Dijitalleşme devrimini yaşadığımız bu yüzyılda hâlâ daha kadının iş dünyasında ya da teknolojideki yerini tartışmamız çok acı. Yapay zekânın her geçen gün ilerlediği ve şimdiden bazı mesleklerde insanların yerini almaya başladığı gerçeği karşımızdayken, yapılan araştırmalara göre ilginç bir tablo öngörüyor uzmanlar: Yapay zekâ iş hayatında daha çok erkeğin işsiz kalmasına yol açarken kadınların bu konuda erkekler kadar endişelenmesine gerek yok. Başta umut verici, güzel bir durum gibi geliyor kulağa değil mi? Ama işin gerçeği bu değil. Eğitimde hâlâ eşitlik sağlanamadığı ve iş yerlerinde erkekler daha kolay ilerlediği için, bütün sektörlerde kadınlar teknik değil daha el işçiliğine ya da iletişime dayalı, daha az eğitim gerektiren pozisyonlarda çalışıyorlar. Bu nedenle yapay zekâ eğitimli ve teknik bilgi gerektiren pozisyonlardaki erkeklerin yerini rahatlıkla alacak ama kadının "yeteneklerine" ihtiyaç hiç bitmeyecek. Öte yandan yapay zekânın daha doğru bir şekilde ilerlemesi, teknolojinin erkek egemenliğinden çıkmasına bağlı. Biz de teknoloji konusunda gençlerin önünü açan Kafein Akademi'nin programının detaylarını öğrenirken, Kafein Teknoloji İK Direktörü Neval Önen ile konuyu masaya yatırdık.
Teknoloji sektöründe kadınların teknik alanlarda daha az yer alması sadece Türkiye'de değil, tüm dünyada görülen bir durum. Aynı cinsiyete dayalı eşitsizlik teknoloji alanında eğitim alan öğrencilerde de görülüyor. Ancak Neval Önen, Türkiye'nin bu konuda diğer OECD ülkelerine oranla daha da geride olduğunu söylüyor: "Son beş yıl içinde yapılan bir araştırmaya göre OECD ülkelerinde STEM alanlarında eğitim alan kadınların ortalaması yüzde 45'ken Türkiye'de yüzde 37 civarında."
- Bu konuda Türkiye'de ve yurt dışında yapılan, başarılı bulduğunuz çalışmalar nelerdir?
Türkiye'de de dünyada da kadınların teknoloji alanına girişi toplumsal cinsiyet rolleri nedeniyle daha geç oldu. Buna bir de her sektörde olduğu gibi kadınların aynı verimi ortaya koymasına göre erkeklerden daha az kazanıyor olmalarını, teknoloji sektörünün özellikle ilk on yıllarındaki uzun ve yorucu çalışma saatlerini ve bunun üzerine kadınların evde üstlendikleri ikinci mesaiyi eklediğinizde, teknoloji sektöründeki kadınların sayısının gittikçe azalması söz konusu. Dolayısıyla da belirli bir deneyime sahip, yöneticilik seviyesine yükselen kadınların oranı da çok daha az.
Dünyada, özellikle pek çok global bilişim şirketinde artık yetenek yönetiminin bir parçası olarak kadın istihdamı ve kadın yönetici oranları birer metrik haline geldi. Türkiye'de bunun örneklerini ve başarılı uygulamalarını özellikle kadın girişimcilerin şirketlerinde görüyoruz. Bunun yanında özel şirketlerin lise ve üniversite çağındaki öğrenciler için çeşitli programları var.
- Benzer bir durum da teknoloji şirketlerinde kadınların yazılım gibi daha teknik alanlarda değil de insan kaynakları, pazarlama gibi alanlarda daha aktif olması. Bunun nedeni nedir? Kafein olarak sizin bu konuda takip ettiğiniz bir politika mevcut mu?
İnsan kaynakları ve pazarlama alanlarında daha yüksek kadın istihdamı olmasının nedeni, bu alanlarda verilen mezunların daha büyük oranda kadın olması. Son beş yıl içinde yapılan bir araştırmaya göre OECD ülkelerinde STEM alanlarında eğitim alan kadınların ortalaması yüzde 45'ken Türkiye'de yüzde 37 civarında. Kafein Teknoloji'nin yetenek yönetimi lideri olarak kendi deneyimimden ve yapılan çalışmalardan bu oranın gittikçe daha da artacağına inanıyorum. Kadınların yaptıkları her işe getirdiği, detaylara yakından bakma, iletişim ve sistem kurma becerileri, hangi sektörde veya seviyede çalışırlarsa çalışsınlar şirketler için çok büyük bir kazanç.
Kafein Teknoloji olarak üniversitelerle işbirliği içinde çalışıyoruz. Şirketimizin yönetim kurulu üyelerinin yüzde 33'ü kadın, istihdam ettiği kadın çalışan oranı ise bugün yüzde 27'nin üzerinde. Teknoloji sektöründe faaliyet gösteren firmalar içinde iyi bir oran olsa da bu konudaki odağımızı devam ettirmemiz gerektiğini biliyoruz. Bu konu bizim hem halka açık bir şirket olarak hissedarlarımıza hem de kendimize olan sürdürülebilirlik taahhütlerimizden.
- Dijitalleşme iş dünyasında cinsiyet ayrımını ya da meslek seçiminde cinsiyet ayrımını nasıl etkiledi sizce?
Toplumsal cinsiyete dayalı iş bölümü dünyanın her yerinde varlığını ne yazık ki sürdüren bir yaklaşım. Ancak bu hem kadınların hem de erkeklerin üzerinde sosyolojik, psikolojik ve tabii ekonomik sonuçları olan bir durum.
Bireylerin dijitalleşmesi ve bilginin yaygınlaşması kişilere toplumsal cinsiyet rollerinin ötesinde; kendi istek, bilgi, yetenek ve ilgi alanlarına göre seçimler yapma imkanı tanıdı. Bu da bizi teknoloji sektöründe daha fazla kadın istihdamı göreceğimiz bir geleceğe taşıyacak.
- Kafein Akademi'nin kurulma amacı nedir?
Kafein Akademi olarak kapsayıcı bir rolümüz var. Öncelikle genç yeteneklere alan açmayı ve topluma değer katan bireyler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Türkiye'de teknoloji sektörünün gittikçe büyümesine bağlı olarak artan nitelikli iş gücü ihtiyacına yanıt vermek istiyoruz. İstihdam kaynaklı hedefimiz ise beyin göçünün yoğun olduğu bu dönemde çalışan bağlılığını artırmak.
- Bu akademiye başvuracak gençlerde aradığınız özellikler neler?
Akademi olarak 2022 içerisinde en az beş üniversite ile iş birliği yapmayı planlarımız arasına aldık. Programımıza yeni mezun ve çalışma hayatına yeni başlamış gençleri kabul ediyoruz. Yetişmiş iş gücü ihtiyacının genç yeteneklerin potansiyeliyle örtüştüğünü düşünüyoruz. Dolayısıyla gençlerin önünü açmak, onları geleceğin kalifiye iş insanları olarak yetiştirmek ve iş hayatına kazandırmak için potansiyellerini ortaya çıkarmanın önemine inanıyoruz.
- Geçen sene eğitim alan 100 öğrenciye istihdam sağlamışsınız, bu sene de aynı imkan olacak mı?
Elbette devam edecek, her sene bu sayıyı artırmayı planlıyoruz. Bu konuya kurumsal sosyal sorumluluk projesi olmasının ötesinde bir gereklilik olarak bakıyoruz. Bu yıl 150 gence eğitim sunarak sektöre katmayı hedefliyoruz, çünkü değişen dinamiklere ayak uydurabilmenin bir yolunun da yeni yeteneklere alan açmak olduğuna inanıyoruz.
- Peki, akademide gençleri neler bekliyor, ne öğrenecekler?
Gençleri akademimizde doyurucu bir eğitim programı bekliyor. Uzman eğitmenlerimiz tarafından uygulamalı olarak verilen kodlama gibi uzmanlığa dair teknolojik eğitimlerin yanı sıra, kişisel gelişime ve becerileri artırmaya yönelik eğitimlerin de yer aldığı geniş bir programımız var. Bu eğitimlerin nihai amacı yalnızca konusunda uzman, teknolojiye hakim kişiler değil, teknoloji ve insani değerleri bütünleştirerek, toplumun gelişimine katkıda bulunan bireyler yetiştirmektir.
- Yazılım sektöründe her alanda olduğu gibi çok ciddi bir beyin göçü söz konusu. Sektör liderlerine yetenekli gençleri ülkede tutmak için neler önerirsiniz?
Elbette beyin göçü denilince işin içine birçok dış faktör de giriyor. Toplumsal, ekonomik ya da özel şartlar, gençleri yurt dışında çalışmaya yönlendirebiliyor. Kişisel değil de kurumsal taraftan bakacak olursak, şirketlerin çalışan bağlılığına yaptığı her türlü yatırım önemli. Çalışanların hem kariyerini, hem de kişisel gelişimini önemseyerek kendilerini geliştirmesine olanak veren ve değişen koşullara hızlı adapte olabilen kurumlar, istihdam konusunda süreklilik sağlayabilecektir. Çalışan bağlılığı beyin göçünün önündeki en büyük engel olmayı sürdürecektir. Bizler Kafein Teknoloji olarak buna inanıyor ve çalışanlarımızın gelişimlerinde onlara her zaman destek olduğumuzun ve onlarla yan yana yürüdüğümüzün her zaman altını çiziyoruz.
- Peki, bu sektörde yer almak isteyen gençlere tavsiyeleriniz neler?
Teknoloji, dinamik bir sektör. Dolayısıyla kişinin kendisini teknolojik bilgi ve beceriler bakımından sürekli güncel tutmasını gerektiriyor. Dünyaya adapte olmak, neredeyse her gün değişen dijitalleşme akımında geride kalmamak hayati önem taşıyor. Kendini sürekli geliştiren bireylerin başarıyı yakaladığı ve hızla yükselebildiği bu alanda çalışmak isteyenler öncelikle öğrenmeye açık olmalı. Bunu da yalnızca teknik bilgiyle değil aynı zamanda iletişim becerileri gibi teknik olmayan becerilerini de geliştirmeye odaklanarak yapmalı.
Çoğu zaman bir teknolojiyi tek bir kişi geliştirmiyor. Pek çok alanda olduğu gibi teknolojik atılımlar da ekip çalışmasının ürünleri. Dolayısıyla teknik olarak iyi olduğunuz kadar, yaptığınız işi anlatmak ve ekibin diğer üyeleriyle birlikte uyumlu çalışmak için de birtakım becerilere ihtiyaç var.
- Hep gençlerden bahsediyoruz ama kariyerinin ortasında değişiklik yapmak isteyen daha ileri yaştaki kişilere de yazılım öğrenmeyi tavsiye eder misiniz? Ya da bunu düşünen kişiler nereden nasıl başlamalı?
Gençler günceli yakından takip ettikleri için taze kan olarak kurumların yetenek yönetimi havuzuna dinamizm getiriyorlar. Ancak gençlerin enerjisinden bahsederken deneyimin de hakkını yemek olmaz. Dolayısıyla yalnızca gençler teknoloji sektöründe istihdam imkanına sahip olmalı diye bir kural yok elbette. Kariyer değişimi kolay bir süreç olmamakla birlikte, kişinin motivasyonu ile doğrudan orantılı bir durum. Diğer sektörlerde deneyim kazanmış profesyoneller de çeşitli teknolojik bilgi ve becerilerini geliştirerek, güncel gelişmeleri aynı gençler gibi takip edip çağı yakalayarak, özellikle önceki deneyimlerini teknolojik öğelerle destekleyecek alanlarda başarıyı yakalayabilir.
- Son soru olarak üniversiteye hazırlanan gençler ve aileleri için. Bu alanda eğitim aldıkları takdirde önümüzdeki 10 yılda iş alanları olarak şimdinin lise öğrencilerini neler bekliyor?
Yazılım teknolojisi, sürekli ileriye giden en büyük sektörlerin başında geliyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde imkanlar giderek çoğalacak. Dolayısıyla bu alanda alınacak eğitimler çok değerli olmaya devam edecek. Profesyonel hayata atılmadan önce teorik bilgileri pratik bilgilerle birleştirecek amatör çalışmalar yapmak, gelişmeleri takip etmek ve sektör liderlerini sosyal kanallarda takip ederek bilgileri güncel tutmak gençleri bir adım önde tutacaktır. Gerek öğrenim hayatlarında yazılım teknolojisi dalını seçmek, gerekse alacakları eğitimlerle bu alanda çalışmalar yaparak, sinerji oluşturan projelere imza atmak, kendilerine istihdam fırsatı olarak geri dönecek yatırımlar olacaktır.