12 Kasım 2010

2 OY + AKP + YÖK = REKTÖRLÜK REZALETİ

...Siyasetin üniversitelere nasıl hükmettiğini, üniversitede yapılan seçimlerin ve kullanılan oyların nasıl aşağılandığını...

Bugün 12 Kasım. Siyasetin üniversitelere nasıl hükmettiğini, üniversitede yapılan seçimlerin ve kullanılan oyların nasıl aşağılandığını, YÖK'ün kendi geçmişini bile gölgede bırakan skandallara nasıl imza atttığını gösteren önemli bir gün. 

Gelin baştan alalım.

Giresun Üniversitesi'nde Prof. Metin Öztürk'ün emekliye ayrılması nedeniyle rektörlük için 18 Haziran'da seçim yapıldı. 89 akademisyenin oy kullandığı seçimde Prof. Halil İbrahim Bahar 31, Prof. Mustafa Türkmen 29, Prof. Aygün Attar 21, Prof. Ayhan Bölük 4, Prof. Yılmaz Can 2, Prof. Murat Teker 1 oy aldı.

YÖK Genel Kurulu 1 Temmuz 2010'da rektörlük için Cumhurbaşkanlığı'na önerilmek üzere üç isim belirledi. En çok oy alan iki adayı listeye koymayan YÖK 21 oy alan Attar, 4 oy alan Bölük ve 2 oy alan Can'ı tercih etmişti. 

Tek başlarına bu üç ismin toplamından daha fazla oy alan Prof. Bahar ile Prof. Türkmen'in liste dışı bırakılması elbette bir skandaldı ve tartışma yarattı. Tartışma üzerine Cumhurbaşkanı YÖK'ten "izahat" isteyince 2 oy almasına rağmen YÖK'ün listesine giren Prof. Can adaylıktan çekildi. Bu gelişme üzerine YÖK yeni bir liste belirlemek yerine, Giresun Üniversitesi'nde seçimlerin yenilenmesine karar verdi. YÖK'ün kararına göre seçim 21-22 Ekim'de yapılacaktı.


Yargı, en çok oy alanı haklı buldu

Ancak 18 Haziran'da yapılan seçimde en çok oyu alan Halil İbrahim Bahar, Ankara 4'üncü İdare Mahkemesi'nde YÖK'ün kararına karşı dava açtı. Bahar, üzerinde kamuoyuna açıklanmış bir usulsüzlük kaydı bulunmayan seçimlerin yenilenmesine ilişkin kararın yürürlüğünün durdurulmasını ve iptalini istedi. "Bir aday geri çekilse de kalan beş aday arasından üç isim seçilerek Köşk'e gönderilmelidir" görüşü dile getirilen dava dilekçesinde, bu yöntemin geçmişteki uygulamalarla da tutarlı olacağı vurgulandı. Aksi yönde bir tavır, sırasından memnun olmayan her rektör adayının listeden çekilerek seçimleri yeniletebilmesinin yolunu açacaktı.

Ankara 4'üncü İdare Mahkemesi davayı kabul etti ve YÖK'ün "seçimlerin yenilenmesine" ilişkin kararının yürürlüğünü durdurdu.


'İktidarla uyum daha tatlı olur' mesajı

Bu kararın ardından, Giresunlu olan AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli kentte basın toplantısı düzenledi. Şu sözler o basın toplantısından, birlikte okuyalım: 
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli'nin basın toplantısı/Video
"Yılmaz Bey'i çok iyi tanıyorum. Yöneticiliğiyle, duruşuyla, ahlaki yapısıyla, bilim adamlığıyla çok kaliteli ve benim her açıdan kefil olabileceğim olduğum bir insandır. Yani eğer bütün aşamalardan geçer ve Giresun Üniversitesi Rektörü olursa, çok katkı sağlayacağına yürekten inanıyorum. Yani çok olumlu güzel katkılar, bizimle de çok olumlu, çok uyumlu bir çalışma... Çok yakinen tanıdığım için söylüyorum, her açıdan her şeyine kefil olabilmek zor bir iştir, ama Yılmaz Bey bu istisnalardan bir tanesidir.  Çok da büyük hizmetler alınmasına vesile olacaktır, çok da uyumlu bir arkadaş... Birçok arkadaşı ben tanımıyorum, onlar da belki iyidir, onlar iyi değildir anlamında kesinlikle bir şey söylemiyorum. Yarın siyaset müdahale ediyor gibi algılanabilir,  o yüzden fazla isterseniz... Ama hakkı teslim etmek lazım... (Daha önce) Bütün aykırılıklara rağmen, ortak paydamızın çok sınırlı olmasına rağmen, çok güzel çalışmalar yapıldı. Çok ileri noktalara getirildi. Öğrenci sayısı artırıldı. Büyük yatırımlar alındı. Birçok yeni fakülte ve yüksekokul açtık. Ama tabii  uyum olduğu takdirde o ayrı bir katkı sağlar. Onun ortaya çıkaracağı dinamizm, olumlu hava kuşkusuz bir başkadır, daha tatlıdır."

YÖK mesajı aldı ve...

Evet, AKP TBMM Grubu'nu Genel Başkan ve Başbakan Tayyip Erdoğan'dan sonra ikinci sırada temsil eden isim, diğer adayların da “belki” iyi insanlar olabilecekleri olasılığına şans tanıdıktan sonra “iktidarla uyumun daha katkı sağlayacağını, daha olumlu hava doğuracağını, daha tatlı olacağını” söylüyor. Siyasete atılmadan önce başarılı bir bürokrat olan ve devleti çok iyi tanıyan Canikli, ne anlama geldiğini bildiği sözlerinin “siyaset müdahale ediyor” gibi algılanabileceğini de ekliyor.

Devam edelim. 

YÖK mesajı alıyor ve 1 Kasım'da, 12 Kasım'dan itibaren geçerli olmak üzere Giresun Üniversitesi Rektörlüğü'ne, vekâleten, evet yanılmadınız, Yılmaz Can'ı atıyor.

Bugün, işte o gün. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi'nde ilahiyat profesörü olan Yılmaz Can, bugün sadece iki kişiden oy alabildiği Giresun Üniversitesi'ni yönetmeye başlayacak.

Yargı margı hikâye...

Oy hakkının da beş paralık değeri yok o tarafta, tamam.

Kul hakkının da yok mu hocam! 

 

Yazarın Diğer Yazıları

T24 15 yaşında: Anlatmadan anlayamazsan, anlatınca da anlamazsın!

T24, gazetecilikten başka hiçbir şeye ait olmayan bir yer. Editörlerimiz, muhabirlerimiz ve yazarlarımız; kelimelerle ifade edilemeyecek büyük bir çıkarsızlıkla bağımsız gazeteciliğin kurumsallaşmasına eşsiz katkılar sağladılar. 15 yıldır ilgilerini, övgülerini, eleştiri ve uyarılarını esirgemeyen takipçilerimize de sonsuz teşekkürler…

‘Haber elemanı’ arkadaşlar; nerede bu Almanya paraları, söyleyin bölüşelim!

Bir değil, iki değil, üç değil, dört değil… Devletin tam beş kez denetleyerek dışardan tek bir kör kuruş bulamadığı T24’te varlığını iddia ettiğiniz Alman sermayesi her neredeyse haber verin, bölüşelim! Bulamıyorsanız, gazetecilik yaptığınızı öne sürerek yıllardır inşa ettiğiniz utanç müzenize, bu nadide ‘Alman sermayesi’ eserinizi de ekleyelim…

Tolga’yla birlikte bütün hayal kırıklıklarının en güzelini yaşıyoruz!

Çalışmalarıyla mesleğini onurlandıran bir gazeteci, hâkimin büyük bir maddi hatayı da tutanağa geçirdiği bir kararla tutuklandı. Tutuklama talep edenler ve tutuklama kararı verenlere göre, Tolga Şardan “istihbarat örgütünün Cumhurbaşkanlığı’nın talimatıyla yargıdaki yolsuzluk iddialarını araştırdığını yazarak” halkı korku ve paniğe sevk etti!

"
"