin bağırsaklarının yarısı FETÖ'cülerle yarısı devlet/mafya düzeniyle doluymuş…
Tamam, Türkiye ne yazık ki kara paranın aklandığı, uyuşturucu ticaretinin merkez ülkesi yapılmış.
Tamam, tamam, tamam…
Bu dediklerine biz de biliyoruz. Çıkış yolu ne? Sen bize bunu söyle.
Çözüm; İçişleri Bakanı'nın 'özür dileyip' istifa etmesi, hakkında soruşturma açılması değil…
İçişleri Bakanı'nın oğluyla ilgili iddialara yanıt vermesi de değil…
Eski Başbakan'ın kendinin ve oğlunun servetini açıklaması da yetmez. O gemileri nereden aldıkları hangi ticari ilişkilerle çalıştırdıklarını söylemeleri de tatmin etmez…
20 gündür suskun olan hükümetin yegane temsilcisinin uzun uzun açıklamalar yapması da kesmez.
Çünkü…
O günler geride kaldı, o aşama geçildi, artık ne derlerse boş, çünkü inandırıcılıklarını yitirdiler…
Son örnek. Eski Başbakan'ın oğlu Venezüella'ya maske dağıtmaya gitmişmiş.
İnandınız mı?
Adam bize ister inanın ister inanmayın diyor, halkı/seçmeni önemsemiyor. Değer vermiyor!. Koskoca(!) eski Başbakan'ın sözlerini iktidar gazeteleri sansürlüyor…
Adam ağzını açmıyor/açamıyor... (Belki o da Bülent Arınç gibi bu ne rezil durum iyi ki sosyal medya var diyordur.)
Bahçeli ne kadar ısrar etse de, Erdoğan ne kadar dirense de kurdukları rejim çöktü. Ekonomik olarak çöktü, siyasi olarak, sosyal olarak çöktü, moral olarak çöktü.
Kurumlarıyla çöktü…
Eee, ne olacak?
Ne yapmalıyız?
Çözüm belli; bu kurumları yeniden inşa etmek, ilişkileri onarmak, topluma moral vermek, umut vermek.
Bunun yolu ne?
Sandık. Türkiye seçime gitmeden siyasi/ekonomik krizden çıkamaz. Bekledikçe daha da batar, debelendikçe dibe çöker.
Bunları anladık da sen bize şu anda içinde bulunduğumuz durumu tek cümleyle özetle.
Peki tamam. ortaya çıkan tablo şu:
Fethullahçılardan kazık yiyen iktidar, derin çeteye sarılmış!