Konu malumunuz; burada özetlemeye bile gerek yok. Bir aydan uzun süre önce Tunus’ta çakan kıvılcım, başladığı yer Tunus’ta ve ardından Mısır’da yangına dönüştü. Cezayir, Yemen ve Ürdün’de, az da olsa Suriye ve Fas’ta etkileri görülüyor.
Bugün sizle, Mısır ve Tunus’ta yaşanan gerilimin Türkiye ekonomisine muhtemel etkilerinin neler olabileceği hakkında görüşlerimi üç başlık altında paylaşmak istiyorum: Dış ticaret, turizm ve inşaat.
DIŞ TİCARET
2010 yılı verilerine göre bu iki ülkeye ihracatımız 3, ithalatımızı ise 1.2 milyar dolar civarında. Mısır’a geçen yıl 2.26 milyar dolar, Tunus’a ise 714 milyon dolar ihracat yapan Türkiye, bu ülkelerden sırayla 926 ve 280 milyon dolar ithalat yaptı. Toplam da 1.8 milyar dolar civarında ise fazla verdi.
Türkiye’nin iki ülke ile de serbest ticaret anlaşması var. Son yıllarda hem ihracatımızda hem de ithalatımızda ciddi bir yükseliş yaşandı. Dahası özellikle Mısır’da hatırı sayılır bir büyüklükte yabancı yatırımımız var. 200’ü aşkın Türk firmasının Mısır’da 1,5 milyar dolar seviyesinde yatırımı olduğu ve 50 bine yakın istihdam sağladığı düşünülüyor. Aslına bakarsanız son yıllarda Mısır’la ticaretimizin artışındaki önemi nedenlerden biri de burada faaliyet gösteren şirketlerimizin faaliyetlerinden kaynaklanıyor.
Mevcut gerilim uzun sürer ve siyasi boşluk oluşursa, dış ticaretimizin bundan olumsuz etkileneceğini söylemek mümkün. Ancak, ortamın yumuşaması ve yeniden siyasi istikrarın sağlanması durumunda bugünkünden daha büyük hacimlere ulaşmak uzun sürmeyecektir.
TURİZM
Bu iki ülkedeki siyasi gerilimin turizm sektörlerinde ciddi etkileri olacağına şüphe yok. Mısır’a yılda yaklaşık 13, Tunus’a ise 6 milyon turist gidiyor. Mısır’ın uluslararası turizm gelirleri 12 milyar dolar ve bunun yurtiçi hasıladaki payı yüzde 6 civarında. Tunus’un uluslararası turizm gelirleri ise 4 milyar dolara yakın ve bunun yurtiçi hasıladaki payı yüzde 9 civarında. Yani, her iki ülke ekonomisinde de turizm sektörünün ciddi payı var.
2009 yılında Türkiye aldığı turist sayısı itibarıyla dünyanın yedinci, Avrupa’nın ise beşinci ülkesiydi. 2010’da turist sayısı 28.6 milyona yükseldi ancak diğer ülke verileri açıklanmadığı için 2010’da sıralamadaki yerimiz henüz net değil.
Mısır ve Tunus’taki gelişmelerin Türkiye’ye kısa vadede tek pozitif etkisi turizm sektöründe görülebilir. Ancak bu etkinin boyutu ve süresi sınırlı kalacaktır. 1997’de Mısır’da açılan ateş sonucu 58 turist yaşamını kaybettiğinde Mısır’a giden yabancı turist sayısında ciddi bir düşüş yaşanmamıştı. Tabii ki; bugünkü olaylar daha ciddi ancak etkilerinin daha yüksek boyutlara ulaşıp ulaşmayacağını, mevcut gerilimin ne kadar devam edeceği belirleyecek.
Diğer yandan Turizm Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre Aralık 2010’da Türkiye’ye gelen Mısır ve Tunus’lu turist sayısında geçen yıla göre yüzde 20 üzerinde gerileme yaşandı. Ancak her iki ülkeden gelen turist sayısının düşük olması nedeniyle bu önemli bir sorun potansiyeli taşımıyor.
İNŞAAT
Biliyorsunuz yurtdışı müteahhitlik alanında Türkiye dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri. Son iki yılda en büyük inşaat firmaları sıralamasında Çin’in ardından en fazla şirkete sahip ikinci ülke konumundayız.
Kuzey Afrika, bu sektörün önemli pazarlarından biri. Türk firmaları Mısır’da şu ana dek toplam 600 milyon tutarında proje üstlenmiş durumda. Tunus’ta alınan projelerin toplam değeri ise 750 milyon dolar civarında.
Mevcut gerilim inşaat sektörü için kısa vadede bir risk gibi görünse de, yeni yönetimlerin iktidarı üstlenmesi durumunda her iki ülkede de yapılacak altyapı yatırımlarında büyük sıçrama yaşanabilir.