20 Ekim 2019

Akıl sağlığınız için kim olduğunuzu kabul edin

Akıl sağlığımız başkaları tarafından, özellikle Türkiye'de, sıra gelmesi, fark edilmesi zor ve mühim bir konu

Akıl sağlığınız düşünme biçiminizle ve iniş çıkışlarınızla nasıl baş ettiğinizle ilgilidir.

Pek çok insan hislerini paylaşmaz; çünkü dışlanmak, etiketlenmek istemez. 

Sağlıklı olan nasıl hissettiğinizi bol bol kendinize ve çevrenize söylemektir.

Günlük hayatın bir parçası olup 'normalleşmiş' görünse de aşağıdaki cümleler akıl sağlığı ile ilgilidir.

"Yaptığım her şey yanlış gidiyor."

"Nihayet hafta sonu geldi."

Sussex Üniversitesi kütüphanesinde yaptığım genel aramaya göre geçen sene akıl sağlığı ile ilgili yayımlanan makale sayısı 198 bin 186.

Bu araştırmalardan* birinde yer alan Robbie Hable'nin** Kansas Üniversitesi'nde doktora öğrencisiyken yaptığı açıklama şöyle: "Depresyon nedeniyle 2017 yılında hastaneye kaldırıldım ve orada bir destek ağına sahip olmanın önemini öğrendim. Bir gruba aitseniz bu, mücadelenizi biraz daha kolaylaştırır."

Başımıza gelenlerden sonra çare aramak yerine, önceden önlem almak daha iyidir. Bunun için bir Akıl Sağlığı Vakfı'nın elime geçen broşürünü*** ve çalışmalarından süzülenleri paylaşmak isterim.

Akıl sağlığımız başkaları tarafından, özellikle Türkiye'de, sıra gelmesi, fark edilmesi zor ve mühim bir konu. Bildiğimiz ama düzenli olarak uygulamakta güçlük çektiğimiz o maddeler ise şöyle:

1- Duygularınız hakkında konuşmak akıl sağlığınızı iyi tutar. Bu güçsüzlük değildir. Birinin sadece sizi dinlemesi bile size iyi gelir. Kendi duygularınızı açarsanız başkalarını da cesaretlendirebilirsiniz. Duygularınızı anlatırken aklınıza kelime gelmiyorsa kendinize yüklenmeyin. Birden fazla kelime kullanın ve mükemmel olmaya çalışmayın. Sadece yapın.

2- Düzenli olarak egzersiz yapın. Bu, konsantrasyonunuza, uykunuza ve nasıl hissettiğinize olumlu etki yapacak. Egzersiz yapmak spor salonuna gitmek demek değil. Parkta yürüyüş, ev işi yapmak da olabilir. Uzmanlar günde otuz dakika ve haftada beş gün egzersiz yapmayı öneriyor.

3- Yediklerinize dikkat edin. Şeker olumsuz etkisini hemen gösteriyor. Beş küçük öğün ya da üç ana öğün ve bolca su sağlıklı beslenmeniz için iyi bir reçete.

4- Alkol ve sigara tüketiminin sebeplerinden biri de ruh halimizi değiştirmesi. Bazı insanlar korku ve yalnızlıkla baş etme yöntemi olarak alkol tüketiyor. Bu tüketimi limitlemek tavsiye ediliyor.

5- Ailenizle ve arkadaşlarınızla bağınızı koparmayın. Bu, stresle daha iyi baş etmenizi sağlayacak.

6- Yardım isteyin. Hiçbirimiz süper kahraman değiliz. Doktora danışın. Bağ kurmanıza yarayacak ve sosyal iletişim sağlayacak gruplara katılın.

7- Mola alın. Dinlenin. Yoga ve meditasyon yapın. 

8- İyi olduğunuz ve sevdiğiniz bir iş ile uğraşın. Hobinizle uğraşırken odak noktanızın değişmesini sağlıyorsunuz ve bu iyi geliyor. 

9- Kim olduğunuzu kabul edin. Kendinizle gurur duyun. Değiştirmek istediğiniz şeylerle ilgili gerçekçi olun. Bulunduğunuz anda yaşamaya gayret edin, yani dalıp dalıp gitmeyin.

10- Çevrenizdekilere/başkalarına özen gösterin. Gönüllü işler yapın. Kedinizle, köpeğinizle oynayın.

Hable şöyle devam ediyor: "Doktora öğrencileri acı çekiyor ve yardıma ihtiyaçları var."

Üniversitelerde öğrencilerin, akademisyenlerin ve çalışanların akıl sağlığını koruyacak mekanizmalar/birimler (belki psikoloji ana bilim dalı desteği ile) kurulabilir.


* Woolston, C., 2018. Feeling overwhelmed by academia? You are not alone. Nature, International Journal of Science, 557(7706), pp.129-129.

** Robbie Hable

*** How to look after your mental health

Yazarın Diğer Yazıları

İran’ın cesur kadınları: Jin, Jiyan, Azadi!

Çoğu İranlı temel özgürlükler ve demokrasi uğruna canını feda etti

Mad Pride ya da ‘Delilerin’ Onur Yürüyüşü

Mad Pride’ın amacı stigma ile mücadele etmek, ‘delilerin’ haklarını savunmak, çeşitli politikalara etki etmek, beraberce güçlenmek, bazen biraz eğlenmek ve misal ‘psikopat’, ‘manyak’, ‘şizo’, ‘deli misin nesin’ demeden önce bir kez daha düşünmeyi hatırlatmak

LGBTİQA+ hakları insan haklarıdır!

Kendimiz dışındaki insanların var oluşlarını öldürmeye yeltenmekle övün(e)memeliyiz, bundan olsa olsa utanç duyulur.