Dünden devam edelim…
“Bir buçuk yıldır, Yunanistan (ve aslında alacaklıları) için aranan çözümün bizi götüreceği yol ikiye ayrılıyor. Bir taraf, borçların bir kısmının silinmesi ya da vadesinin çok ileri bir tarihe ötelenmesi; diğer taraf ise Yunanistan’ın Euro Bölgesi dışına çıkması. Belki de ikisinin karışımı üçüncü bir seçenek gündeme gelebilir. Hangi yolun seçileceğini bilmiyorum. Zaten onlar da bilmiyor, emin olabilirsiniz. Bildiğim şey, eskiden uzak bir olasılık olan drahmiye dönüşün artık daha güçlü bir seçenek haline geldiği”
Bu, aslında, göründüğünden çok daha fazlasını anlatan bir ifade.
Bir kere, hala Euro Bölgesi tarafından bir çözüm istenip istenmediği belli değil. Bunu 2010 başından beri defalarca gördük. Ne Euro Bölgesi, ne de AB bu süreçte geçer not alabildi. Ama bu beceriksizlik sadece Yunanistan’ın değil, tüm bölgenin ekonomik geleceği için bir tehdit. Bu tehdidin yaklaştığını görüp de bir şey yapamayan Euro Bölgesi’ne ne demeli bilemiyorum.
Sıklıkla, Avrupa bankalarının Yunanistan’dan alacakları bu kadar yüksek olmasa, Avrupalıların ülkeyi kurtarmak (!) için bu kadar çaba sarfetmeyeceklerini düşünüyorum. Tabi buna kurtarma denirse… Yunanistan’ın kurtarılması artık giderek zorlaşıyor. Ülkenin içinde bulunduğu durumun nedeni kendi olsa da, sorunun bu kadar büyümesinin nedeni kesinlikle Euro Bölgesi yönetimi. Gördük ki; aslında, bölge sadece güzel günler için kurulmuş bir sisteme sahip.
Bu kararsızlık, ya da beceriksizlik, çözüm için bir türlü biraraya gelip kararlı bir duruş gösterememe, bugün Euro’nun geleceğini her zamankinden daha fazla tehdit ediyor. Aşağıda sorunlu dört ülkenin CDS primlerini görüyorsunuz. Dün itibarıyla, 5 yıllık Yunan tahvillerinin CDS primleri 1900 puana dayandı. Portekiz ve İrlanda’nınkiler ise 800 puanı aştı. Her üçü de rekor düzeylerinde.
Artık, ipin ucunun kaçtığını tereddüt etmeden söyleyebiliriz. Ve bu ucu bir daha bulana dek, zarar giderek büyüyecek gibi görünüyor. Doğrusu, sorun ne kadar büyük olsa da, Euro bölgesi ne kadar öngörüsüz olsa da, ne kadar gecikmiş bir önlemler dizisi olsa da, Yunanistan’ın ayakta kalabileceğini düşünüyordum. Ama geçen aya kadar. Artık, sona her zamankinden daha yakınız.
Giderek güçlenen senaryoya göre, eğer Avrupa kendinden beklenmeyen bir çeviklik ve kararlılık göstermezse, Yunanistan önce borçlarını ödeyemeyeceğini açıklayacak; sonra, Euro Bölgesi’nden çıkacak ve drahmiye dönecek. Bazı Avrupa ülkeleri, alacaklarını tahsil etmek için, bunu destekleyecek ve borçların vadesi uzayacak. Böylece, zor durumdaki diğer ülkeler de kendilerine bir an önce çeki düzen vermeleri için uyarılmış olacak.