19 Haziran 2014

İspanya-Şili: Ölüm Grubu Şili'ye vız geldi

Şili'li madencilerin Milli takımlarına seslendiği bir destek filmi var. "Biz 70 gün sonra yer altından çıktık, siz de bu gruptan çıkarsınız" diyor ve ekliyorlar: 'Ölüm Grubu'ymuş. Ölüm bize vız gelir.'

Bir tarafta ilk maçında Hollanda karşısında hezimete uğramış son şampiyon İspanya, diğer tarafta Avustralya karşısında aldığı net bir galibiyetle turnuvaya havalı başlayan Şili.

İspanya için durum üç puandan kaybetmekten çok daha vahimdi. Acaba İspanya'nın yıllardır Barcelona ve Real Madrid'e dayalı futbolu artık iflas mı etmişti? Bu yüzden Şili karşısına gergin çıktı İspanyol futbolcular.

Del Bosque ilk maçın ardından bir takım değişiklikler yapmaya çalışmıştı. Martinez'i ve Pedro'yu ilk on birde çıkarmıştı mesela.

Karşılaşmaya Şili çok hızlı başladı ama giderek İspanyollar, Şili kalesi önünde birikti, pozisyonlar aradı.

Ne var ki 20. dakikada karşı atağa kalkan Şili çok etkili geldi ve 1-0 öne geçti. Sanchez'den Aranguiz'e, ondan da Vargas'a geçen top, onun çok soğukkanlı hareketleri sonunda İspanya kalesiyle buluştu.

Artık İspanya'nın kaybedecek bir şeyi yoktu. 27'de Diego Costa ile gole çok yaklaştılar zaten. Ama sonra sıkı pres yapan, hatta kendilerinden iki kat daha hızlı koşan rakipleri karşısında etkili olamadan ilk yarıyı tamamladılar.

Şili hücum etmeyi seven bir ekip. Çok hızlı ve çok yakın oynuyorlar. Gereksiz bir tane bile pas yapmıyorlar. Nasıl dizildiklerini anlamak boşuna çaba. Avustralya karşısında 2-3-5 oynadılar diyen de oldu, 3-3-1-3 diyen de. Bir tek ortada ileri geri oynayan Diaz'ın yeri sabit. Gerisi posizyona göre yer değiştiriyor ve uyum içinde yapıyor bunu.

İspanya kaşısına oyun kurucu Valdivia'yı kenara alıp, üçüncü stoper Jara'yı savunmaya yerleştirerek çıktı Sampaoli. Atakta 3-3-4, savunmada 5-1-4 gibi dizildikleri söylenebilir. Çok adamla çok hızlı ileri çıkıyor, çok iyi paslaşıyorlar. Ve bu alışkanlığından hemen hiç vaz geçmiyorlar. Skoru koruma derdine de düşmüyorlar.

Nitekim 1-0'dan sonra da durmadılar. Yine Sanchez'le başlayan pozisyonda onun frikiği kaleci Casillas'dan döndü, dönen topu Aranguiz dış falso ile üst köşeye yolladı. Ve ilk yarıyı Şili net bir skorla 2-0 önde kapattı.

İkinci yarıda İspanya yeniden dirilecek miydi, yoksa memlekete erken dönüş hazırlıklarına mı başlayacaktı görecektik.

Del Bosque ikinci kırk beş dakika için Xabi Alonso'nun yerine 22 yaşındaki Koke'yi aldı. Artık İspanya için ölüm-kalım dakikaları başlamıştı. Ama İspanyollar ağır ve kopuk pas trafiğiyle, oyunu sıkıştırmalarıyla pek ümit vermiyordu.

Buna karşın Şili topu her aldığında çok daha etkili oldu. Çünkü İspanya defansını çoğu kez az adamla yakaladı.

64'de Diego Kosta seyircilerin ıslıkları altında yerini Tores'e bıraktı.

Şili oyunu istediği dakikalarda hızlandırarak kontrolünde tuttu hep.

85'de Iniesta uzaktan çok iyi vurdu kaleci Bravo, bravoluk bir hareketle topu çıkarmayı başardı.

Ve bitiş düdüğüyle birlikte, son Dünya ve Avrupa Şampiyonu'nun turnuvaya erken feda maçı oldu bu.

Öte yandan futboluna inandığım ve tuttuğum Şili'nin bu oyununu sahaya yansıtarak gruptan çıkması beni mutlu etti açıkçası. Futbola getirdiği açılımlarla bu oyunun bilgesi saydığım Bielsa'nın temellerini attığı bir takım bu. Çırağı Sampaoli bayrağı daha da yukarı taşıdı. Sampaoli'nin bu arada Universitat de Chile gibi genç ve mütevazı bir takımla Libertadores Kupası'nın kazandığını unutmayalım.

Şili'li madencilerin Milli takımlarına seslendiği bir destek filmi var. "Biz 70 gün sonra yer altından çıktık, siz de bu gruptan çıkarsınız" diyor ve ekliyorlar: "Ölüm Grubu'ymuş. Ölüm bize vız gelir."

Öyle de oldu.

İşin sırrı mı?

İspanya sadece topu kullanmayı düşünürken Şili topu, sahayı ve zamanı etkili kulllanmayı çalışıyor. Ve günümüzün en yeni futbolunu oynuyor.

Bu bakımdan çarpıcı bir istatistik: Şili takımının top rakiptteyken kat ettiği mesafe, top kendilerindeyken kat ettiğinin iki katı. Bunu yapan başka bir takım var mı acaba?

 

Yazarın Diğer Yazıları

Oynamadan üç puan

Balıkesir karşısında yavaş, dağınık, çabuk unutulacak bir top oynadı Beşiktaş. Buna rağmen 3 puan aldı

Tottenham-Beşiktaş: 1-1'e üzüldük

Deplasmanda elde edilen puan açısından bakıldığında sevindirici bir beraberlik ama oynanan futbola ve elde edilen pozisyonlara bakınca üzülmemek elde değil

Futbol durarak oynanınca

Tribünlerin boş olduğu futbol karşılaşmaları TV'den izlenirken bile zevksiz. Ama ne gam! Yeter ki tribünlerden istenmeyen sesler çıkmasın

"
"