Kooperatifler, "kişilerin ekonomik sonuçları birlikte gerçekleştirmek üzere kurdukları tüzel kişiliğe sahip ortaklık modeli" olarak tanımlanıyor. Günümüzde, kamu ve özel sektör yanında üçüncü bir sektör olarak kabul ediliyor.
1969 yılında kabul edilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ile kooperatifler Ticaret Kanunundan bağımsız bir kimlik kazandı ve ayrı/özel bir kanunda düzenlendi. Bugün itibariyle kooperatiflerle ilgili aşağıdaki kanunlarda hükümler bulunuyor:
- 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu,
- 4572 sayılı Tarım Satış Kooperatif ve Birlikleri Hakkında Kanun,
- 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri Hakkında Kanunu,
- Türk Ticaret Kanunu.
Bugüne kadar bu alanda pek çok değişiklik yapılmış olsa da gelinen noktada 1163 sayılı Kanunda, uluslararası esaslar ve günümüz şartlarına göre köklü değişikler yapılmasına ihtiyaç duyuldu.
2021-2023 Yeni Ekonomi Programında "Kooperatif ve üst kuruluşlarının; uluslararası kooperatifçilik ilke ve uygulamalarına uygun şekilde faaliyet göstermesini, şeffaf ve profesyonel bir yönetim yapısına kavuşturulmasını, etkin bir denetim sistemine sahip olmasını sağlayacak şekilde kooperatifçilik mevzuatı güncellenecektir." eylemi ve 12 Mart 2021 tarihli Ekonomi Reformları Eylem Planının İç Ticaretin Kolaylaştırılması bölümünde "8.1.d. Kooperatiflerin ve üst kuruluşlarının daha şeffaf, etkin ve profesyonel bir yönetim yapısına kavuşması amacıyla Kooperatifçilik Kanununda düzenlemeler yapılacaktır." eylemine yer verildi.
Bu amaçla hazırlanan kanun teklifi 21 Ekim 2021 tarihinde kabul edilerek kanunlaştı.
Mecliste teklifin görüşmeleri sırasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çalışma alanında 35.938, Ticaret Bakanlığı’nın 12.327, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ise 11.499 kooperatifin faaliyet gösterdiğini, toplam 59.764 kooperatifin 6.328.945 ortağıyla ülkemizde faaliyet gösterdiğini öğrendik.
Meclis Genel Kurulunda 21 Ekim'de kabul edilen 7339 sayılı Kooperatifler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nda birçok değişiklik yapıldı. Bugün bunlardan sadece dış denetimle ilgili yapılan düzenlemeleri irdeleyeceğim.
7339 sayılı Kanun ile 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 69 uncu maddesi değiştirilerek, Ticaret Bakanlığı tarafından çalışma konusu, ortak sayısı ve ciro gibi kıstaslar dikkate alınarak belirlenecek kooperatif ve üst kuruluşları için dış denetim zorunluluğu getirildi.
Gördüğünüz gibi tüm kooperatiflere değil, Ticaret Bakanlığınca belli kriterlere göre belirlenecek kooperatiflere bu zorunluluk getirildi.
Bu değişikliğe neden ihtiyaç duyuldu?
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (Md.397/4) uyarınca geçmişte Bakanlar Kurulu (şimdi Cumhurbaşkanının) belirlediği kriterleri sağlayan sermaye şirketleri bağımsız denetim tabi bulunuyor. Bu kapsamda denetime tabi olan sermaye şirketleri ve şirketler topluluğunun finansal tabloları bağımsız denetime yetkili denetçiler tarafından Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayımlanan uluslararası denetim standartlarıyla uyumlu Türkiye Denetim Standartlarına göre denetleniyor. Bağımsız denetim yetkisi KGK tarafından veriliyor. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da bu denetimin kapsamı içinde.
Bu kapsamda zorunlu bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketlerin denetim dışı kalması üzerine yeni bir yasal düzenleme yapılarak, bağımsız denetime tabi olmayan anonim şirketler ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki tarım satış kooperatifleri ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları için farklı bir denetim mecburiyeti getirilmişti. (TTK Md.397/5)
Bu denetime ilişkin esasların çıkarılacak bir yönetmelik ile belirleneceği öngörüldü, ancak bu yönetmelik çeşitli nedenlerle çıkarılamadı. Bu nedenle 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları denetimsiz kaldılar. 4572 sayılı Kanun kapsamına girmeyen kooperatifler için zaten böyle bir yükümlülük olmadığı için denetim yapılamadı.
İşte bu nedenle kooperatiflerin denetimi ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılması ihtiyacı doğdu.
7339 sayılı Kanunla önce, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 397’nci maddesinin beşinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşları" ibaresi madde metninden çıkarılarak, kooperatiflerin denetimi Türk Ticaret Kanunu’nun kapsamı dışına çıkarıldı.
Sonra tüm kooperatifleri kapsayan genel bir düzenleme ile kooperatiflerin çalışma konusu, ortak sayısı ve cirosu baz alınarak Ticaret Bakanlığınca belirlenecek tüm kooperatifler ve üst kuruluşları için denetim kurulunun yanı sıra, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu kapsamında dış denetim zorunluluğu getirildi.
Dış denetimden kastedilen nedir?
Dış denetimden kastedilenin finansal tabloların denetimi olduğu ifade ediliyor. Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu içinde yer alan finansal bilgilerin, denetlenen finansal tablolar ile tutarlı olup olmadığı ve gerçeği yansıtıp yansıtmadığı da bu denetimin kapsamı içinde olacak.
Kimler bu denetimi yapacak?
Kooperatiflerin dış denetimi,
- Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yetkilendirilen bağımsız denetçiler,
- 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa tabi meslek mensupları (yani serbest muhasebeci mali müşavirler ile yeminli mali müşavirler),
- İlgili Bakanlıkça (sanırım Ticaret Bakanlığı) dış denetimle yetkilendirilen, bağlı olunan merkez birlikleri veya merkez birliği kurulamamışsa bağlı olunan birlikler,
tarafından yapılabilecek.
Dış denetimi yapacak denetçiler yukarıda saydığım denetçiler arasından genel kurulca seçilecek.
Ticaret Bakanlığınca dış denetimle yetkilendirilen birlik ve merkez birlikleri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili hükümlerine (Md.397/4) göre zorunlu bağımsız denetime tabi olacaklar.
Ticaret Bakanlığı hem iç hem de dış denetim ile bu denetimleri yapacak denetçilerin kriterlerini, bunların sunacakları raporların standardını ve denetimlere ilişkin uygulama esaslarını belirlemeye yetkili.
Değerlendirmelerim…
Kooperatifler için dış denetim zorunluluğu getirilmesini olumlu buluyorum. Çünkü bu alan istismara açık ve çok yoğun suistimal olayları yaşanıyor.
ANCAK dış denetimin finansal tabloların denetimi olduğu belirtilmesine rağmen, KGK tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçiler dışındaki kişi ve kurumlara bu denetim yetkisi verilmesini anlayamıyor ve doğru bulmuyorum. Çünkü finansal tabloların denetimi işinin, bu konuda eğitim almış, sınavlara girerek geçmişte Sermaye Piyasası Kurulu, günümüzde KGK tarafından yetkilendirilmiş ve uzun yıllar bu mesleği ifa ederek deneyim kazanmış bağımsız denetçiler tarafından layıkıyla yapılabileceği tereddütsüzdür. Bunlar dışında kalan kişi ve kurumlara kooperatif denetim yetkisi verilmesini son derece hatalı buluyorum. Üstelik bu konuda KGK'nın devre dışı bırakılması kabul edilemez. Bu anlayışla kooperatiflerin sağlıklı bir şekilde denetlenmesi mümkün olamaz.
Umarım bu hatalı yaklaşım Ticaret Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte düzeltilir. Bu kapsamdaki dış denetim yetkisi sadece KGK tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetçilere verilir. Yoksa bu denetim de Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen bağımsız denetim dışındaki diğer denetim (TTK Md. 397/5) gibi ölü doğar.