Ertuğrul Özkök'ün, Hürriyet'te 10 Kasım'da yayımlanan yazısı “Patronun köpekleri” başlığını taşıyordu. Özkök bu yazısında adını, anmadan Sabah yazarı Engin Ardıç'ın kullandığı “Aydın Doğan'ın köpekleri” ifadesine nasıl katlandıklarını, neden cevap vermediklerini anlattı.
Ardıç, “Aydın Doğan'ın köpekleri”nden Aydın Doğan'ın “bazı adamları”nı kastettiğini belirtirken yaptığı esprinin anlaşılamadığı gibi bir cevap verdi. Ahmet Hakan da, “Aydın Doğan'ın köpekleri”nin müellifine cevap vermek için küfür yarıştıramayacaklarını belirterek tartışmaya girdi.
Tartışma başladığından beri T24, “Aydın Doğan'ın köpekleri” başlığından şaşırtıcı ölçüde ziyaretçi alıyor. Zira Şubat ayında T24 yayımladığımız İlhan Cihaner dosyasının en önemli bölümlerinden biri “Basın İlan Kurumu'na Aydın Doğan'ın köpekleri hakim” başlığını taşıyordu. Ertuğrul Özkök'ün geçen hafta başlattığı tartışma üzerine Google'da arama satırına “Aydın Doğan'ın köpekleri” yazan binlerce kişi T24'e geldi. Zira Google, bu ifadeyi arayanların karşısına T24'ün dosyasını çıkarıyordu.
İlhan Cihaner'in Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı'yken “Ergenekon çetesi üyesi olmak”la suçlanarak tutuklandığı şubat ayında yayımladığımız dosya, çok basit bir soruya yanıt arıyordu. Cihaner, çete üyeliğiyle suçlanana ve tutuklanana kadar yürüttüğü İsmailağa ve Gülen cemaati soruşturmasında neler yapmıştı?
Medyanın bir bölümünün doğrudan hedef alındığı için, bir bölümünün zülfiyare dokunmamak amacıyla, kalan bölümünün de “vergi cezası hazretleri”nden çekinerek sadece seyrettiği T24'ün Cihaner dosyasının kapağı, ihtimal bir başka zamanda, bir başka havalarda, bir başka şekilde açılmayı bekliyor.
Büyük bir medya-iktidar skandalı görmezden gelindi
Cihaner dosyasının Ertuğrul Özkök'ün arama motorlarında tekrar tedavüle soktuğu “Aydın Doğan'ın köpekleri” bölümü, büyük bir medya-iktidar skandalını haber veriyordu. İlhan Cihaner'in, dosya elinden alınmadan ve tutuklanmadan önce yürüttüğü soruşturmada Erzincan Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla yaptırdığı telefon dinlemelerine Yeni Şafak gazetesinin patronu Ahmet Albayrak da takılmıştı.
Albayrak'ın konuşmaları, kamu ilanlarının medyaya dağıtımında merkezi rol oynayan Basın İlan Kurumu'nda yönetimin değiştirilmesine ilişkin bir dizi görüşmeyi de içeriyordu. Diyebilirsiniz ki, bir medya patronu Basın İlan Kurumu'nda yönetimin değişmesi için lobi yapabilir. Evet, üstelik bu yöndeki girişimleri sadece Cihaner soruşturmasındaki telefon dinlemelerine takılan konuşmalarla sınırlı saymak Albayrak'a haksızlık olur.
Ancak Cihaner soruşturmasında mahkeme kararıyla dinlenen telefon konuşmaları, Albayrak'ın “Aydın Doğan'ın köpekleri” diye andığı kişilere karşı hükümet ve emrindeki bürokratların da harekete geçtiğini göstermesi nedeniyle “skandal” sözcüğünü sonuna kadar hak ediyor. “Basın İlan Kurumu'na Aydın Doğan'ın köpekleri hakim. Aydın Doğan'ın adamlarını yönetim kuruluna sokmayacağım. Orada yönetim değişecek” diyen bir medya patronu ile müsteşarlardan genel müdürlere ve milletvekillerine kadar uzanan iktidar mahfilindeki isimlerin kurumdaki rakip grubu “bertaraf” etmekten söz eden konuşmaları üzerinde bugüne kadar T24 dışında kimse durmadı. Yasadışı yollarla yapılmış yüzlerce telefon konuşmasını aylarca yayımlayan medya, Cihaner soruşturmasındaki yasal telefon dinlemelerine tek satır bile yer vermedi.
Dönemin Enerji Bakanı AKP Ordu Milletvekili Hilmi Güler'in, bakanlığındaki bir ihale konusunda bir işadamından “talimat alır” gibi konuşmasını da içeren İlhan Cihaner'in yaptığı dinleme kayıtlarının sonucunu biliyorsunuz. Cihaner tutuklandı, tahliyesini takiben başsavcılık görevinden alınarak düz savcı olarak atandı.
Yandaş medya tartışmasına girecekler tutanakları okusun
Şimdi, arama motorlarında bu kadar çok aranmasını da dikkate alarak, , T24'ün yayımladığı Cihaner dosyasının “Aydın Doğan'ın köpekleri” bölümünü içeren telefon konuşmalarını tekrar veriyorum. Aşağıdaki konuşmalar nedeniyle hiçbir bürokratın ifadesine başvurulmadığını, bu rezaleti seyretmekle yetinen medyanın Ertuğrul Özkök-Engin Ardıç tartışması üzerinden tehlikesiz bir “Aydın Doğan'ın köpekleri” mevzusuyla meşgul olduğunu hatırlatmak isterim.
Bulundukları yer neresi olursa olsun fark etmez, gazetecilerin bu konuşmalara ilişkin tutanakları dikkatle okumadan herhangi bir “yandaş medya” tartışmasına girmesini tavsiye etmem.
İyi seyirler...
Dinlemeye takılan medya skandalının tutanakları için tıklayınız