Son haftalarda birçok mali kurum gelecek yıla yönelik tahminlerini açıklıyor. Bunlardan sonuncusu dün Saxobank’tan geldi. Banka 2010’da dünya piyasalarına yönelik on tahminini açıkladı. Fakat ben size bunlardan bahsetmek yerine kendi tahminlerimi sizle paylaşmaya kadar verdim.
İşte benim gelecek yıl dünya ekonomisinde beklediklerim…
1- Avrupa’da beklenen ekonomik iyileşme gecikecek ve yeni not indirimleri olacak. Son günlerde bu konuda sıklıkla görüşlerimi paylaştığım için bugün yeniden vaktinizi almak istemem. Yüksek borç, yapılan müdahalelere rağmen görülen zayıf iyileşme ve bankaların batık kredileri en önde gelen sorunlar. Yunanistan, Letonya, İrlanda, İspanya, Portekiz ve Baltık ülkeleri yüksek riskli ülkeler.
2- Türkiye’nin ihracatında yeni pazarların payı artacak. Zayıflayan Avrupa talebi ve bunun önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi görünmesi, son zamanlarda Afrika ve Orta-Doğu pazarlarına açılma çabalarını güçlendirdi. Sonuçları gelmeye başlayan bu çalışmalar 2010’da devam edecek. Yerli sanayi ve hizmet sektörleri bundan fayda görebilirler. Böylece Türkiye, krizde aldığı yaraları hızlı saracaktır.
3- ABD Merkez Bankası piyasaya sürdüğü likiditeyi çekmeye başlayacağını açıkladı fakat faiz oranını kolay kolay yükseltmeyecek. Piyasaya sürülen likidite bankaların acil finansman ihtiyacını karşıladı ama menkul kıymet ve emtia fiyatlarının da hızlı yükselmesine neden oldu. Fakat bu piyasanın canlandığı anlamına kesinlikle gelmiyor. Canlanma talep artışına bağlı olacak fakat, yükselen işsizlik, azalan tüketici güveni ve dün saydığım diğer faktörler nedeniyle henüz canlanmadan bahsetmek mümkün değil. Ancak işsizlikte azalma başladığı zaman faizlerin yükseleceğini görebiliriz.
4- Dünya’da faizler düşük kalmaya devam edecek. Sadece ABD’de değil, diğer ülkelerde de faiz oranları kısa sürede yükselmeyecek. Bu alandaki tahminler arasında en erkeni 2010 yazı. Fakat gelecek yıl bu zamana kadar beklemek de mümkün olabilir. Bu süreçte büyük olasılıkla Avrupa’da faizlerin daha geç yükseleceğini göreceğiz.
5- İşsizlik yüksek kalmaya devam edecek. Özellikle, gelişmiş ülkelerde işsizlik yüksek kalmaya devam edecek. Zira yön hala yukarı doğru. Bunun temel nedeni talebin düşük kalması. Ancak Türkiye gibi yükselen ekonomilerde, işsizliği yüksek kalmasının iki nedeni daha var. Birincisi son yıllarda yapıldığı gibi üretimin daha fazla personel istihdamı yerine, mevcut personelin verimlilik artışı yoluyla gerçekleştirilmesi. İkincisi, Türkiye’de üretilebilen çok sayıda ürünün, özellikle Çin’den olmak üzere, ithal ediyor olması; bunun da yerli üretime ve istihdama zarar vermesi.
6- Çin ve Hindistan’da erken başlayan canlanma zamanla durgunlaşabilir. Özellikle Çin, uygulamaya koyduğu 500 milyar dolardan büyük canlandırma paketi ve sanayi üretimi ile ihracatta son aylarda yakaladığı hız ile dikkat çekiyor. Ancak dünya ekonomisindeki iyileşmenin gecikmesi ve benzeri etkilerin gelişmekte olan ülkelerde de görülme olasılığı Çin ve Hindistan ekonomilerini zayıflatabilir.
7- Emtia fiyatları yeniden düşüşe geçecek. Yukarıda sayılan nedenlerle ama özellikle piyasadaki likiditenin geri çekilmesi ve büyüme hedeflerinin aşağı çekilmesi nedeniyle emtia fiyatları düşecektir. Değer kazanmaya başlayan dolar da bunu destekleyecektir.
8- Birkaç hafta önce değer kazanmaya başlayan dolar 2010 yılında da değer kazanmaya devam edecek. Büyük olasılıkla, faizler artmasa bile doların değer kazandığını göreceğiz.
9- Bütçe açıkları artmaya devam edecek. Bu nedenle hükümetler ya kamu harcamalarını kısacak ya yeni vergiler getirecek ya da bunların her ikisini de yapmaya başlayacak. Ancak bu tedbirlerin yılsonuna doğru alınması muhtemel görünüyor.