02 Nisan 2015

'Yatırım ve İstihdam Paketi' ile önemli destekler geliyor!

Türkiye’nin üretim ve dolayısıyla ihracat yapmak için ciddi bir ithalat bağımlılığı olduğu yadsınamayacak bir gerçek

 

Bugün (2 Nisan) oldukça önemli bir istihdam ve üretim paketi açıklandı. Paketin içerisinde birçok destek bileşeni bulunuyor. Yaklaşık bütçe maliyetinin 7,5 milyar TL olacağı belirtilen paketteki desteklere ilişkin gerekli mevzuatın henüz yayımlanmadığını da belirterek, destek paketinin satırbaşlarına birlikte bakalım.

Vadeli ithalatta KKDF kaldırılıyor!

Türkiye’nin üretim ve dolayısıyla ihracat yapmak için ciddi bir ithalat bağımlılığı olduğu yadsınamayacak bir gerçek. Diğer bir deyişle, üretim yapmak için bazı yatırım ve aramallarını ithal etmek zorundayız. Bu noktada, vadeli ithalatta ödenen %6 KKDF’nin yatırımcının üzerinde ciddi bir maliyet oluşturduğunu söylemek mümkün. Mevcut KKDF rejimi aramalı ve yatırım malı ithal etmek isteyen yatırımcıyı “peşin ithalata” zorlamakta; ki zaten ciddi kaynak sıkıntısı yaşayan yatırımcılar için bu durum ciddi bir handikap.

Ekonomi Bakanlığı tarafından uzun bir süredir aramalları ve yatırım malları için gündeme getirilen vadeli ithalatta KKDF konusunda adım atılması son derece kıymetli. Özetle, tüm malların vadeli ithalatında olmasa bile aramalları ve yatırım mallarının vadeli ithalatında KKDF oranının %0’a düşürülmesi yatırımcıların girdi ve üretim maliyetlerinin düşürülmesi için çok önemli bir adım. Maliyetlerdeki düşmeyi, ihracat fiyatlarımızın düşmesi ve uluslararası rekabetçiliğimizin artması takip edecektir.

Teşvik belgeli yatırıma ve teknoloji yatırımlarına daha fazla destek geliyor!

2012 Haziran’da kamuoyu ile paylaşılan “Yatırım Teşvik Paketi”nin en önemli yenilikleri arasında; yatırımcıya -henüz işletme aşamasına geçmeden- yatırım döneminde vergi indirimi imkânı sağlanması ve “öncelikli yatırım” olarak tespit edilen bazı yatırımlara, nerede yapılırlarsa yapılsınlar, 5. Bölge desteklerinin verilmesi öncelikle dikkat çekiyordu. Açıklamalardan anladığımız kadarıyla, bu konularda önemli adımlar geliyor. Şöyle ki;  

  • Münhasıran 2015 ve 2016’da yatırımcılar tarafından gerçekleştirilecek “yatırım harcamaları” için yatırım döneminde daha yüksek vergi indirimi imkânı sağlanacak. Örneğin, mevcut düzenlemelere göre, 2. Bölge’de yer alan bir yatırımcı, yapmış olduğu teşvik belgeli yatırım harcaması dolaysıyla hak kazandığı vergi indirimi desteğinin sadece %10’unu yatırım döneminde kullanabiliyorken; yapılacak düzenleme ile 2015 ve 2016 yılında yapacağı harcamalara münhasır bu oranı %55 olarak kullanabilecek. Hatta bu imkandan hiç yararlanamayan İstanbul, Bursa gibi 1 Bölge illerine de 2015 ve 2016 harcamaları için bu imkânın -hem de %50’lik bir oranla- verileceğini anlıyoruz. Buradaki temel amacın, 2015 ve 2016’da yatırım harcamalarını teşvik etmek olduğu aşikar; ancak bu noktada ekonomik konjonktür ve stabilite de yatırımcıyı motive etmeli ki yatırım harcamaları arttırılabilsin.
  • Yüksek teknolojili yatırımların, “Öncelikli Yatırımlar” kapsamına alınarak daha fazla teşvik edilmesi amaçlanıyor. Buna göre, ileri teknoloji sınıfında yer alan yatırımlar, nerede yapılırlarsa yapılsınlar, 5. Bölge desteklerinden yararlandırılacak. Buradaki temel amacın ise ithalatı yüksek bazı ürünlerin yurt içinde üretimini arttırmak ve cari açığı düşürmek olduğu söylenebilir. Ancak vurgulamakta yarar var bu konuya ilişkin olarak “yüksek teknolojili ürün” kavramı ile bu malların üretiminde “yerlilik” tanımlamalarının son derece dikkatli yapılması gerekiyor. Aksi halde beklenmeyen ve istenmeyen sonuçlar ile karşılaşılabilir.

Daha avantajlı oran ve sürelere sahip teşviklerden yararlanmak için gerekli olan yatırıma başlama süresi uzatılıyor…

Teşvik sistemi ilk duyurulduğunda 31/12/2013 tarihine kadar başlanacak yatırımlar için daha yüksek oran ve sürelerde vergi ve SGK destekleri öngörmekteydi. Bu süreden sonra başlanacak yatırımlar için bu avantajlı süre ve oranlar otomatik olarak azalmaktaydı. Bu süre geçen yıl 31/12/2014 olarak uzatılmıştı. Anlaşılan süre bu defa da 31/12/2015’e kadar olarak uzatılacak. Atılacak bu adım son derece yerinde; ancak her yıl bu sürenin uzatılması yerine, artık “süresiz bir uzatma” da elzem görünüyor.

1. Bölge yatırımlarına da sigorta primi işveren hissesi desteği geliyor!

Mevcut teşvik paketinde 1. Bölge’de yer alan İstanbul, İzmir ve Bursa gibi illerde yapılacak teşvik belgeli yatırımlar için bir sigorta primi işveren hissesi desteği öngörülmüyor. Yeni paketle hem bu iller için 2 yıllık bir SGK pirim desteği verileceğini; hem de diğer illerdeki sürelerin arttırılacağını anlıyoruz. Örnek vermek gerekirse, yeni paketle 6. Bölge için 7 yıl olan destek süresinin 10 yıl olacağı anlaşılıyor. Yatırımcıların operasyonel maliyetlerinin azaltılması bağlamında bu adımın da oldukça faydalı olacağını belirtmek gerekiyor.

Ar-Ge ve tasarıma destek

Açıklanan paketten, Ar-Ge ve tasarıma ek destekler sağlanacağı anlaşılıyor. Buna göre;

  • “Tasarım merkezleri”nin de Ar-Ge merkezleri gibi desteklenecek,
  • Ar-Ge ve tasarım personelinin daha esnek çalışmasına olanak sağlanacak düzenlemeler gidilecek,
  • KOBİ’lerin siparişe dayalı Ar-Ge ve tasarım faaliyetleri desteklenecek.
  • TÜBİTAK tarafından başta enerji, ulaştırma ve sağlık sektörleri olmak üzere imalat sanayinde hazırlanan projelere dayanan Ar-Ge’ye dayalı sanayi yatırımları için “Proje ve Finansman Modeli” getirilecek.

Bu adımları da faydalı bulmakla birlikte, Türkiye’nin Ar-Ge açığını kapatmak bağlamında yeterli olduklarını söylemek zor görünüyor.

İstihdama İŞKUR’dan yeni destekler…

İŞKUR işyerlerinde 6 ay süreyle İşbaşı Eğitim Programında (İEP) çalışacak kursiyerlere “net asgari ücret” ödemesi yapacak. İEP’ten sonra bu işçiler aynı iş kolunda işe alınırlarsa; imalat sektöründe 42 ay, diğer sektörlerde ise 30 ay boyunca SGK işveren primini de İŞKUR ödeyecek.

Ayrıca, yeni paketle işverenin kursiyerler için yaptığı harcamaların vergi matrahından düşürülebilmesinin de önünün açılacağı anlaşılıyor ki bu da oldukça önemli bir destek.

Diğer destekler…

Ayrıntısına girmeden paketle getirilecek diğer yeni destekleri de şu şekilde sıralamak mümkün;

  • Hazine destekli kefaletin kapsamı genişletiliyor.
  • “Toplum Yararına Çalışma” kapsamında ilave 120.000 istihdam sağlanıyor.
  • İmalatçı KOBİ’lere ve kadın girişimcilere ilave destekler öngörülüyor.
  • KOBİ’lerin finansmana erişiminin artırılması için “taşınırların” teminat olarak kullanılmasının önündeki engelleri azaltılması planlanıyor.

Paket amacına ulaşacak mı?

Yukarıda da kısaca izah etmeye çalıştığımız gibi, paketin içerisinde yer alan KKDF ve yatırım teşviklerine ilişkin bileşenler son derece önemli düzenlemeler olarak karşımıza çıkıyorlar. Ekonomik bir daralmanın beklendiği 2015 yılında yatırımları hızlandırmak bakımında bu iki adımın da önemli sonuçları olacaktır. Ancak yatırımcıların karar verirken hukuk güvenliği, ekonomik öngörülebilirlik ve stabiliteyi daha kıymetli bulduğunu da bir not olarak ekleyelim.

(*) Bu makale www.KPMGvergi.com adresinde yayımlanmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları

Bütçede fon uygulamalarına yeniden mi dönüyoruz?

Tahsisli vergi uygulamasının, devletin bütün gelir ve giderlerinin tek bir bütçe içinde toplanmasını ifade eden “Bütçe Birliği” ilkesi ile bu ilkenin doğal sonucu olan ve bütçe içindeki hiçbir gelirin hiçbir gidere tahsis edilememesini işaret eden “adem-i tahsis” ilkesi ile uyum içinde olduğunu söylemek pek mümkün değil

Son dönemde vergiyle ilgili konuştuklarımız: Para ve maliye politikası uyumunun neresindeyiz?

Para ve maliye politikalarının bütüncül şekilde, birlikte ve uyumlu çalışmadığı bir ekonomik sistemde, TCMB tarafından konulan enflasyon hedeflerinin tutturulmasının imkansıza yakın olduğunu söylemek mümkün. Vergi politikasının amacının da bu hedef dikkate alınarak şekillendirilmesi hayati önemde

Dolaylı vergi yapımız enflasyonu körüklüyor mu?

OVP'de de vurgulanan, "doğrudan vergilerin vergi gelirleri içindeki payının arttırılması" politikası sadece mali açıdan değil; dolaylı vergilerin enflasyon üzerindeki baskısı bağlamında da kritik önemde görünüyor

"
"