23 Mart 2009

Seçim Sonrası Piyasa Tahminleri

Seçim sonrası, ekonomi ve piyasalar için yeni bir dönem olacak

Bu hafta sonu yerel seçimler yapılacak. Bugünle birlikte piyasalar seçim öncesindeki son beş işlem gününe giriyor. Seçim sonrası dönem, hem ekonomimiz hem de piyasalar için yeni bir dönem olacak.
AKP oy oranında ciddi bir gerileme olmazsa, seçim sonuçları piyasalar için kötü bir etki yaratmayacaktır. Ancak AKP oylarında ciddi bir gerileme olursa durum değişir. Seçim sonrası dönemi piyasalar için önemli yapan şey büyük bir olasılıkla, seçim sonuçları değil, şu ana dek ertelenmiş bazı kararların Nisan ayından itibaren alınması olacak. Bu kararları iki ana grupta toplayabiliriz. Birinci grupta IMF programı ve bunun paralelinde alınacak kararlar var. Bunlar kriz nedeniyle bozulan ekonomik dengelerin yeniden sağlanmasını amaçlayan ve katı kurallar getiren kararlar olacak. İkinci grupta ise krizin etkilerinin hafifletilmesi amacıyla bazı sektörlere, halk kesimlerine yönelik ya da genel içerikli bazı kararlar var. Bu kararlar ise cansuyu kredileri ve ÖTV indirimi gibi rahatlatıcı etkide olacaklar. İşte bu iki ana grup karar, piyasaların seyrini belirleyecek iç faktörler olacak. IMF programı anlaşma öncesi ve sonrası kısa dönemde olumlu hava yaratır. Ancak, getirilen düzenlemelerin bazı direnişlerle karşılaşması muhtemeldir. Ayrıca, IMF anlaşmasını önceden satınalanlar, anlaşmadan bir süre sonra bunu realize etmeye başlar. Bu nedenlerle anlaşmanın olumlu etkisi kısa vadede uzun sürmez. Önceki yıllarda yapılan anlaşmalarda da benzer tepkileri gördük.
Dışarıda ise uzun zamandan beri olduğu gibi, diğer piyasaların seyri, iç piyasaya yön veren esas unsur olacak. Bu sayfada son zamanlarda ifade etmeye çalıştığım gibi, ben iyileşme işaretlerinin gelmeye başladığını, krizin uluslar arası boyutta dip seviyelerinin görüldüğünü, bundan sonra örneğin Dow Jones’un 6500 puanın altına inmeyeceğini düşünüyorum. Bu düşüncem bundan sonra sert bir yükseliş dönemine gireceğimiz anlamına gelmiyor. Geçen hafta piyasa tahminlerimi sizlerle paylaşmıştım. Bahar aylarında piyasaların olumlu seyredeceğini, yaz ortasında yeni bir düşüş sürecinin başlayacağını ve bunun, geçen haftalarda gördüğümüz dip noktaların daha da altına inmeyecek bir düşüş olacağını, yılın son aylarında ise ana toparlanma dalgasının başlayacağını düşünüyorum. Bunlar benim gerçekleşme olasılığını en yüksek gördüğüm senaryoya ait beklentiler.
İç ve dış beklentileri bir araya getirdiğimizde ortada şöyle bir resim duruyor.
Şekil: 2009 yılı tahminleri

Seçimlerden bir süre sonra (muhtemelen Nisan ayı sonunda) Türkiye, IMF ile anlaşma yapmış olacak ve olumlu dış konjonktür de bu anlaşmanın getirdiği olumlu havayı destekliyor olacak. Bu nedenle Nisan sonu ve Mayıs başında borsa endeksinde, uzun süredir geciken ciddi bir yükseliş görme şansımız var. Aynı dönemde döviz kurlarında da bir gerileme göreceğiz. Dolar/TL 1.50, Euro/TL 2.00 düzeylerine kadar düşebilir.
Mayısın sonlarına doğru başlayacak yeni bir hareketle borsada bir geri çekilme dönemi, dolar ve euro kurlarında sert olmayan bir yükseliş başlayabilir. Bu harekete, yaz aylarında uluslar arası borsalardaki yeni bir düşüş süreci eşlik ederse, sonbaharda dolar/TL kurunu yeniden 1.70’in üzerinde görebiliriz.
Kasım ve Aralık aylarında ise krizde sona yaklaşıldığına dair hem yurt içi hem yurt dışı gelişmelerin yaşanma olasılığı yüksek görünüyor. Euro/dolar paritesinde 1.45’in, petrol fiyatlarında 65 doların üzerine çıkış olabilir. Yıl sonunda dolar/TL kuru 1.60’ın altına inecektir. Bu beklentiler dahilinde İMKB-100 endeksi yıl sonunu 31.000 civarında bir kapanış yapabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"