30 Nisan 2025

5 Mayıs’ta yapılacak olan rutin açıklama, kimse meraklanmasın

Sırrı Abi bugün bir haber düştü ajanslara: Sırrı Süreyya Önder’in durumuyla ilgili doktorları 5 Mayıs’ta açıklama yapacak. Tarih epey ileri olunca herkes meraklanmış. Beni arayanlar oldu. Sordum soruşturdum. Hastane olağanüstü bir durum olmadıkça pazartesileri açıklama yapıyor. 5 Mayıs da önümüzdeki pazartesiye denk geliyor. Majör değişiklik olmazsa bu tarihte, olursa olduğu an duyurulacak. İnsanlar merak etmesin.

Sırrı Abi biraz mavrayla başlayalım bugünün günlüğüne: Hayatımda Tuğba Özay’ı on beş günde iki kez haberleştireceğimi düşünmezdim. Valla oldu.

Önce bir çevre haberinde ismini geçirmiştim, şimdi de bugünün günlüğünde geçiyor. Hayırlara vesile olsun!

Evet, ismi geçiyor zira kendisi dün seni ziyarete geldi.

Hem kafeteryada “genç ekibe” geçmiş olsun dileklerini iletti. Hem de üst kattaki DEM Parti heyetine. Ne diyelim, sağ olsun ve helal olsun.

Tabii ziyaretçilerinin ne kadar geniş bir skalayı kapsadığını da böylece bir kez daha görmüş olduk. Sana da ayrıca helal olsun.

İnsanlar bu günlükleri en çok sağlık durumundan haberdar olmak için okuyorlar abi. O yüzden yazının sonlarına bırakmadan o kısmı aradan çıkarmak istiyorum.

Gönül ister ki, her gün seninle ilgili iyi bir haber vereyim. Lakin öyle olmuyor. Doktorların en başında söylediği gibi uzun ve meşakkatli bir süreç bu. Dolayısıyla bazı günler bir öncekinin aynısı şeklinde geçiyor.

Hani daha önce yazmıştım ya: Anahtar kelimemiz “stabil!”

İşte bugün de böyle bir gündü. Durumun ciddiyetini koruyor ama öncekinden daha kötü ya da daha iyi değil.

Bir de doktorların 5 Mayıs’ta açıklama yapacağı bilgisi düştü ajanslara. 5 Mayıs’a daha beş gün olduğu için meraklananlar, “niye o kadar ileriye tarih verildi” diye soranlar oldu. Tabii insanlar da haklı, her bilgiden bir sonuç çıkarmaya çalışıyoruz. Tanıdıklar da böyle durumlarda beni aramaya başladılar artık.

Sordum, soruşturdum; sanırım şöyle bir şeyden çıkmış 5 Mayıs tarihi: Durumunda majör bir değişiklik olmazsa hastane her pazartesi sağlık durumunla ilgili genel bir bilgilendirme yapıyor. O tarih de önümüzdeki hafta için 5 Mayıs’a denk geliyor.

Ama dediğim gibi… Bu, sağlık durumunda duyurulması gereken ekstra bir şey yoksa standart bilgilendirmenin yapıldığı tarih. Yok eğer olumlu/olumsuz bir gelişme olursa tabii ki 5 Mayıs’tan önce de bilgilendirme yapılabilir. O nedenle seni sevenlerin endişelenmesini gerektiren (genel tablonun kritik olması hariç) bir duruma işaret etmiyor bu 5 Mayıs tarihi.

Biz ziyaretlerle devam edelim: Ziyaretçi skalasının genişliğinden bahsetmişken bir ismi daha not düşmek istiyorum. Aslında dün geldi ama atlamışım.

Ali Rıza Binboğa.

Ben Ali Rıza Bey’i görünce içimden “Ağlamak yoooook / Gül-mek var. Düşmanlık yooook / dostluk var. Yarınlarda yarınlarda seni sevmek var” dizeleri akmaya başladı.

Bu nasıl ziyaretçi kitlesi Sırrı Abi? İnsanı Tuğba Özay, MİT Başkanı, Ali Rıza Binboğa, Ahmet Davutoğlu, Yılmaz Erdoğan, Abdullah Gül sevip sayıp hastanede ziyaretine gelmez ki! Seni hiç tanımayan birine ziyaretçilerin tam listesini versek, amiyane tabirle “motoru yakar” valla.

Kardeşin Ali Abi’nin muhabbetine denk geldim bugün. Sizde tatlı dil, güzel muhabbet genetik sanırım. Ali Abi de bir şey anlattığı zaman güzel anlatıyor. Onun da kalbinin temizliğini konuşmasından anlıyor insan.

Bir de bu hastane ziyaretleri benim açımdan da ilginç oluyor. Mesela Nevzat’la (Çiçek) karşılaştık geçenlerde. Neredeyse on yıldan fazla zamandır görüşmemiştik. Bugün yine hastanedeydi. O kadar yıl görüşmedik ama sanki dün ayrılmışız gibi kaldığımız yerden devam etti muhabbet. Telefonlar alındı, verildi. Bir dayanışma, bir ortaklık duygusu oluşuyor bu bekleyişlerde. Kendiliğinden ve samimi bir duygu… Bir de mutlu sonla noktalayabilsek…

Bitirmeden bir de siyasi haber sıkıştırayım araya: Ekrem İmamoğlu soruşturmasında gözaltına alınan ve hakkında ev hapsi kararı verilen Şafak Başa’nın da rahatsızlanıp buraya yatırıldığını öğrendik. Şafak Bey’den de herkes sitayişle bahsediyor, namuslu bir bürokrat olduğunu söylüyor. Ne diyelim, Allah ona da şifa versin.

Son olarak bir fotoğraf paylaşacağım seninle. Ali Abi’nin izniyle çektim. İstanbul’da yaşayan Diyarbakırlı bir ablamız, kalkmış seni ziyarete gelmiş oğluyla. Sonra da hastanede sana bir dua yazmak istemiş. Bir dosya kağıdına, oracıkta yazıvermiş. Ali Abi’ye bıraktı, “Şifa olsun” dedi.

Olsun sahiden. Şifa olsun.

Eray Özer kimdir?

Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.

Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.

Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.

Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.

 

Yazarın Diğer Yazıları

İsrail, Şam’ı vurmuşken Robert Ford’a yeniden mi kulak versek?

ABD’nin eski Şam büyükelçisi Robert Ford’un daha önce yazdığım açıklamalarına gelin İsrail’in saldırısı sonrası yeniden bakalım. Ve birlikte sesli düşünelim: Bu saldırılar gerçekten El Şara’nın elini zayıflatmak için mi? Tersi hedeflenmiş olabilir mi?

Televizyon ölüyor, YouTube-Netflix savaşı kızışıyor

Geçen ay açıklanan bir araştırma sonucu geleneksel televizyon yayıncılığının ölümünü belgelemiş oldu. ABD tarihinde ilk kez internetten yayın yapan “streaming” platformları karasal ve kablolu yayınları geride bıraktı. “Streaming” dünyasında ise YouTube ve Netflix arasında giderek sertleşen bir rekabet yaşanıyor

Amerikan iç savaşı klimalardan çıkabilir

Tabii ki mübalağa ediyorum lakin Trump’ın yenilenebilir enerjinin önünü kesen kararları ülkeyi fena karıştırdı. Elon Musk-Trump kavgası hortladı, enerji piyasaları allak bullak oldu. Uzmanlar birkaç yıl sonra bu sezonki gibi aşırı sıcak bir yaz mevsiminde sıradan vatandaşın klimalarını çalıştıramama tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söylüyor

"
"