İşyeri kira gelirleri üzerinden kiracılar tarafından vergi kesintisi yapılıp vergi dairesine ödenmesi gerekiyor. Normalde bu kesintisin oranı yüzde 20, ancak 2020 yılında kesinti oranı 31 Temmuz 2020 tarihinden itibaren yapılan ödemeler için geçici bir süre için yüzde 10'a düşürüldü. Bu nedenle 2020 yılında ede edilen kiralar üzerinden iki ayrı orana göre vergi kesintisi yapılmış olabilir.
Kira sözleşmesinde "net kira" ödeneceği yazılmışsa veya vergi kesintisini kiracı üstlenmişse, ödemenin yapıldığı tarihte geçerli olan kesinti oranına göre kira gelirinin brüt tutarı hesaplanacaktır.
İşyeri kirasında prensip kira geliri elde eden kişinin ilgili yıl için geçerli beyan sınırını aşmış olması halinde işyeri kira gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verileceğidir. 2020 yılı için geçerli beyan sınırı yıllık 49 bin TL'dir.
Buna göre 2020 yılında işyeri kira geliri elde eden kişinin bu geliri beyan edip etmeyeceğini, 2020 yılında elde ettiği tüm beyana tabi gelirleri toplamının 49 bin TL'yi aşıp aşmadığına bakarak belirlemek gerekir. Beyana tabi tüm gelirlerin istisna ve gider indirimi sonrası safi tutarları toplamı 49 bin TL'yi aşmışsa işyeri kira gelirleri yıllık beyanname ile beyan edilecektir.
Yıllık gelir vergisi ile beyan edilen işyeri kira gelirleri üzerinden kesilen vergiler beyanname üzerinden hesaplanacak gelir vergisinden mahsup edilir (indirilir). İşyeri kira gelirleri için beyanname verilmesine gerek olmayan durumlarda vergi kesintileri nihai vergileme niteliğini alır.
Mahsup edilen vergi kesintileri toplamı, hesaplanan gelir vergisinden fazla olursa, aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren 1 yıl içinde müracaatı üzerine kendisine iade edilir. Uygulamada vergi dairelerinin bildirimde bulunmadığını ve mükellefin başvurusu üzerine işlem yaptıklarını belirtelim.
İade hangi hallerde yapılıyor ve nasıl talep ediliyor?
Stopaj yoluyla ödenen vergilerin beyanname üzerinde mahsubunun yapılabilmesi için, kâğıt ortamında verilen beyannamelere mükelleflerce düzenlenecek bir kesinti tablosunun eklenmesi gerekiyor. Elektronik ortamda verilen beyannameler ile hazır beyan sistemi kullanılarak verilen beyannamelerde ise vergi kesintisi yapanlar ve kesilen vergiler tek tek giriliyor.
Bu stopajların vergi sorumlularınca tahakkuk ettirilmiş ve ödenmiş olduğunun belgelendirilmesi söz konusu değil.
Stopaj yoluyla ödenen vergilerin beyanname üzerinde mahsubundan arta kalan tutarın 10 bin TL'yi aşmaması halinde nakit iade talebi, inceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getiriliyor. Ancak bunun için kira gelirlerinde kira kontratının bir örneğinin dilekçeye eklenmesi şart.
Mahsuptan arta kalan tutarın 10 bin TL'yi aşması halinde, aşan kısmın iadesi vergi inceleme raporuna istinaden yapılıyor.
Tüm iade ve mahsup taleplerinin prensip olarak elektronik ortamda yapılması zorunlu, ancak kira gelirlerini beyan edenler iadelerini kâğıt ortamında vergi dairesine dilekçe vererek de talep edebilirler. Gelir ve Kurumlar Vergisi Standart İade Sistemi'nde iadeye esas alınacak GEKSİS Kontrol Raporu'nun oluşabilmesi için iade talep eden mükellefler tarafından "Gelir/Kurumlar Vergisi İade Talebi Girişi (GEKSİS)" yapılmalı ve standart iade talep dilekçesi verilmeli.
İade talepleri, İnternet Vergi Dairesi şifresi kullanılmak suretiyle mükellefler veya mükelleflerce yetkilendirilecek serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavir vasıtası ile elektronik ortamda gönderilebilir.
Kiracı tarafından vergi dairesine ödenmeyen vergi kesintileri mahsup edilebilir mi?
Kira geliri üzerinden yapılan stopajların yıllık gelir vergisi üzerinde mahsup edilebilmesi için ödenmiş olması şartı yok. Dolayısıyla kiracının beyan ettiği vergiyi ödememiş olması beyanname üzerinde mahsuba ve mahsuptan artakalan tutarın iadesine engel değil.
Peki, kiracının kestiği vergiyi beyan etmemiş olması veya eksik beyan etmiş olması mahsuba ve iadeye engel teşkil eder mi?
Etmemesi gerekir, çünkü kiranın ödenmemesi fiiline kiraya verenin hiçbir müdahalesi ve etkisi yok, olamaz da. Kiraya verenin kiracının yerine getirmediği bir fiilden dolayı sorumlu tutulması/cezalandırılması düşünülemez. Böyle bir durumda vergi dairesinin kesintiyi beyan etmeyen veya eksik beyan eden kiracıya cezalı tarhiyat yapması gerekir.
Uygulamada kiracı tarafından ödenmemiş kesintiyi beyannamede mahsup etmesine rağmen ödenecek gelir vergisi çıkan durumlarda (şimdilik) sorun yaşanmadığını gözlüyoruz. Ancak kiracı tarafından beyan edilmemiş vergi kesintilerini iade talep eden mükelleflerin iade talepleri söz konusu kesintiler kiracılar tarafından beyan edilmediği sürece yerine getirilmiyor. Yani işyeri sahipleri cezalandırılıyor.
Kiracıların beyan etmediği vergiyi mahsup ettirmeyerek dolaylı olarak kiraya vereni sorumlu tutan bu anlayışı doğru bulmuyorum. Bu yaklaşım, iadeyi yapmayarak fiilen kiracının beyan etmediği vergiyi kiraya verenden tahsil etmek anlamına gelir. Müteselsil sorumluluk düzenlemesi dahi bu uygulamayı bence haklı kılmaz. Mahsup ve iade esaslarını düzenleyen 252 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği yapılan bu fiili uygulamayı kesinlikle öngörmüyor. Gelir İdaresi bu sorunu çözmelidir.