05 Mayıs 2019

Modern bilimin yol arkadaşı: Nobel

Madencilik ve yol inşaatında kullanılmasını amaçlayarak keşfettiği, patlayıcı bir madde olan dinamitin silah olarak kullanılması Nobel'i çok sarstı

Nobel ödülleri, günümüzde verilen en prestijli ödül, tam 119 yıldır saygınlığını koruyor.

Ödüller diploma, altın madalya ve çek olarak her yıl 10 Aralık’ta İsveç Kralı tarafından büyük ve gösterişli bir törenle sahiplerine verilmekte.

Bir Nobel ödülü: modern bilimin tetikleyici gücü, bilim insanlarına kazandırdığı saygın bir kimlik, onların mensup oldukları toplumun onurlandırılması ve insanlığa yapılan katkıların tümünün toplamını ifade eder.

Nobel ile modern bilimin yollarının kesişmesi 1895 yılına kadar gider. 1895 yılının puslu bir Paris günü… O gün iki farklı kişi, farklı uğraşlar içindedir.

Alfred Bernhard Nobel, vasiyetini yazmaktadır.

1896 yılının 10 Aralık gününde hayata veda edecek olan Nobel, mirasının insanlığa ve bilime katkı sunanlara ödül olarak verilmesini vasiyet eder.

Bilimin gizemli ışınları

O sıralarda yine Paris'te fizikçi Henri Becquerel, laboratuvarında uranyum filizleri üzerinde çalışmaktadır. Çok değil, birkaç ay içinde mikro dünyaya açılan kapıyı aralamak üzere olduğunun henüz farkında değildir.

Nobel vasiyetini yazarken Becquerel yapmakta olduğu deneye ara verir ve üzerinde çalıştığı uranyum filizlerini siyah kağıtlara sarıp çekmecesinde fotoğraf plakalarının üzerine bırakır. Hava pusludur ve planladığı çalışma için ihtiyacı olan güneş ışığı yeterli değildir.

Ertesi gün fotoğraf plakalarını banyo eder.  Yalnızca meraktan… Ancak onu bir sürpriz beklemektedir.

Siyah kâğıda sarılı ve ışık görmeyen plakalar üzerinde ışın izleri vardır.  

Bunun anlamı, uranyum filizleri kendiliğinden ışın yaymaktadır ve bu ışınlar yüksek enerjilidir.

Bu buluşunu 24 Şubat 1896 tarihinde Fransa Bilimler Akademisi'ne sunar. Ve bilim dünyası, daha sonraları radyoaktivite olarak adlandırılacak bu gizemli ışınlarla tanışır.

Bu tanışma, modern bilimin ve bugünün teknolojisini yaratan bilim sıçramalarının başlangıç anıdır.

Bundan sonra atom modellenecek, atom çekirdeği ve atom altı parçacıklar bulunacak, nükleer enerji ile tanışılacak, atom bombaları, uzay yarışları, bilgi toplumu ve sanal gerçeklik gibi yaşamımızda geri dönüşü olmayan çılgın dönüşümler fırtınası başlayacaktır.

Ve bu buluş da dahil, bundan sonraki her yeni buluş Alfred Bernhard Nobel'in vasiyeti doğrultusunda ödüllendirilecektir. 

Kim bu Nobel?

Nobel ve modern bilim, yol arkadaşıdırlar.

Yukarıda değinilen çalışmasıyla Becquerel, 1903 yılında, Curie çifti ile birlikte Nobel ödülüne layık görülür. Bu, o ana kadar verilen Nobel Fizik ödüllerinin üçüncüsüdür.

İlk Nobel fizik ödülü 1901 yılında x-ışınlarının keşfiyle Wilhelm Conrad Röntgen'e verilmiştir.

Alfred Bernard Nobel kim mi?..

O bir mühendis, kâşif ve girişimci.

Paris'te dönemin ünlü kimyageri T. J. Pelouze'nin laboratuvarında çalışırken güçlü bir patlayıcı olan sıvı nitrogliserini keşfeden İtalyan kimyager Ascanio Sobrero ile tanışması onun yaşamının dönüm noktasıdır. 

Nitrogliserin, baruttan daha güçlü olmasına karşın, basınç ve sıcaklığın etkisiyle kolayca patlayan bir maddedir. Nobel, kontrollü bir patlama gerçekleştirme çabasıyla araştırmalar yapar. Çalışmalarını daha sonra Stokholm'e taşır ve orada sürdürür.

Dinamit, onu ‘ölüm taciri’ yaptı

1866 yılında yüzde 75 oranında nitrogliserini, yüzde 25 oranında emici bir toprak türü olan “kieselguhr” ile karıştırarak "dinamit"i, daha sonra 1879 yılında Paris yakınlarında, Sevran’da kurduğu bir laboratuvarda dumansız barutu keşfeder. Bu buluşların ticarileşmesi ile hatırı sayılır bir servetin sahibi olur.

Ancak bu süreç bir hayli travmatiktir.

1863 yılında Stokholm'de patlayıcı özelliği olan nitrogliserinle ilgili çalışmalarını sürdürürken büyük bir patlama meydana gelir. Kazada, küçük kardeşi Emil ile birlikte dört kişi hayatını kaybeder ve Nobel'in Stokholm şehri sınırları içinde bu tür çalışma yapması yasaklanır. Nobel, önce Paris'e daha sonra da Paris'i de terk ederek İtalya'nın San Remo şehrine yerleşir.

Ve 10 Aralık 1896 tarihinde San Remo'da beyin kanaması sonucu hayatını kaybeder.

Vasiyete göre tüm varlığı bir fonda toplanacak ve bu fonun faizi "her yıl insanlık için en büyük katkıda bulunmuş kişilere" ödül olarak dağıtılacaktır.

Ödüller 1900 yılından itibaren beş dalda verilmeye başlanır: Fizik, kimya, fizyoloji-tıp, edebiyat ve barış. Bunlara ek olarak 1968 yılında İsveç Bankası, Alfred Nobel'in anısına bir ekonomi ödülü vermeyi kararlaştırır ve ilk ekonomi ödülü 1969'da sahibini bulur.

Madencilik ve yol inşaatında kullanılmasını amaçlayarak keşfettiği, patlayıcı bir madde olan dinamitin bir silah olarak kulanılmasının Nobel'i çok sarstığı söylenir. Ölümünden yaklaşık 6 ay önce 1896 yılında kaleme aldığı vasiyet, bu duygularla yazılmış savaş ve ırkçılık karşıtı, bilim ve insanlığın yararını öne çıkaran bir metinler bütünü, manifestodur.

En büyük arzusunun, "ödüller adaylara dağıtılırken kesinlikle milliyet ayrımı gözetilmemesi" olduğunu özellikle vurgular.

Kendi ‘ölüm haberi’ni okudu, şok oldu!

Bu olağanüstü insan, 1896 yılında (40 yıl öncesinden) 1930 ve 40’lı yıllara damgasını vuracak olan kıta Avrupa'sının ölümcül ve yok edici ırkçılık dalgasını ve faşizmini; dahası 55 milyon insanın hayatına mal olacak olan dünya savaşlarını öngörmüş olabilir mi?

Ölümünden 8 yıl önce, 1888 yılında bir gazetenin manşette şu başlığı kullandığı söylenir: ''Ölüm taciri öldü!".

Aslında hikâye başkadır. Ölen, büyük kardeş Ludvig Nobel'dir. Ludvig Nobel, 1888 yılında Cannes'ta bir tatil sırasında ölür. Bir gazeteci bu ölümü, muhtemelen yanlışlıkla, Alfred Nobel olarak haber geçer. Beraberinde de Le marchand de la mort est mort” yani ''Ölüm taciri öldü!" yazısı ile: "İnsanları kısa yoldan öldürecek yol bularak zengin olan Dr. Albert Nobel, dün öldü!".

Alfred Nobel, kendi ölüm haberi olarak okuduğu bu yazı ile şok olur, 7 yıl sonra vasiyetini yazarken bu haberin etkisi olmuş mudur, bilmek zor!..

1900 yılında İsveç hükümetinin Nobel Vakfı'nı kurmasıyla, bilime ve barışa adanmış Alfred Berhard Nobel'in mirası, Nobel ödülleri olarak sahiplerine, 2. Dünya Savaşı sırasında birkaç zorunlu hal dışında, düzenli olarak verilmeye başlandı ve bu hâlâ devam ediyor. 

Nobel, modern bilimin desteği ve motive edici gücü olmayı sürdürüyor tam 119 yıldır…

Bu ödüller, temelde bir bilimsel buluşu, özgün bir çalışmayı ve başarıyı adresliyor olsa da bir Nobel sahibi olmak kazanan için; ailesi, çalışma arkadaşları, çalıştığı üniversite veya kurum, ülkesi ve insanlık için büyük bir onurlandırma.

Bir Nobel ödülü, ödülden çok daha fazlası.

Bu nedenle "Nobel Laureates" denilir; yani bir büyük mücadeleden zaferle çıkanlara verilen bir nişan… Sadece hayatta olanlara verilen bir nişan…

Yazarın Diğer Yazıları

Uzayda niye akıllı bir yaşama rastlamıyoruz?

Bilgisayarlar teknolojik aşamaya ulaştığında, işleme kapasitelerini nasıl artıracaklarını da öğrenecekler, gelişmeleri daha da hızlanacak ve artık kontrol tümüyle kendilerinde olacaktır. Bu yeni zekâ, ölümsüz olacak ve evrenin her yanına yayılabilecek

Uzayın keşfinde robotik astronotlar dönemi

Öyle görünüyor ki yapay zekâ, insanın yakın gezegenleri kolonize etme tutkusunu tetikleyecek ve bu amacın gerçekleşmesinde insanın önemli bir müttefiki olacak. Tüm bunlar olanaksız bir hayal ürünü gibi görünse de unutmayalım, bugün yaşamakta olduklarımızı daha önce kim hayal edebilirdi ki?

Yapay zekâ duraklatılmalı mı?

Yapay zekâ, yaşamımızı ve çalışma tasarımlarımızı değiştirdi ve değiştirmeye de devam edecek, görünüyor. Peki neden yapay zekâyı geliştirme çalışmalarını duraklatmalıyız?

"
"