Geçtiğimiz gün Barack Obama, on farklı kalem kullanarak 787 milyar dolarlık yeni kurtarma planını imzaladı. İmza töreninde farklı kalemler kullanılması yeni değil, yıllardır süre giden bir uygulama. Kullanılan kalemler daha sonra hatıra olarak politikacılara, halka hediye ediliyor: “Buyurun; Başkandan size 78.7 milyar dolara imza atan kalem”
Kurtarma ve yardım paketlerinin en büyükleri ABD’de açıklansa da, yaklaşık 35 ülke krizden korunmak için bazı önlemler açıkladı. Bunları genel olarak dört grupta toplayabiliriz:
-Mali sektör yardımları
-Kredi yardımları
-İşletme yardımları
-İstihdam yardımları
Başka alanlarda da yardım açıklayan ülkeler olsa da, paketlerin geneli bu dört alanı içeriyor.
Kapsam olarak en büyük yardım grubu, zor durumda olan bankalara ve kredi kurumlarına verildi. Almanya, ABD, Avustralya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Danimarka, Finlandiya Fransa, Güney Kore, Hollanda Hindistan, İngiltere, İrlanda, İsveç, İsviçre, İtalya, İzlanda, Japonya, Kanada, Letonya, Lüksemburg, Portekiz, Rusya, Slovenya, Türkiye, Yunanistan mali sektörü rahatlatmak için tedbirler aldılar. Alınan tedbirlerin büyük kısmı, mevduat garantisi, sermaye yardımı ve kamulaştırma kapsamında.
Kredi yardımları, özellikle konut kredilerinin yaygın olarak verildiği ABD, İspanya, İngiltere, Portekiz gibi ülkelerde gündeme geldi. Bunlar, konut satışlarının ve fiyatlarının en fazla gerilediği ülkeler. Yardımlar, borçlarda yeniden yapılanma ve ucuz kredi imkanlarını içeriyor. Son olarak bu hafta ABD hükümeti, konut kredisi alanlara yardım amacıyla 275 milyar dolarlık yeni bir paketi gündemine aldı.
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya, Portekiz, Romanya ve İsveç gibi ülkeler otomotiv sektöründeki şirketleri ile yan sanayi işletmelerini kurtarmak ya da rahatlatmak amacıyla önlemler aldı. Bu önlemler, uzun vadeli ve ucuz kredi kullanımı, motorlu araç vergilerinin indirilmesi, hurda indirimi, ar-ge harcamalarına yoğunlaşıyor. Birleşen şirketlere geçici vergi muafiyetleri getiriliyor. Sektör ayrımı olmaksızın, birleşmelerde vergi teşviki Türkiye’de de gündemde. Bunun yanı sıra, bazı ülkelerde yurtiçi üreticileri desteklemek amacıyla ithalata vergiler getirildi, mevcut oranlar artırıldı. Yabancı otomobile ve hatta et ithalatına vergi getiren ülkeler bile var. Türkiye de demir-çelik ithalatında vergi artıran ülkelerden biri.
Son olarak istihdam yardımları…
İşsizlik aldı başını gidiyor. İşte bazı ülkelerde durum:
Ülke
| Ocak 2008’deki İşsiz Sayısı |
Ocak 2008’deki İşsizlik Oranı |
Aralık 2008’deki İşsiz Sayısı |
Aralık 2008’deki İşsizlik Oranı |
ABD |
8,221,000 |
%5.4 |
10,999,000 |
%7.1 |
Almanya |
3,659,000 |
%9.8 |
3,102,000 |
%8.3 |
Türkiye |
2,567,000 |
%11.3 |
2,995,000 (Kasım) |
%12.3 (Kasım) |
€ Bölgesi |
11,200,000 (Ara. 07) |
%7.2 (Ara. 07) |
12,472,000 |
%8 |
AB 27 |
16,350,000 (Ara. 07) |
%6.8 (Ara. 07) |
17,911,000 |
%7.4 |
Birçok Avrupa ülkesindeki mevzuat, işten çıkarmaları oldukça zor şartlara bağlıyor. İşten çıkarılanlar için ise sosyal plan, yeniden yerleştirme desteği gibi bazı koruyucu önlemler var. Bu nedenle bu ülkelerde işsizlikteki artış şu ana kadar sınırlı kaldı. Almanya ekonomisinin uzun süreli istihdam atağı da bunu destekledi. Bununla birlikte 2009 yılı için işsizlikte ani bir sıçrama beklentisi var. Yıl sonunda AB’de işsizlik oranının %9.25’e yükseleceği tahmin ediliyor.
Kriz mağduru ekonomilerde, istihdama yönelik yardımlar nakit ödemeler, vergi ve sigorta primi indirimleri ve işten çıkarmaları önleyici özelliklere sahip. Ayrıca, birçok işletmede çalışma saatleri azaltılıyor ya da ücretlerde indirime gidiliyor. Türkiye’de ise bu alandaki ana düzenleme 2003 yılında yasalaşan ‘Kısa Çalışma Ödeneği’. Geçtiğimiz günlerde kabul edilen bir değişiklik ile kısa çalışma için öngörülen 3 aylık süre 6 aya çıkarıldı. Ödeneklerde ise %50 artış yapıldı. Teşvik düzenlemeleri ve kümelenme politikası ile istihdamı artırıcı önlemler alınıyor.
Özellikle Türkiye için şunu söylemek gerek: İşsizliğin yeniden azalmaya başlaması için uzun süre beklemek gerekebilir. Bunun için önce piyasalardaki gerilimin sona ermesi, ardından üretimin yeniden canlanması gerekiyor. İyileşme en son işsizlik oranında görülecek.