11 Ocak 2021

Reform paketinde yer alan vergiye ilişkin düzenlemeler

Beni en çok heyecanlandıran haberler, yatırım indiriminden yatırım döneminde faydalanılması, geçici vergi uygulamasının tedrici olarak kaldırılması ve KDV’de grup şirketlerinde konsolide beyana geçileceği hususları oldu

Yakın zamanda ekonomi yönetimi değişti. Hukuk ve ekonomi reformuna ilişkin söylemler her gün basında yer alıyor.

Ekonomi yönetimi (bazen Adalet Bakanı'nın da katılımıyla) işveren örgütleri ile görüşmeler gerçekleştirdi. Adalet Bakanı'nın katılımı önemli, çünkü hukuk devleti vurgusu yapılmak isteniyor. Ekonomik reform hukuk reformu ile desteklenmezse başarıya ulaşılamaz!

Öyle anlaşılıyor ki, hukuk ve ekonomi alanında yapılması öngörülen reformlarla ilgili olarak öneriler alınmaya ve değerlendirilmeye devam ediyor.

Tabii ki insan sadece işveren örgütleri ile değil, başta sendikalar olmak üzere meslek örgütleri ile (özellikle ekonomik reform paketi için TÜRMOB’la) görüşülmesini de temenni ediyor.

Geçtiğimiz hafta reform paketi ile ilgili Hürriyet’te Nuray Babacan tarafından yayımlanan haber sayesinde bazı detaylardan haberdar olabildik. Bu haberde sözü edilen düzenlemelerin henüz taslak olduğunu söylemeliyim. Bu nedenle yazılanlara ihtiyatla yaklaşmak gerekir.

Pakette yer alacağı ifade edilen vergisel düzenlemeler şunlar:

"- Yatırımlar için çerçeve kanunu hazırlanması. Türkiye’de yatırım yapan tüm yatırımcıların haklarını koruyan, yatırım sürecinde karşılaşılan sorunlara ilişkin çözümler üreten, yatırımcıların idari işlemlere karşı haklarını koruyan çerçeve bir mevzuat oluşturulması.

- Yatırım izin süreçleri ile ilgili tüm koordinasyonu özel yatırımlar için Yatırım Ofisi’nin, diğer yatırımlar için Yatırım Destek Ofisleri’nin yürüteceği bir idari düzenleme yapılması.

- Terör veya kara paranın aklanması gibi suçlar kapsamında şirketin tüm yönetimine değil, sadece ilgili şahısların hisselerine kayyum atanması.

- Sözleşmelerde tahkim şartının teşvik edilmesi, mahkemelerdeki iş yükünün azaltılması.

- 300 bin TL altındaki ticari uyuşmazlıkların "Basitleştirilmiş (Seri) Tahkim" kuralları kapsamında ilk derece mahkeme yerine tahkime yönlendirilmesi.

- Yatırım indiriminden yatırım döneminde faydalanılması, geçici vergi uygulamasının tedrici olarak kaldırılması.

- Grup şirketlerinin tek bir KDV mükellefiyeti altında toplanmasına imkan tanınması, KOBİ ölçeğindeki işletmelerin KDV beyannamelerini çeyreklik bazda vermesi.

- İdare ve vergi mahkemesi kararlarının idareler tarafından uygulanmasındaki aksaklıkların giderilmesi, vergiye uyumlu mükelleflere vergi indirimi sağlanması.

- Tüm hesaplarda borçtan fazla haciz uygulama, haczi kaldırmama, hatalı haciz işlemleri, tebliğ edilmeyen haciz işlemleri gibi sayısız uygulamaların gittikçe yaygınlaşmasının engellenmesi.

- Kamu alacakları için uygulanacak ihtiyati haciz işlemleri için yeni bir rejimin tesis edilmesi, bu kapsamda sadece borç kadar haciz uygulanmasının sağlanması."

Beni en çok heyecanlandıran haberler, yatırım indiriminden yatırım döneminde faydalanılması, geçici vergi uygulamasının tedrici olarak kaldırılması ve KDV’de grup şirketlerinde konsolide beyana geçileceği hususları oldu.

Yatırım indiriminden "indirimli kurumlar vergisi" uygulaması kastediliyor. Mevcut uygulamada da yatırım döneminde "diğer gelirler" için indirimli kurumlar vergisi uygulanabiliyor. Yatırım dönemine ilişkin nasıl bir değişiklik öngörüldüğünü gerçekten merak ettim. Acaba "diğer gelir" tanımındaki hatalı yorumdan mı vazgeçilecek? Yoksa devreden katkı tutarının başka vergi borçlarına mahsubu mümkün mü olacak?

Değerli okuyucularım bu konuları uzun zamandır ben de gündeme getiriyorum. Bu haberler sevindirici, ancak yeterli değil!

Böyle bir pakette "devreden KDV sorunu" ile ilgili bir iyileştirme olmazsa olmaz!

Ayrıca pakette aşağıdaki düzenlemelerin de yer almasını umuyorum:

- Grup şirketlerinde müşterek ve etkin finansman kullanımını sağlayan nakit havuzlama yöntemine işlerlik kazandırılması ve vergisel teşvikler sağlanması,

- Grup içi döviz cinsinden borçlanma olanağına açıklık getirilmesi,

- Zarar sebebiyle yapılan ve nakit çıkışı gerektirmeyen sermaye azaltımında vergi alınmayacağına dair açıklık getirilmesi, nakit çıkışı gerektiren sermaye azaltımında ise anlayış değişikliği yapılması (en yüksek vergi gerektiren kaynak yaklaşımından vazgeçilmesi),

- Geçici vergi ve yüzde 5 vergi indiriminden doğan iade uygulamasında yaşanan sorunların giderilmesi,

- İndirimli kurumlar vergisi uygulamasında devreden katkı tutarı ile Ar-Ge indirimi uygulamasında devreden indirimin vergi borçlarına mahsubuna imkân sağlanması,

- Dövizli işlemlerde yaşanan tereddütlerin giderilmesi, standart sağlanması,

- Beyannamelerde sadeleştirme (1 ve 2 no.lu KDV beyannamelerinin birleştirilmesi),

- Yurt dışı iştirak kazancı, şube kazancı ve değer artış kazançları ile tasfiye kazançlarının istisna edilerek Türkiye’ye getirilmesinin teşvik edilmesi,

- Taşınmaz ve hisse senedi satışlarındaki istisna uygulamasında yaşanan sorunların (bağlı değerin bağlı değere dönüşmesi, grup içi satış, ticari faaliyet iddiası ile istisna uygulamasının daraltılması vs.) çözülmesi,

- Sözleşmeler için geçerli damga vergisi üst limitinin ciddi ölçüde düşürülmesi,

- Şirket aktifindeki varlıklar için sürekli yeniden değerleme imkânı getirilmesi veya enflasyon düzeltmesine ilişkin kriterlerin düşürülerek uygulanmasına olanak sağlanması,

- "Geriye doğru zarar mahsubu" düzenlemesinin mevzuatımıza kazandırılması.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"