13 Kasım 2020

Ne desen, ne yapsan nafile, bu sicille artık inandırıcı olamazsın; çünkü sorun sensin!

Olumsuzlukları Damat Bey'e yıkıp kurtulacağını sanıyorsan yanılıyorsun, kendini aldatma

Evet, artık ne desen, ne yapsan nafile.
Geçmişin öyle ki...
Bu sicille inandırıcı olamazsın.
Anlaşılan o ki, gidişat seni de korkuttu.
Ekonomiden fena halde ürktün.
Belki de umutsuzluğa kapıldın?
Olumsuzlukları Damat Bey'e yıkıp
kurtulacağını mı sanıyorsun?..
Eğer öyleyse yanılıyorsun.
Bu bir çıkmaz sokak!
Damat Bey'i kapının önüne koymakla
bir yere varamazsın.
Çünkü "tek adam"ın kim olduğunu
bilmeyen yok bu memlekette.
Tüm iktidar ipleri kimin elinde,
herkesin malumu.
Son söz Saray'da!
Tek adam rejiminin realitesi bu...
Ama korkmakta haklısın.
Ekonomideki gidiş gerçekten ürkütücü...


Bu bakımdan yakın geçmişi
şöyle bir düşünmek faydalı olabilir.
Düşük faize karşı çıkan
Merkez Bankası başkanlarını
kim hain ilan etti?..
Kim görevden aldı?..
Önce hukuk diyen TÜSİAD başkanlarını
kim vatan haini ilan etti?..
Enflasyona karşı 'düşük faiz'le
mücadele etmeye kalkışıp
ele güne alay konusu olan kimdi?..
Faize sürekli fren koyarak
devletin "döviz kasası"nı
kim tamtakır hâle getirdi?..
Biraz daha başa dönelim.
Yakın çevrenden, Saray'a yakın
müteahhitlerden, "Damat Bey'i
ekonominin başına getirme,
Maliye Bakanı yapma" diyenlere
kulak asmayan kimdi?..
Ekonomide Merkez Bankası gibi
bağımsız kurumlar olmadan,
ekonomide bazı yapısal reformlar
yapılmadan ve de hukuk devleti olmadan,
ekonomi dikiş tutmaz diyen
aklı başında seslere bunca zamandır
kim kulak asmadı?..
Yalnız Merkez Bankası'nda değil,
yargıda da bağımsızlığı
yok eden kimdi?..
Demokrasinin omurgası olan
yasama-yürütme-yargı üçgenindeki
"güçler ayrılığı"nı kim yerle bir etti?..
Bağımsız ve özgür medya
nasıl, kimin eliyle tarihe karıştı?..
Bu soruların cevabını da bilmeyen yok.
Oradan oraya savrulan çivisi çıkmış
bir ekonomi bugün seni bile
korkutur hâle gelmişse, hepimiz biliyoruz,
bu senin eserin, başkasının değil.
Şu sıralar ağzından
bazı doğru şeyler
çıkmıyor değil. Öyle şeyler ki,
sanki bunca yıldır iktidar koltuğunda
oturan sen değilsin,
sanki iktidara yeni geldin.
Ayrıca, şu son söylediklerinin altını
şöyle bir kazıyınca eski zihniyet sırıtıyor.
Bu "zihniyet"tir, Türkiye'yi ekonomi dahil
her bakımdan çıkmaza sokan...
Evet, artık ne desen nafile.
Tekrarlıyorum:
Bu sicille inandırıcı olamazsın.
Çünkü sorun sensin!
Türkiye'nin bir numaralı sorunu
senden başkası değil.

Yazarın Diğer Yazıları

Paris'ten, yaşlı hatıralarla...

Yürüyorum Paris sokaklarında, yoksa gençliğimi mi arıyorum?..

Osman Kavala nasılsın? Hayırlı bayramlar!

31 Mart güzel bir başlangıç, bir umut kapısı aralanıyor; inşallah senin için de adalet ve hukuk kapısı açılır sevgili kardeşim

31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!

Bu başarıyı bir adım daha ileriye götürmek şart. Bunun da yolu, "demokrasi için bir büyük uzlaşma"yı gerçekleştirmekten, yepyeni bir anayasal çatı kurmaktan geçiyor