21 Şubat 2014

Tayyip Erdoğan'a: Asıl hesabı biz değil siz vereceksiniz!

Meydanlarda, kürsülerde ne kadar bağırırsanız bağırın, bizleri, mesleğine ihanet etmeyen ‘gazeteci milleti’ni korkutamazsınız, sindiremezsiniz. Bunu hiç unutmayın, aklınızdan çıkarmayın.

Meydanlarda, kürsülerde ne kadar bağırırsanız bağırın, bizleri, mesleğine ihanet etmeyen ‘gazeteci milleti’ni korkutamazsınız, sindiremezsiniz. Bunu hiç unutmayın, aklınızdan çıkarmayın.

 

Tayyip Erdoğan, her Allah’ın günü tam kontrol edemediği medyayı, mesleğine ihanet etmeyi reddeden ‘gazeteci milleti’ni tehdit ediyor.

Bedelini ödeyeceksiniz, diyor.

Manşetlerin altında boğulacaksınız, diyor.

Hesap vereceksiniz, diyor.

Tayyip Erdoğan, her Allah’ın günü kürsülerden, meydanlardan kalabaklıklara doğru kükredikçe, tetikçileri ve cici gazetecileri de işareti derhal alarak yaylım ateşi açıyorlar.

Sindireceklerini sanıyorlar.

Susturacaklarını sanıyorlar.

Fena halde yanılıyorlar.

Demokrasi bayrağı, hukukun üstünlüğü bayrağı, özgürlük bayrağı hiçbir zaman yere düşmez.

Elden ele taşınır.

Demokrasi, hukuk ve özgürlük bayrağı her zaman dalgalanır.

Çünkü, sonunda demokrasi düşmanları değil, hukuk düşmanları değil, özgürlük düşmanları değil, o bayrağı ellerinin üstünde taşıyanlar, yüksekte dalgalandıranlar kazanır.

Tarihte hep böyle olmuştur.

Bundan sonra da böyle olacaktır.

Demokrasi kazanacaktır!

 

Kendisini kurtarmak için demokrasiyi boşluyor

Çok iyi farkındayız.

Tayyip Erdoğan kendini kurtarmak için demokrasiyi boşluyor.

Hukuku hiçe sayıyor.

Özgürlüklere darbe üstüne darbe indiriyor.

Ve bütün bunlar, Tayyip Erdoğan’ın iç dünyasında her geçen gün derinleşen, dallanıp budaklanan bir heyuladan, ‘demokrasi korkusu’ndan kaynaklanıyor.

Tayyip Erdoğan demokrasiden korkuyor, çünkü gayet iyi biliyor ki, demokraside kendisinden hesap sorulacak.

Bunu çok iyi bildiği için de ‘demokratik hukuk devleti’nden uzaklaştıkça uzaklaşıyor.

HSYK kanunu bunun için çıktı.

İnternet kanunu bunun için çıktı.

Yargı bunun için hallaç pamuğu gibi atıldı.

Cumhuriyet tarihinin en büyük polis kıyımı bunun için yapıldı.

Yargı bağımsızlığı bunun için tepelendi.

Kuvvetler ayrılığı bunun için dışlandı.

Bütün bunları Tayyip Erdoğan’a demokrasi korkusu yaptırdı, yaptırıyor.

 

'Yok yasa, yap yasa ilkelliği'

Anlaşılan o ki:

Yetmedi, daha da yapacakları var Tayyip Erdoğan’ın.

MİT kanununu değiştirmeye ve Esad’ın, Saddam’ın, Kaddafi’nin Baasçı rejimlerine benzer bir muhaberat devleti kurmaya hazırlanıyor.

Akıl alır gibi değil.

Eski Yargıtay Başkanı, değerli hukukçu Prof. Dr. Sami Selçuk uyarıyor:

Kopenhag ölçütleri hoyratça çiğnenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çiğnenmiştir. Anayasa çiğnenmiştir. Kısaca hukuk çiğnenmektedir ve hükümet ne yazık ki yenilerine hazırlanmaktadır.”

Sami Selçuk uyarıyor:

Hukukun üstünlüğü ilkesi gereğince hukuk içinde olması gereken devlet hukuku dışlamış, bu dışlama girişimine hukuksal bir kılıf aramış ve aramaktadır.”

Sami Selçuk uyarıyor:

Çoğunluk iktidarı, önce elbette otoriter devlete, daha sonra da faşist devlete her an evrilme riski taşır. Duyarlılık gerekiyor. Bundan herkes gibi ben de tedirginim. Hükümete akıl veren Sümbül Ağalar’ın çok olduğu bu ülkede çıkış yolu da gittikçe daralmaktadır.”

Sami Selçuk uyarıyor:

Kişilere göre ve kişileri kurtarmak amacıyla varolan yasalar değiştirilmekte, ‘yok yasa, yap yasa’ ilkel anlayışıyla hukuki düzenlemeler yapılmaktadır.” (Yeni Asya’dan)

 

İstediğiniz kadar bağırın, sindiremezsiniz

Dıştan da ciddi uyarılar geliyor.

ABD’sinden, AB’sinden demokratik hukuk devleti ve medya özgürlüğü konusunda alarm zilleri çalıyor.

Ama Tayyip Erdoğan’ın aldırdığı yok.

Tek adamlık yolunda bildiğini okumaya devam ediyor.

Demokrasi korkusu Tayyip Erdoğan’a demokrasiyi demokrasi yapan değerleri her geçen gün çiğnetiyor.

Şunu iyi bilin:
Günü geldiğinde, demokrasi ve hukuk devletiyle özgürlükler konusunda asıl hesabı biz değil siz vereceksiniz!

Hiç aklınızdan çıkarmayın:

Meydanlarda, kürsülerde ne kadar bağırırsanız bağırın, bizleri, mesleğine ihanet etmeyen ‘gazeteci milleti’ni korkutamazsınız, sindiremezsiniz.

Bu gerçeği hiç unutmayın!

 

Twitter: @HSNCML

 

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Demirel'i darbeyle devirecektim!

Demirel 100 yaşında! Pazar günü Ülke Politikaları Vakfı'nın Cevahir Otel'de düzenlediği bir toplantıda "BABA"yı andık. Özlemişim Demirel'i, itiraf edeyim, arada bir gözlerim doldu

Türklerin de, Kürtlerin de ortak çıkarı gerçek barış ve demokrasidir

Yeterince kan ve gözyaşı akmıştır, daha çok acı çekilmesin, ama... Bu AMA üzerinde düşünmek lazım, geçmiş tecrübeler bunu gerektiriyor

Dostluklar insanı ayakta tutar!

Benim de böyle bir dostum var, Şahin Alpay. İyi ki varsın kardeşim, iyi ki BİR HİKAYEM VAR'ı yazdın

"
"