Murat Belge T24'teki 2019 düşünceleri başlıklı son yazısında Erdoğan'la ilgili şöyle diyordu:
Bir 'gün batımı'ndan söz ettim.
Bir mecaz
İyi de, batan bir şeye karşılık
doğan bir şey olmalı.
Böyle bir şey var mı?
Varsa ne?
Siyaseten 'batma'ya başlayan, yani inişe geçen Tayyip Erdoğan'dan başkası değil.
16 Nisan'da yenildi.
2019'da da yenilmesi yakın ihtimal; yüzde 49 bu açıdan çarpıcı bir işaret.
Hamleler akıllıca yapılırsa, diyalog ve uzlaşma kanalları bazı önyargılar bir yana bırakılarak açılabilirse, Erdoğan'ın yenilgisi kesinleşir 2019'da...
Şimdi en önemli konu, hem bu yüzde 49'un korunması, hem de üstüne bir şeyler daha eklenmesi...
Bu mümkün olabilecek mi?
2019'da, nasıl bir 'model'le Erdoğan sahneden nihai olarak indirilebilir?
Murat Belge'nin deyişiyle, batan belli de, doğan bir şey gözüküyor mu ufukta?..
Aklıma hep Fransa ve Macron geliyor.
Siyasette zamanın ruhunu yakalamak
39 yaşında.
Partisi yok.
Partiden çok bir sivil toplum hareketini andıran 'Yürüyüş'ü daha bir yıl önce kurdu.
Demokrasi dedi.
Değişim dedi.
Siyasette yeni merkez dedi.
Klasik sağ ve sol tariflerinin üstüne çıktı.
Düşün arkama, YÜRÜYÜN arkadaşlar diyerek, kısa zamanda büyük bir iktidar dalgası kabarttı.
Ve ‘zamanın ruhu’nu yakalamış olmalı ki, ikinci turda yüzde 66 oyla Fransa Cumhurbaşkanı seçildi pazar günü...
Peki, acaba bizde böylesine doğmakta olan bir şey var mı?
Yüzde 49'u koruyacak, büyütecek, demokrasi ve hukuk adına Erdoğan'ı 2019'da sahneden indirecek böyle bir 'doğum'un belirtileri vuruyor mu suyun üstüne?..
Diktatöre hayır bayraklarıyla meydanları doldurabiliriz
Solda var mı?
CHP'de var mı?
Merkez sağda, muhafazakâr kanatta var mı?
AKP'de var mı?
Ya MHP'de, ülkücü kanatta?
Ya da HDP'de, Kürt siyasal hareketinde?
Bir soru daha:
Acaba CHP Macronvari bir doğum yapabilir mi?..
Hani o 1970'lerin başındaki gibi 'zamanın ruhu'nu yakalayarak iktidar yürüyüşüne geçen Ecevit ve ortanın solu hareketine benzer bir demokratik oluşum sahneye çıkabilir mi CHP'de?..
Ben göremiyor olabilirim.
Dıştan bakınca şu kadarı geliyor aklıma: Sadece o klasik CHP kazanı fokurdamaya başladı, galiba o kadar...
Öte yandan sevgili Tarhan Erdem'in dediği gibi, yüzde 49 orada duruyor, durmaya da devam edecek; önemli olan bu yüzde 49'a sahip çıkacak, onu büyütecek planlı programlı bir siyasal oluşum için bir an önce kolları sıvamak...
Biliyorum, hele Türkiye gibi bir ülkede, hele hele CHP gibi fena halde geçmişe saplanmış bir partide böyle bir oluşumun güçlüklerini, engellerini...
Ama umut etmeden de yaşanmıyor.
Acaba CHP, Macronvari bir doğum yapabilir mi?..
Bir soru daha:
Peki ya 2019'a dönük olarak sağcısını solcusunu, Alevisini Sünnisini, Kürdünü Kemalistini, Ülkücüsünü, İslamcısını, Atatürkçüsünü yüzde 49 bayrağı altında tutmakla yetinmeyip, bunu daha da büyütecek bir hareket örgütlenemez mi?..
Hiç olmazsa yüzde 49'u çarçur etmeyecek, 2019'a dönük olarak diktatöre hayır bayrağı altında bir demokrasi yürüyüşü başlatılamaz mı?..
Diktatöre hayır bayrağı altında bir demokrasi ve hukuk yürüyüşü başlatmak hiç de imkânsız değil.
Bunu başarabilir Türkiye...
16 Nisan bu bakımdan umut verici.
Unutmayın!
Demokrasi ve hukuk hepimize lazım, hangi görüş ve inançta olursak olalım lazım.
Diktatöre hayır bayraklarıyla meydanları doldurabiliriz.