25 Haziran 2015

Meclis'tekiler dâhil, kadınlara sürekli güzel olmayı dayatmaktan vazgeçin!

Hangi partiden olursan ol, sen bir kadınsın bacım

Bir modacı, kadın milletvekillerinin kıyafetlerini değerlendirmiş. Basın da kopyala yapıştır yapmış ve haber her yere yayılmış. Kadın milletvekillerine söylenen sözler şöyle:

- Erkek gömleği gibi durmuş!
Saçlara yeterli vakit ayrılmamış!
Öne düşen saçları su dalgası olsa daha feminen dururdu!
Kıyafeti fazla erkeksi duruyor!
Daha genç giyinebilirdi!
Yaşına göre klasik giyinmiş!
Saçını topuz yapmalıydı!
Gözlükleri ve türbanı uymamış!

Bu durum ne diyor?

Hangi partiden olursan ol, sen bir kadınsın bacım.

İlk önce, kadın olduğun için, tam da bu yüzden ötekileştirileceksin.

Çorabına indirgeneceksin.

Bas bas bağırdığın sözün değil saçındaki tokanın fosforu algılanacak.

Hangi duruşu, inanışı temsil edersen et; bedeninin temsil ettiği şeyin önüne, hiç biri kolay kolay geçemeyecek.

Elbette ki isteyen, bakımlı, şık, ilham verici (aslında nasıl iyi hissediyorsa öyle) olsun; fakat, podyumdan değil, meclisten söz ediyoruz.

Kadınları işine geldiği gibi paketleyip ısıtıp ısıtıp önümüze koyan cinsiyetçi medyadan söz ediyoruz.

Kadınlara -sadece kürsüye yürürken bile- ettiğiniz laflar (şıklık yarışı, şıklık karnesi vb.) yapılacak işlerle ilgilenmediğinizin sinyalini veriyor.

Kadını özne değil nesne yapıyorsunuz.

Aklını değil bedenini didikliyorsunuz.

Ve bunu, -yine- erkek vekillere yapmıyorsunuz.

İcraate bakılmaksızın kadını süse püse indirgemeniz ve ona ne giymesi gerektiğini -mecliste dahi- öğütlemeniz rahatsızlık veriyor.

Kadınlara sürekli güzel olmalarını dayatıp durmayın!

Ve kadınları vitrin olarak görmekten artık vazgeçin!


Not: Bahsettiğim habere, Melis Uluğ ve Sibel Yükler’in tepkisi

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Otoetnografi: Bildiğimizi nasıl biliriz?

Akademik yazılardan her ne kadar belirli bir ciddiyete sahip olması beklense de, bu durum yaratıcı ifade biçimlerinden tamamen uzak durmayı gerektirmez. Otoetnografi, ‘ben dili’ ile teoriyi buluşturmak isteyenlerin, öğrencilerin ve araştırmacıların ilgisini çekebilir

Akademik sinema dünyasından dört önemli konferans

Bu konferansların, oluşumların ve dergilerin köklü bir geçmişe sahip olduğunu düşünüyorum ve dünya genelindeki çalışmalara bakmak için iyi bir başlangıç noktası ve referans kaynağı olabileceğine inanıyorum

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

"
"