18 Kasım 2021

Dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi son kez 2021 yılı için verilecek

Gelecek yıldan itibaren dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi kaldırıldı. Yapılan düzenleme, ödenen geçici vergilerin yıllık gelir/kurumlar vergisinden daha fazla olması nedeniyle nakden veya mahsuben geçici vergi iadesi ihtiyacını azaltacak.

Geçici vergi, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme döneminin gelir ve kurumlar vergisine mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanarak ödenen bir "peşin vergi" uygulaması.

Ticari kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı ve kurumlar vergisi mükellefleri geçici vergi ödemek zorunda.

Zirai kazanç sahipleri ile ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve irat elde eden gelir vergisi mükelleflerinin ise geçici vergi yükümlülüğü bulunmuyor.

Kanunda altışar aylık olarak belirlenen kazançlar üzerinden geçici vergi ödenmesi gerektiği düzenlenmiş, ancak yetki kullanılarak geçici vergi dönemleri “üçer aylık dönemler” şeklinde belirlenmişti. Bu nedenle geçici vergi 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemler halinde kümülatif esasta beyan edilmekteydi.

Geçici vergi, üçer aylık dönemler itibariyle beyan edildiğinden, bir hesap dönemi ile ilgili olarak 4 ayrı geçici vergi dönemi söz konusu idi.

Bu durum haliyle mükellefleri ve beyannameleri hazırlayan veya denetleyen mali müşavirleri çok zorluyordu, çünkü 4 geçici vergi ve 1 yıllık beyanname olmak üzere 5 defa dönem sonu kapanışı yapmak zorunda kalıyorlardı. Doğal olarak vergi daireleri de bu yoğunluktan nasibini alıyordu.

Her ne kadar dördüncü geçici vergi ile yıllık gelir/kurumlar vergisi hesaplamasına esas alınan mali tablolar aynı (12 aylık) olsa da, geçici vergide yapılamayan bazı istisna, indirim vs. uygulamaları nedeniyle hem dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi, hem de yıllık gelir/kurumlar vergisi için ayrı çalışma yapılması gerekiyordu.

Zaten 12 aylık dönem için çok kısa bir süre sonra asıl beyanname verildiğinden, aynı dönem için ayrı bir geçici vergi beyannamesi verilmesine gerek olmadığı öteden beri savunulan bir görüştü. Son döneme ilişkin verginin biraz erken devlete intikalini sağlamak dışında bir sonucu olmayan bu beyanname ile mükellef ve müşavirleri bu kadar uğraştırmaya değer miydi?

Bu sorular haklı taleplere dönüştü ve nihayet 7338 sayılı Kanunla dördüncü geçici vergilendirme dönemi kaldırıldı. Cari vergilendirme döneminin ilk dokuz ayı, kümülatif esasta olmak üzere ve üçer aylık dönemler itibariyle geçici vergi dönemleri olarak belirlendi. Artık 3 dönem için geçici vergi beyannamesi verilecek.

Teklifte, bu düzenlemeyle birlikte gelir ve kurumlar vergisi beyanname verme ve ödeme sürelerinin de bir ay öne çekilmesi öngörülmüştü, ancak gelen tepkiler üzerine bu değişiklikten vazgeçildi.

Aman dikkat!

Yapılan düzenlemeler 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere yürürlüğe girdiğinden 2021 yılı dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi verilmesi gereği devam ediyor. Başka bir ifade ile dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi son kez 2021 yılı için verilecek. Gelecek yıldan itibaren dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi verilmeyecek.

Bu olumlu düzenlemeye emeği geçenlere teşekkürler. Bu gelişme, ödenen geçici vergilerin yıllık gelir/kurumlar vergisinden daha fazla olması nedeniyle nakden veya mahsuben geçici vergi iadesi ihtiyacını azaltacak. Vergi daireleri de rahatlayacak.

Ayrıca, uyumlu mükelleflere sağlanan yüzde 5 vergi indiriminin sadece yıllık gelir/kurumlar vergisi beyannamesinde uygulatılması nedeniyle hak kazanılan vergi indirimi tutarının ödenmesi gereken vergiden fazla olması halinde farkın, bir yıl içinde beyan üzerine tahakkuk edecek diğer vergilerden mahsup edilmesi ve bu sürede mahsup edilemeyen tutarın iade edilmemesi gibi haksız uygulamalar da daha az görülecek. 

Geçici vergide yüzde 10'a kadar olan eksikliklerde ceza kesilmemesi uygulaması devam ediyor. Mevcut uygulamada dördüncü döneme ilişkin olarak beyan edilen matrahın yıllık beyannamede yer alan matrahtan yüzde 10'u aşan seviyede farklı olması, vergi dairelerinin kolayca tespit ettiği ve açıklama istediği bir konuydu. Dördüncü dönem beyanının kaldırılmasıyla birlikte bu sorun da kendiliğinden ortadan kalkacaktır. 

Yazarın Diğer Yazıları

Öz sermaye hesaplarına ilişkin enflasyon farklarını sermayeye ilave ederken bir kere daha düşünün!

Öz sermayeyi artırmayan ve hiçbir olumlu vergisel sonucu olmayan bu işlemin yapılmasını kesinlikle önermiyorum. Aman dikkat!

Şirket ortakları ve mirasçılarını ilgilendiren önemli gelişme: Enflasyon düzeltmesi veraset ve intikal vergisini de etkiliyor!

Enflasyon düzeltmesi ile öz sermaye tutarları önemli ölçüde değişmektedir. Çoğunlukla öz sermaye tutarları artmaktadır, çünkü ülkemizde mükelleflerin büyük çoğunluğu varlıklarını özkaynaklarla değil borçla finanse ettiklerinden enflasyon düzeltmesi işlemi enflasyon kazancı doğurmaktadır. Bu da öz sermayeleri artırmaktadır