24 Şubat 2022

Putin'in emperyal saldırganlığı...

Putin, düğmeye bastı; savaşı başlattı, bu da yanına kâr mı kalacak?

Aşağıdaki yazımı,
yazmak için gece yarısına kadar bekledim.
Sabah uyandığımda,
Putin Ukrayna'ya dört bir yandan saldırmıştı.
Ukrayna, bütün dünyanın gözleri önünde
Putin Rusyası tarafından işgal ediliyordu.
Daha önce yazdığım yazımı,
şimdilik değiştirmiyorum...

***

Ukrayna'yla ilgili yazımı şöyle noktalamıştım: 

Putin elini
savaş düğmesinden
derhal çekmelidir.

Çekmedi.
Çekmediği gibi düğmeye kararlılıkla
basmaya devam ediyor.
Kırım'dan sonra Ukrayna'dan
bir parça daha kopardı:
Donbas.
Doğu Ukrayna'nın topraklarında
iki devlet ilan ettirdi, bunları tanıdı
ve işgal etti.
Putin'in Rusya'sı böylece uluslararası hukuku
bir kez daha çiğnedi, Ukrayna'nın toprak
bütünlüğünü, bağımsızlığını,
egemenliğini ayaklar altına aldı.
Başkan Biden'ın "Ukrayna işgali başladı"
diye nitelediği bu saldırganlık
Putin'in yanına kâr mı kalacak?
Hiç bedel ödemeyecek mi?
Bugün kulağının üstüne yatıp,
yarın bir parça Ukrayna toprağını daha
işgal ve ilhak için
uygun zamanı mı kollayacak?

Desen: Selçuk Demirel

Rusya, Kırım'ı 2014'te işgal ve ilhak etmişti.
Yine Donbas'ı da sekiz yıl önce
Ukrayna'dan koparmıştı.
Sekiz yıldır bu saldırganlık sineye çekildi.
ABD ve AB'den bol lafla birlikte
biraz da ekonomik yaptırım gelmiş
ama hepsi etkisiz kalmıştı.
Aradan sekiz yıl geçti.
Donbas'la birlikte salamdan
bir dilim daha kesti Putin...
Başkan Biden'ın deyişiyle
Ukrayna'ın işgali başlamış durumda...
Şimdi dünyanın gözü
ABD ile AB'nin üzerinde.
Yaptırımlar caydırıcı olabilecek mi?
Ya olamazsa?..
Ya Putin'in emperyal azgınlığı devam ederse?..
O zaman ne olacak?..
İkinci Dünya Savaşı öncesinde
Britanya'sıyla Fransa'sıyla Avrupa
1938'de barış barış diyerek
Hitler'in Çekoslovakya'yı yutmasına kapıyı açmıştı.
Britanya Başbakanı Chamberlain'le
özdeşleşmiş appeasement (yatıştırma) politikasıyla
Hitler'in iştahı daha beter açılmıştı.
Çekoslovakya, Avusturya, Polonya,
Baltık Cumhuriyetleri, Belçika, Hollanda
ve Fransa'yı birbiri ardından
kan ve ateşle yutmuş,
insanlık İkinci Dünya Savaşı
cehennemine yuvarlanmıştı.
Farkındayım, bugün bu kadarı olmaz diyorum.
Ama yine de soruyorum:
Rusya'ya dönük yaptırımlar caydırıcı olmazsa,
bir işe yaramazsa o zaman ne olacak?
Putin, yaptırımları takmazsa Batı ne yapacak?
Ukrayna'nın bağımsızlığı, toprak bütünlüğü,
egemenliği, ulusal güvenliği,
özgürlüğü nasıl korunacak?
ABD ve AB'nin yaptırım politikaları
günümüze özgü bir appeasement-yatıştırma örneği
olarak mı tarihe geçecek?
Namlunun ucunu göstermeden
sadece ekonomik yaptırımlarla
Putin durdurulabilir mi?..
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg,
"Topyekûn bir savaş riski var" diyor.
Bugün bir savaşı düşünmek bile istemiyorum.
Putin'in saldırganlığı daha bugünden
dünyamızın önünde çok kötü zamanların,
ana baba günlerinin kapısını aralıyor.
Dünya kendini büyük bir ekonomik krizin
içinde bulabilir. Borsaların hızla düştüğü,
enerji piyasalarının altüst olduğu,
ham petrol ve gaz fiyatlarının yükselişe geçtiği,
enflasyonun başını kaldırmaya başladığı
istikrarsız bir döneme
doğru yol almaya başladık bile...
Tekrar soruyorum:
Putin bir bedel ödemeyecek mi,
ona bir bedel ödetilmeyecek mi?
Ukrayna kendi kaderiyle
baş başa bırakılmayacaksa,
Putin'in saldırgan, yayılmacı Rus milliyetçiliğine,
emperyal hayallerine geçit verilmeyecek
ve ona bir bedel ödetilecekse, bu nasıl olacak?
Hem savaş önlenecek,
hem barış sağlanacak,
ve hem de Ukrayna'nın ve Rusya'nın
tüm komşularının toprak bütünlüğü
ve egemenliği nasıl korunacak?
Yanıtı, ezber yanıtların dışında,
hiç kolay olmayan sorular bunlar…

Yazarın Diğer Yazıları

Demirel'i darbeyle devirecektim!

Demirel 100 yaşında! Pazar günü Ülke Politikaları Vakfı'nın Cevahir Otel'de düzenlediği bir toplantıda "BABA"yı andık. Özlemişim Demirel'i, itiraf edeyim, arada bir gözlerim doldu

Türklerin de, Kürtlerin de ortak çıkarı gerçek barış ve demokrasidir

Yeterince kan ve gözyaşı akmıştır, daha çok acı çekilmesin, ama... Bu AMA üzerinde düşünmek lazım, geçmiş tecrübeler bunu gerektiriyor

Dostluklar insanı ayakta tutar!

Benim de böyle bir dostum var, Şahin Alpay. İyi ki varsın kardeşim, iyi ki BİR HİKAYEM VAR'ı yazdın

"
"