06 Ağustos 2016

Haysiyet lütfen!

Darbe’ye karşı olmakla AKP’yi desteklemek olmadığı gibi AKP’ye muhalif darbeci olmak demek değildir

Birlik beraberliğe değil ama “haysiyet”e en çok ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz. Zira haysiyet yok ise görüp de yaşadığımız üzere en yakınızdaki insanlar sizi arkadan hançerler. Yıllar boyu “birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde” diye başlayan cümleler yerine haysiyete ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde deseydik belki de şu zamanlar yaşadıklarımızı yaşamayacaktık.

15 Temmuz akşamı yaşanan darbe girişiminin ardından çoğunluğu milletvekili, Başbakan ve hatta Cumhurbaşkanı olan insanlar nede kötü kandırıldıklarını, nasıl da oyuna getirildiklerini anlatıp duruyor ve mütemadiyen bizi “demokrasi için” nöbete çağırıyor. Ve en ufak bir eleştirinin en ufak bir farklı duruşun karşılığı “darbeci” oluyor.

Bu darbecilerle siz yıllar boyu yan yanaydınız diyorsan; “Darbecisin”

Miting yapıyorlar gitmiyorsan, “darbecisin”

OHAL ilan ediyorlar karşı çıkıyorsan, “darbecisin”

“Fotoğraf çektirip gönder” diyorlar çektirmiyorsan, “darbecisin”

Eleştiren bir yazı yazdıysan, sosyal paylaşım sitelerinden herhangi birinde bir şey paylaştıysan “darbecisin”.

Ateist tiyatrocunun, Marksist akademisyenin işine son veriyor, laik CHP’li gençler “darbeci” diye gözaltına alıyorlar ses çıkarıyorsan “darbecisin”.

İşin garibi yıllar boyu Gülen cemaatini eleştirdiğimiz ve tehlikeli olduğunu söylediğimiz için bizi “hain” ilan edenler şimdi bizi“darbeci” ilan ediyor. Her durumda dayak yiyen biz oluyoruz.

Ve insan tam burada bir kez daha çamur’dan utanıp el haysiyet diyor!

Yazdıklarınız duruyor, fotoğraflarınız duruyor, savunmalarınız, dualarınız duruyor. Bizim de ölülerimiz mezarda, kemiklerimiz yok. Yaralarımız duruyor. Ahımız duruyor.

Sen kandırıldın ama ben “darbeciyim” öyle mi? Az biraz haysiyet!

O iş öyle değil bir kere.

Sen sustun biz annesinin eteklerinde parçalarını topladığı Ceylan Önkol için adalet istedik.

Sen “iyi oluyor” dedin biz buzlukta bekletilen çocuklar için mezar yeri istedik.

Sen “operasyon kazası” dedin biz katır sırtında taşınan Roboski köylüleri için katilleri istedik.

Sen arkasından vurulan Hrant için ölü taklidi yaptın biz bir çocuktan katil yaratan karanlığı sorguladık.,.

Sen besledin biz sarstık.

Sen kolladın, üzerini kapatmaya çalıştın biz isyan ettik, ısrar ettik…

Sen yardım ve yataklık ettin, biz her daim karşısında durduk ve hasmı olduk…

Ömrü boyunca Gülen ile hiç yan yana gelmemiş, hiçbir ‘olanağından’ yararlanmamış bir kuruşunu almayıp bir kuruş da vermemiş ama benden vergi olarak alınarak paraların da misal Hüseyin Avni Mutlu gibi insanlar tarafından Gülen’e verildiğinden emin olan bir insan olarak söylüyorum; Bizden darbeci çıkmaz, ama sizden çıktığına tüm dünya tanık.

Darbe’ye karşı olmakla AKP’yi desteklemek olmadığı gibi AKP’ye muhalif darbeci olmak demek değildir. Sapla samanı karıştırmayın.

Bizim AKP’ye olan muhalefetimiz yeni değil. Ama biz ne dediysek yüzlerine söyledik. Bunun için hakkımızda davalar açıldı, gözaltına alındık, hapis yattık. Ama dikine dikine durduk. Kim olduğumuzu ne düşündüğümüzü saklamadık. Haysiyet sahibi insanlardık. Haysiyet sahibi insanlarız. Bu yüzden ne sevgimizi nede nefretimizi saklıyoruz. Ne düşünüyorsak onu söylüyor ve savunduğumuz değerlere uygun yaşıyoruz. Hiçbir dini ve dini kitabı kendimize malzeme yapmıyor, kimsenin ardına saklanmıyoruz.

AKP’nin Yenikapı’da yapacağı mitinge gitmeyeni “darbeci” ilan eden Cemile Bayraktar’ın Gülen’e yazdığı “Bizde kırılacak kol kanat da kalmadı Hocam… “ başlıklı “Pek muhterem Fethullah Gülen Hocam” dediği yazı duruyor. Sitemli evet ama Hocam demekten geri kalmıyor.  Misal benim de Adaleti Sizden Öğrenecek Değiliz yazım da duruyor.  Yenikapı mitingine gitmeyeceğim. Çünkü AKP’nin 14 yıl boyunca gazozuna ilaç katılmış gibi davranıp “kandırıldık” açıklamalarını samimi bulmuyorum. Darbecilerin devletin en önemli kadrolarına yerleştirilmesinden dolayı AKP’nin sorumlu olduğunu ve tüm halka hesap ve hesap vermesi gerektiğine inanıyorum. Darbecilerin yargılanması gerektiğine inanıyorum, yargılanacakları için mutluyum. Ama sadece “Darbe” suçundan yargılanacak olmalarını adil bulmuyorum. Her birinin boyunu kat be kat aşan günahları ve suçları var. Her birinde çocukların canı kanı var. Her birinde anaların ahı var…

7 Ağustos günü Yenikapı’da olmayacağım Ve ben darbeci olacağım Cemile Bayraktar da darbe karşıtı olacak öyle mi? Hadi oradan…

@leylaalp

Yazarın Diğer Yazıları

Tekli koltuk

Hanımlar, beyler! O koltuklardan kalkıp aramıza katılın. Katılın ki neler söylediğimizi, neler yaşadığımızı, ne istediğimizi, neyi savunduğumuzu ve ne yapabileceğimizi görüp duyun. Tartışın, konuşun, birlikte karar verin yani çoğalın. Çünkü birlik olmak tek olmaktan büyüktür. Ne kadar rahat olursa olsun, tekli koltuk kanepeden hep küçüktür

Makul isyandan makus tarih çıkar

Ülkenin batısında bir yerlerde bir yıkım, yangın adaletsizlik olduğunda avazı kadar çıkan sesimiz doğusunda yaşandığında içimize kaçıyorsa hak ve adalet meselesi ile ilgili derin çelişkimiz var demektir...

Sokak güzeldir

Kayboluyoruz… Küçük hesaplarımızla didişirken o büyük bir denizin ortasında kayboluyoruz. Ve bunun için bir fırtına olması da gerekmiyor. Çünkü hayat insanı fırtınadan daha şiddetli savuran bir şey

"
"