12 Nisan, insanlık adına çağımıza damga vurmuş çok önemli başlangıçların kahramanları olan Yuri Gagarin, Franklin Roosevelt ve Jonas Salk için ortak bir payda niteliğinde bir gün.
Sovyet kozmonot Yuri Gagarin, 12 Nisan 1961'de uzaya giden ilk insan olarak insanın uzay serüvenini başlatan isim oldu, şimdi onun açtığı kapıdan geçerek uzak yıldızlarda kendimize yer arıyoruz.
12 Nisan 1945'te, Amerika Birleşik Devletleri'nin 32. Başkanı Franklin Roosevelt yaşamını yitirdi. Başlattığı Manhattan Projesinin ürünü olan atom bombasının nasıl bir şey olduğunu göremedi.
12 Nisan 1955 tarihinde Amerikalı tıp doktoru virolog Jonas Salk'ın geliştirdiği çocuk felci aşısı güvenli bulunarak uygulanmaya başlandı. Böylece bu tahripkar salgın hastalıktan insanlığın kurtarılması başarıldı.
Bugün karşı karşıya kaldığımız pandeminin de tek çözümünün aşı olduğunu biliyoruz ve umutla bilim insanlarından gelecek haberlere kilitlendik. Son olarak Oxford Üniversitesi laboratuvarlarında sürdürülen aşı çalışmalarının sonbahara doğru sonuca ulaşabileceği bilgisi geldi. Eğer aşı süreci uzarsa salgının sonbaharda yeniden yükselişe geçebileceği kaygıları da dile getiriliyor.
Ancak aşı çalışmaları zaman gerektirir. Nitekim 1952 yılında bulunan çocuk felci aşısının insanlara uygulanması ancak 3 yıl sonra, 1955 yılında gerçekleşebilmişti.
Bu hastalığa yakalananlardan biri de Amerika Birleşik Devletleri'nin Başkanı Franklin Roosevelt.
Franklin Roosevelt, 1921 yılında 39 yaşında iken, o dönemde büyük bir salgına dönüşen çocuk felcine yakalanır. Hastalığı yener ancak felç olur ve yaşamının geri kalan bölümünü tekerlekli sandalyeye bağlı olarak sürdürür.
O, ABD tarihinde bir engeli olan tek başkandır.
Dahası, ardı ardına 4 kez seçilerek en uzun süreyle görevde kalmış olan tek başkandır. ABD tarihinde Roosevelt'in dışında 2 kezden fazla seçilmiş bir ikincisi yoktur.
Ancak onu, tarihte unutulmayanlar sırasına taşıyacak olan asıl olay ise ünlü Manhattan Projesi.
Stalin, Roosevelt ve Churchill, II. Dünya Savaşı görüşmeleri sırasında
Roosevelt 1933 yılında başkan seçildiğinde kıta Avrupası yangın yeridir, II. Dünya savaşı öncesi Yahudi ya da muhalif bilim insanları Avrupa'dan kaçarak ABD'ye gelirler. Ancak bu bilim insanları, yeni keşfettikleri enerji türünün bir biçimde Almanlar tarafından silah olarak kullanılabileceği kaygısını taşımaktadırlar. Söz konusu silah bir atom bombasıdır.
Amerika savaşta değildir ama Başkan Roosevelt kayıtsız kalmaz ve 11 Ekim 1939'da bir komite kurar. Japonya'nın Pearl Harbour'a saldırısı sonucu Amerika savaşa dahil olur ve 1942'de Roosevelt atom bombası yapımını amaçlayan projeyi onaylar. Projede 125 bin kişi çalışır. Bu tarihin en büyük bütçeli projesidir, ya da Truman'ın dediği gibi tarihin en büyük kumarı.
1944 yılına gelindiğinde Amerika atom bombası çalışmalarının sonuna gelmiştir, bu arada Almanya tehlikesinin kalmadığı anlaşılsa da Amerika silahın yapımını durdurmaz.
Bir kaç hafta sonra Hitler 2 Mayıs 1945'te intihar edecek, beş gün sonra da Almanya teslim olacaktır.
Ancak Başkan Franklin Roosevelt bundan bir ay önce 12 Nisan 1945'te hayatını kaybetmiştir.
Roosevelt çocuk felci olan tek tarihi kişilik değil. Roma İmparatoru Claudius'un da bu hastalığı geçirdiği biliniyor. Daha gerilere gidersek Mısır'daki 3400 yıllık taş kabartmalarda çocuk felci geçirmiş izlenimi veren insan şekilleri bulunması hastalığın tarihsel geçmişi hakkında önemli bir gösterge.
Hastalığın virüs kaynaklı olduğu 1800'lü yıllara gelindiğinde anlaşılır. Virüs, genellikle vücuda ağızdan alınmakta, daha sonra omurilikte hasar yaratıp kalıcı felce neden olmaktadır. Bazı hastalarda felç sonucu ilgili kasların çalışmaması, nefes alışı zorlaştırarak ölüme neden olur.
Çocuk felci hastaları için "çelik ciğer" cihazları
1928 yılında Harvard Üniversitesi laboratuvarlarında geliştirilen ve "çelik ciğer" olarak adlandırılan bir cihaz ile solunum problemi çözülmeye çalışılır. Bu cihaz, silindir şeklinde hastanın içine girebileceği genişlikte metalden yapılmıştır. Pompalar yardımıyla havanın basıncı düşürülüp ardından yükseltilerek hastanın nefes alması sağlanır. Basınç azaltılınca hastanın akciğeri şişmekte ve ciğerlere hava girmekte, basınç artırılınca hastanın ciğerleri sıkışıp hava ciğerlerden atılarak solunum sağlanabilmektedir.
ABD'de bu cihaz sayesinde çok sayıda ölüm engellenir ama sorun çözülmez. Çözüm aşıdır.
Roosevelt 1933'te başkan seçilir ve çocuk felci hastalığına karşı aşı geliştirilmesi için bir kampanya başlatır. Pittsburgh Üniversitesi'nde viroloji uzmanı Jonas Salk, ölü haldeki çocuk felci virüslerini kullanarak çocuk felci aşısını geliştirmeyi başarır. Böylece 3000 yıllık bu viral hastalık için yeryüzünden silinme umudu doğar.
Ancak Roosevelt Manhattan Projesinde olduğu gibi aşının bulunduğunu göremeden 1945'te yaşama veda eder.
Salk'ın 1952 yılında geliştirdiği aşı ile ilgili denemelerden olumlu sonuç alındıktan sonra 12 Nisan 1955'te hastalar üzerinde uygulanmaya başlanır. Salk'ın aşıyı öncelikle ailesi, çalışanları, diğer gönüllüler ve kendisi üzerinde de kullandığı biliniyor. Aşının patentini almayı reddettiği ve insanlığa adadığını da özellikle kaydetmeliyiz.
Bu tarihten 15 yıl sonra, 1969'a gelindiğinde ABD'de çocuk felcine dayalı ölüm artık yoktur, bu tıp tarihinin en büyük zaferlerinden birisi olarak bilim tarihine geçer.
1988 yılında UNICEF'in öncülüğünde çocuk felcinin yeryüzünden tümüyle ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir "Polio Eradikasyonu Programı" başlatılır. Bu program 1989'dan bu yana ülkemizde de uygulanmaktadır. Bu çalışmalar sonucu çocuk felci vakası günümüzde yok denecek seviyeye inmiştir.
Bütün bunlar olurken II. Dünya Savaşı galip ülkelerinden iki müttefik ülke, ABD ve o zamanki adıyla Sovyetler Birliği, hızlarını alamayarak savaş döneminin kendilerine kazandırdığı bilimsel ve teknolojik gücü bu kez birbirlerine karşı uzaya taşırlar.
İyi de olur, Yuri Gagarin'in uzaya gidişi ile uzayın kapıları insanlığa açılır ve bizim evren algımızın tümüyle değişmesine neden olur. Artık uzay hakkında hiç olmadığı kadar çok bilgi sahibiyiz.
12 Nisan ile birbirine bir biçimde bağlı olan, yakın dönemin bu 3 tarihi profili Yuri Gagarin, Franklin Roosevelt ve Jonas Salk, insanlık tarihinde çok önemli 3 kilometre taşı olarak yerlerini aldılar.
Ancak Yuri Gagarin ve Jonas Salk insanlığın ortak kahramanı; Franklin Roosevelt ise ülkesinin en büyük ve en vizyoner liderlerinden biri olarak anılacaktır!