12 Ocak 2019

Türkiye'nin oyun planı savaş değil, barış olmalı!

Seçimlerle birlikte savaş da yaklaşıyor!

Erdoğan'ın yine 'savaş'a ihtiyacı var.
Çünkü seçimler yaklaşıyor.
Her seçim öncesi şöyle bir savaş cayırtısı kopmadan olmaz.
Anlaşılan bu kez de yaşanacak.
Manşetlerin dili böyle diyor.

Komutanlar sınırda!
Devlet kararını verdi.
Komando birlikleri ve zırhlı
araçlar Hatay Yayladağı'ndan
S
uriye'ye geçti.
T
eröristler hendeklere gömülecek.

Savaş tamtamları güm güm çalıyor.
Görünen o ki, kontrollü bir savaş kapımızda...
Şimdi yapılmakta olan, kapalı kapılar arkasında Suriye’ye muhtemel bir askeri operasyon konusunda sınırların çizilmesi…
Kolay değil.
Çünkü Kuzey Suriye'de, Suriye Kürdistanı'nda Türkiye'nin serbestçe at koşturmaya kalkışması birçok başkentte kaşların çatılmasına yol açıyor.
Yeşil ışık yakan yok gibi.

Washington karşı.
Moskova karşı.
Tahran karşı.
Şam karşı.
Berlin karşı.
Paris karşı.
İsrail karşı.

Türkiye, Kürtlerle barış ve çözüm süreçlerine öncelik vermeli

Bütün bu ülkelerin elinde de Kürt kartı var.
Eskiden beri öyle.
Hiç biri 'Kürt kartı'nı bırakmak istemiyor, istemez de.
Bırakırsa eğer diğerinin ekmeğine yağ sürmüş olacağını bilir.
Bırakırsa eğer Ortadoğu'nun bıçak sırtı dengelerinde oynanan acımasız oyunda etkisinin azalacağını, manevra alanının daralacağını bilir.
Bütün bu başkentlerin PKK'ya, YPG'ye, PYD'ye çok mu sempatileri var? İç içe geçmiş bu örgütleri pek mi seviyorlar?
Yanıtın hayır olduğu malum.
Ama malum olan bir nokta daha var.
Bu başkentler, bu örgütlerin Kürt kitleleri içinde birer realite olduklarının farkında.
Hiç kimse bu örgütleri  satmaya yanaşmıyor. Çünkü biri satarsa, karşı tarafın derhal sahipleneceğini çok iyi biliyor.
Bazen -Trump gibi- bazıları satar gibi yapıp, aba altından sopa gösterse de, pek öyle değişen birşey olmuyor.
O yüzden, Amerika'sı da, Rusya'sı da, İran'ı da, İsrail'i de, Almanya'sı da, Fransa'sı da hepsi Ortadoğu'daki bu oyunu "PKK, YPG, PYD realitesi"ne  göre oynamayı sürdürüyorlar.
Bugün için durum böyle.
Dış basındaki manşetlerin dili de şimdilik aynı minval üzere devam ediyor.

Pentagon'dan:
Amerika'nın Suriye'den çekilme                    
süreci dörtle altı ay arasında                
tamamlanacak. Amerika,                         
Suriye'den şimdilik asker değil,               
bazı ekipmanları çekmeye başladı.

Moskova'dan:
ABD'nin çekilmesinin ardından                    
Kürtlerin bulunduğu bölgeler                  
Suriye hükümetinin kontrolüne                    
girmeli.

Almanya'dan:
Hükümet sözcüsü,            
Türkiye'yi Suriye'ye dönük bir                
askeri operasyondan uzak                        
durmaya çağırdı.

Trump'ın danışmanı   
Bolton'dan:

"Türkiye bizimle tam     
koordinasyon olmadan Suriye'de       
operasyon yapmasın."

ABD Dışişleri Bakanı                                
Pompeo'dan:

ABD’nin Suriye                                             
siyasetinin öncelikleri,                               
“Türkiye’nin Kürtleri                                         
katletmesini önlemek ve                                 
Hıristiyanları korumak”tan                           
geçiyor.
      

London Times gazetesinden:              
Türkiye'nin işgalinden korkan                    
Kürtler Şam'a, Esad'a yöneldi


Türkiye'nin muhtemel bir askeri operasyon öncesindeki manevra alanı geniş değil, dar!


Dış başkentlerde hava böyle.
Şu noktayı not etmekte yarar var:
Türkiye'nin muhtemel bir askeri operasyon öncesindeki manevra alanı geniş değil, dar!
Türkiye buna rağmen kontrollü bir operasyon yapabilir.
Böyle bir operasyon Erdoğan'a seçim sandığında oy getirebilir mi?
Bilemiyorum.
Ama bir kez daha vurgulamak isterim.
Türkiye'nin oyun planı savaş değil barış olmalı!
Türkiye, Kürtlerle barış ve çözüm süreçlerine öncelik vermeli.
Savaş oyunları Türkiye'yi bunca yıl siyasi, ekonomik ve diplomatik açılardan güçlendirmedi.
Tam tersine zayıflattı.
Zayıflatıyor.
Savaşa karşıyım.

Yazarın Diğer Yazıları

Demirel'i darbeyle devirecektim!

Demirel 100 yaşında! Pazar günü Ülke Politikaları Vakfı'nın Cevahir Otel'de düzenlediği bir toplantıda "BABA"yı andık. Özlemişim Demirel'i, itiraf edeyim, arada bir gözlerim doldu

Türklerin de, Kürtlerin de ortak çıkarı gerçek barış ve demokrasidir

Yeterince kan ve gözyaşı akmıştır, daha çok acı çekilmesin, ama... Bu AMA üzerinde düşünmek lazım, geçmiş tecrübeler bunu gerektiriyor

Dostluklar insanı ayakta tutar!

Benim de böyle bir dostum var, Şahin Alpay. İyi ki varsın kardeşim, iyi ki BİR HİKAYEM VAR'ı yazdın

"
"