Biliyorsunuz, uzunca bir süredir ABD bankalarının mali durumunu izlemek amacıyla yapılan ‘Stres Testi’ ve bu teste ait sonuçlar, piyasalarda izlenen önemli bir gündem maddesi.
Stres testi, ABD Merkez Bankası FED ve Hazine Bakanlığı tarafından yürütülen ve
19 büyük bankanın mali açıdan sağlığını izlemek için yürütülen bir test. Bu test, izlenen bankaların normal ekonomik ve ticari koşullarda rastlanmayacak, sıkıntılı durumlarda hangi aktif kalemlerinde ne ölçüde zarar gerçekleşeceğini tahmin etmek için yapılıyor. ‘Stres’ ifadesi de tam olarak bu normal olmayan durumları ifade ediyor.
"Peki neden FED ve Hazine bu testin sonucunda hangi bankanın ne kadar zarar edeceğini merak ediyor?" derseniz, bunun cevabı basit. Test sonuçlarına göre hangi bankaların yeni sermayeye ihtiyaç duyacağı belirlenecek ve hükümet bu bankalardan sermayelerini artırmalarını talep edecek. Bankalar, hükümete
30 gün içinde bir sermaye artırımı planı önerecek ve bu planı
6 ay içinde uygulamaya koyacak.
Bugünlerde stres testi gündemdeki yerini daha da pekiştirdi, çünkü
bu hafta perşembe günü ‘Stres Testi’nin sonuçları açıklanacak. Açıklama günü yaklaştıkça, yatırımcılardaki gerginlik de artıyor. Çünkü uzun süreden beri değer kaybeden hisse senetlerinin, çıkacak sonuca bağlı olarak, daha da fazla düşmesini istemiyorlar.
Aslına bakarsanız bu gerilim, stres testi kapsamına dâhil edilen
19 bankanın tümü için söz konusu değil. Sağlam oldukları konusunda çok az şüphe duyulan iki banka var. Bunlar Goldman Sachs ve J.P Morgan.
Hatırlarsanız geçen yaz ABD’li yatırım bankalarında peş peşe gelen büyük bir yıkım dalgası yaşanmış, akabinde beş büyük yatırım bankasından Lehman Brothers iflas etmiş, Bear Stearns ve Merrill Lynch başka bankalara satılmış, geriye sadece Morgan Stanley ve Goldman Sachs kalmıştı. İşte o Goldman Sachs’ın bu hafta açıklanacak stres testinden de başarıyla çıkması bekleniyor. Diğeri, J.P. Morgan ise, piyasa değeri neredeyse ‘cent’le ölçülecek hale gelen Bear Stearns’ü satın almıştı.
Test sonucunda ek sermayeye ihtiyacı olduğu tespit edilmesine kesin göze bakılan iki banka var. Bunlar Citigroup ve Bank of America. Citigroup’ın mali durumu ve yakın geçmişini daha önce yazmıştım (Bir Citigroup Hikayesi, 2 Mart 2009). O nedenle detaya girmeyip, şunu söylemekle yetineyim: Citigroup’un, stres testi sonuçlarının açıklanması ile birlikte
10 milyar dolar ek sermayeye ihtiyaç duyduğunun açıklanması bekleniyor. Bu nedenle stres testinin en fazla strese soktuğu banka Citi denebilir sanırım. Belki de bu yüzden geçen hafta Japonya’daki bir şirketini
7.9 milyar dolara sattı. Bir diğeri Bank of America ise geçtiğimiz Eylül ayında, zor durumda olan başka bir yatırım bankası Merrill Lynch’i satın almıştı.
Sermaye ihtiyacı duyacak bankaların önünde birkaç yol var. Birincisi, kendilerine yeni ortaklar bulmaları. İkincisi, bazı varlık ya da şirketlerini satmaları ve elde edilen nakdi sermaye olarak kullanmaları. Üçüncüsü, piyasada dolaşan tahvillerini, hisse senetlerine çevirmeleri. Eğer bu ve benzeri yollar, bankaların sermaye ihtiyaçlarını karşılamazsa, o zaman iş yine devlet desteğine kalacak.
Citigroup Hisse Fiyatı 2007-2009