Yerel yönetim seçimlerinin arkasından, bugünlerde toplum "belediye yetkilerinin değiştirilmeye hedefleyen" kanun ve genelgeleri tartışıyor. Ankara ve İstanbul gibi büyükşehir belediye meclisleri üyelerinin çoğunluğu AKP’li olurken, belediye başkanlıklarının CHP tarafından alınması üzerine, AKP'nin elindeki iktidar araçları ile belediye başkanlarının hareket alanlarını daraltmaya uğraştığı görülüyor.
İki gün evvel "e-belediye bilgi sistemleri" projesi ile, belediyelerin verilerinin kendilerinde kalmayacağı, İçişleri Bakanlığı’nda toplanacağı şeklinde bir gelişmeden haber vermiştik[1]. Geçen yıl çıkarılan bir torba kanun içindeki iki madde ile uygulamaya konulan proje, 130 kadar firmayı ve elemanlarını etkiliyor. Yanı sıra, belediyelerin verileri açısından da sorunlar taşıyor. Bir yandan tek bir noktada toplanan verilerin güvenliği, diğer yandan neden verilerin belediyelerin kendisinde yerine, başka bir noktada toplandığı konusu, üçüncü tarafta da dediğimiz gibi 30 yıldır bu işin içinde olan firmaların durumu.
Dün de başka bir genelge ortaya çıktı. Bu genelge, belediye başkanlarının belediye şirketlerindeki atamaları ile ilgili yetkisini belediye meclislerine vermeyi gerektiriyor. 31 Mart seçimlerinde meclis üyelerinde çoğunluğun AKP olduğu ama belediye başkanının farklı partiden seçilebildiği durumlara karşı yapılmış bir hareket olarak yorumlanıyor.
5393 Sayılı Kanun yetkiyi belediye başkanına veriyor
5393 sayılı Belediyeler Kanunu’nun 37. maddesinde “Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir” hükmü var. Ticaret Bakanlığı’nın 20 Mayıs 2019’da yayımladığı genelge ise, tam tersine bu yetkiyi belediye meclislerine vermeyi hedefliyor.
Ticaret Bakanlığı’na bağlı İç Ticaret Genel Müdürlüğü, 31 Mart yerel seçimlerinden hemen sonra 24 Nisan 2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nden görüş istedi:
“Bakanlığımıza yazılı ve sözlü olarak yapılan başvurulardan; belediyenin aynı zamanda tüzel kişi yönetim kurulu üyesi veya müdürü olduğu belediye iştiraki şirketlerde, yönetim kurulu veya müdürler kurulunda belediye tüzel kişiliğini temsil etmek üzere yetkilendirilen gerçek kişilerin değiştirilmesine yönelik tescil taleplerinde ve yine pay sahibi belediyeyi temsilen şirketlerin genel kuruluna katılacak temsilcilerin belirlenmesinde, belediyedeki hangi organın (belediye başkanı, belediye encümeni, belediye meclisi) kararının aranması gerektiği hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır”
Ticaret Bakanlığı bu görüş talebinin nedeni olan, kendilerine sözlü ve yazılı başvuruda bulunanların kimliği konusunda bilgi vermedi.
Bu talebe cevaben Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğünün 20 Mayıs 2019 tarihinde gönderdiği yazısında, belediye şirketlerinin yapısı ve belediye meclislerinin görevlerine ilişkin uzun bir hukuki mütalaanın ardından belediye şirketlerinde atama yetkisinin belediye meclisinde olduğuna dair bir görüş bildirdi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, kanunun şirketlerin kurulması, sermaye artırımı, borçlanması, genel kurula gidilmesi, şirketlerin kapanması ya da özelleştirilmesi gibi konularda meclisin yetkili olmasına atıfta bulunarak “Madem ki meclis bunlara yetkilidir o halde bu şirketlere yönetici atamalarını da meclis yapmalıdır” türünden bir yorumda bulunuyor. Oysa, Belediye meclisinin görev ve yetkileri ismen ve ayrıntılı olarak sayılmış. Bunların içinde böyle bir görev bulunmuyor.
Bu mütalaayı aşağıdaki linkten görebilirsiniz[2].
Görüş alındıktan sonra, Ticaret Bakanlığı Mütalaayı Müdürlüklere gönderdi
Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen “Belediye şirketlerine yönetici atama yetkisi belediye meclisindedir” şeklindeki mütaalayı tüm ticaret sicili müdürlüklerine gönderdi.
Arkasından bu genelgenin ilk etkisini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın atadığı isimlerle ilgili olarak gördük. Yavaş belediyenin yüzde 99.67 oranında hissedarı olduğu BELKO adlı şirkete Kerim Yılmaz atadı. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın genelgesini gerekçe göstererek Kerim Yılmaz'ın ticaret sicilinde tescil ve ilanı işlemini yapmadı.
Mahkeme, "Yasal bir düzenleme genelge ile ortadan kaldırılamaz" hükmü verdi
Bunun üzerine Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dava açıldı. Mahkeme, "Yasal bir düzenleme genelge ile ortadan kaldırılamaz. Ticaret Sicil Müdürlüğü, bakanlık genelgesinden önce kanun hükümleri ile bağlıdır" diyerek, Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün tescil işlemini yapmamasını yasaya aykırı buldu.
Mahkeme özetle "Belediye şirketlerine atamaya yetkisi başkana aittir" kararı verdi. Bu kararın ardından Kerim Yılmaz BELKO Genel Müdürü olarak atandı. Ancak karara yine itiraz edildi.
Şimdi, İstinaf Mahkemesi’nin vereceği karar, Türkiye genelindeki tüm belediye başkanlarına da emsal olacak.
[1] Yeni e-Belediye Projesi 10.000’den Fazla İşsiz Yaratabilir