Yılbaşında artırılan ÖTV başta olmak üzere, otomobiller üzerindeki mevcut vergi yükünün yüksekliği ile BDDK’nın getirdiği yeni kredi düzenlemelerinin 2014’te otomotiv iç pazarı üzerinde daraltıcı ciddi bir etkisi olacağı öngörülebilir.
Bu noktada, ciddi bir daralmanın sektör üzerindeki etkisini azaltabilecek önlemler üzerinde durmak yararlı olabilir. Hurda teşviki de bu bağlamda akla ilk gelen önlemlerden.
“Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2011-2014)” ömrünü tamamlamış araçların hurdaya ayrılması için gerekli hukuki düzenlemelerin oluşturulması yönünde çalışmalar yapılacağını vurgulamaktaydı.
Mevcut durumda, otomobillerin hurdaya ayrılması uygulamasında en önemli teşvik mekanizması -6322 sayılı Kanun ile süresi uzatılan- hurda araçların trafikten çekilmesi halinde MTV borçlarının silinmesi uygulaması. Buna göre, 1990 ve daha eski model araçların 2014 sonuna kadar trafikten çekilmeleri halinde bu araçlar için tahakkuk etmiş ve ödenmemiş MTV ile bu vergiyle ilgili gecikme zammı, gecikme faizi, vergi cezaları ve idari para cezalarının terkin ediliyor. Bu uygulama yerinde olmakla beraber, uygulamanın hem Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı hem de sektörün ihtiyaçları için yeterli olduğunu söylemek oldukça zor.
2003-2004 yıllarında uygulanan hurda indirimi teşvikinde, 20 yaş üzerindeki araçların hurdaya ayrılması karşılığında, 1600cc’ye kadar olan yeni otomobillerde 2003’te 3.500TL’lik, 2004’te ise 4.500 TL’lik ÖTV indirim desteği sağlanmış; bu sayede iç piyasada önemli bir canlanma yaratılabilmişti.
Konuyu daha iyi inceleyebilmek için, ülkemizdeki araçların model yıllarına göre dökümünü ortaya koymak yararlı olabilir. Aşağıdaki tabloda model yılı 1995 ve daha öncesi olan otomobil sayıları gösterilmektedir.
Model Yılı
|
Toplam Motorlu Taşıt
|
Otomobil
|
1982(1)
|
1.428.749
|
397.765
|
1983
|
120.507
|
39.139
|
1984
|
151.340
|
51.826
|
1985
|
155.523
|
64.190
|
1986
|
167.353
|
84.520
|
1987
|
200.151
|
107.915
|
1988
|
212.208
|
124.647
|
1989
|
182.547
|
112.543
|
1990
|
318.088
|
203.715
|
1991
|
304.179
|
190.668
|
1992
|
411.712
|
280.056
|
1993
|
572.571
|
388.651
|
1994
|
468.895
|
337.234
|
1995
|
303.599
|
204.677
|
TOPLAM
|
4.997.422
|
2.587.546
|
(1) 1982 model ve öncesindeki taşıtları kapsar.
Kaynak: www.tuik.gov.tr
2013 Aralık sonu itibariyle ülkemizdeki toplam otomobil sayısının 9.283.923 olduğu dikkate alınırsa; bunların %25’inin 20 yaş ve üzerinde olduğu ortaya çıkıyor. Eski model otomobillerin yakıt ekonomisi bakımından verimsiz olduğu ve Türkiye’nin önemli bir “hurda ithalatçısı” olduğu da düşünülürse; mevcut tablonun sadece iç otomotiv pazarının büyümesi açısından değil, enerji verimliliği ve hurda ithalatımızın yüksekliği açılarından da oldukça sorunlu olduğu dikkat çekiyor.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, kara yollarında güvenliğin artması, çevre kirliliğinin önlenmesi ve nakliye piyasasında fiyat dengesinin sağlanması amacıyla 22 yaş üstü kamyon, kamyonet, otobüs, minibüs, tanker ve çekicilerin hurdaya ayrılmasına ilişkin yürüttüğü başarılı uygulaması kapsamında bugüne kadar hurda müdürlüklerine teslim edilen 105 bin araç için 500 milyonTL ödeme yapmış durumda.
1985 model ve öncesi 76 milyon 390 araç, daha önce piyasadan toplanmıştı. Son Tebliğ kapsamında bu rakama 28 bin 610 ilave teslimat olmuş durumda. 2023 yılına kadar 1990 model ve öncesi 350 bin aracın piyasadan toplanması hedefleniyor. Bu uygulama otomobiller için de bir seçenek olarak düşünülebilir.
Toparlayacak olursak, hurdaya ayrılacak otomobiller konusunda;
· Ulaştırma Bakanlığı’nın hurda programının otomobillere de uygulanması,
· Eski uygulamaya benzer şekilde, satın alınacak düşük motor hacmindeki yeni otomobiller için belli tutarlar arasında ÖTV indirimi sağlanması,
· Alınacak otomobilin ÖTV’sinde, motor silindir hacmine göre belli oranlarda (örneğin 1.600cc %30, 1.600cc-2000cc %10 ve 2000cc üzeri %5) indirim yapılması,
· Alınacak otomobil “ikinci el” ise kredi desteği sağlanması
gibi teşvik modelleri tartışılabilir.
“Hurda teşviki” gibi destek mekanizmalarının uygulamaya konulmayacağı bir durumda; otomotiv sektörünün üretim ve büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için tek alternatif olarak “ihracat pazarı” kalacaktır denilebilir. Belirtmemizde yarar var, otomobillerin üzerindeki mevcut vergi yükünün yüksekliği ve BDDK’nın son kredi düzenlemeleri ülkemize yeni/ek otomotiv yatırımların çekilmesi bağlamında ciddi soru işaretleri yaratacak potansiyele sahip görünmekteler.
Sağlanacak hurda teşviki ile 20 yaş üzerindeki araçların %50’sinin bile (yaklaşık 1,3 milyon adet) ekonomiye kazandırılması, hem otomotiv sektörü ve otomotiv yan sanayine büyük dinamizm katacak; hem hurda ithalatımız bir miktar düşürülebilecek hem de enerji verimliliğimiz artacaktır. Diğer yandan, iç pazarda yerli üretim otomobil talebindeki artışın, yeni yatırım teşvik sistemindeki teşviklerle de birleşerek, yeni/ek yatırımları kuvvetli bir şekilde gündeme getirebileceği de dikkatten kaçırılmamalı.
(*) Bu makale “KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması - Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilir Büyüme (2018 Öngörüleri)” için hazırlanmış ve Araştırma ile birlikte Mart 2014’te yayımlanmıştır. Daha fazla bilgi için bkz.
http://www.kpmg.com/TR/tr/sektorler/Otomotiv/Sayfalar/2014-Otomotiv-Yoneticileri-Arastirmasi.aspx
Twitter: @AKIN_EMRAH
E-mail: [email protected]