29 Ocak 2016

Bana tecavüz edemezsin!

Bir erkeğin, bir kadına tecavüz etme 'hakkı' adına ürettiği bahaneleri desteklemeyi ne zaman bırakacağız?

Birkaç gün önce bir erkek, 19 yaşındaki bir kadının gece Bağdat Caddesinde yalnız yürüdüğünü fark etti; bu kadını bıçakla tehdit ederek bir apartmanın arka bahçesine götürdü ve tecavüz etti.

Beri gelsin sorular: “Bağdat Caddesinde böyle bir olay nasıl olabilir?” “O saatte sokakta ne işi varmış?” “Üstünde ne varmış?” “Alkollü müymüş?” “Nereden dönüyormuş?” “Video görüntülerinde sakin görünüyor, istemiş olamaz mı?” “Adamı kışkırtmış mı?” “Erkekliğine küfretmiş mi?” Tecavüze uğrayan kadın.. Soruların öznesi kadın..

Neden kimse “bir erkek bir kadına neden tecavüz eder?” diye sormuyor? Neden bir kadının beden dokunulmazlığı hakkı ihlâl edildiğinde yine kadın suçlanıyor? Kriminolojide mağdur bilimini inceleyen uzmanlar bu durumu açıklıyorlar: mağdur suçlama. Mağdurun başına gelen olaydan mesul olduğunu iddia etme durumu yani.

Peki, tecavüz suçunda neden mağdur suçlanıyor? Çok basit! Çünkü kadınlar mal, ancak bir obje olarak birine ait olabilirler. Kadınların kendi bedenleri üzerinde karar alma hakkı yoktur. Çünkü kadınlar, erkeklerin erkekliklerini kanıtlamak adına kullandıkları cinsel şiddetin uygulanabileceğin bir bedendir. 

Kadınlar ne istediklerini bilmezler, hayır deseler de, direnseler de aslında içten içe tecavüz edilmeyi istiyorlardır. 

Çok ağır oluyor değil mi böyle yazınca; ama tecavüz kültürünün altında yatan esas sebepler bu algı ile başlıyor; bir erkeğin, kadın bedenine ne yapılacağı konusunda karar verme hakkına sahip olduğunu düşünmesiyle.

Örneğin Sümer mitolojisinde bereketin kutsal bir dişi tarafından korunması gerektiği inancı vardı, bu nedenle erkek tanrılar en önemli görevleri kadın tanrıçalara devretmişlerdi. Bu dönemden bir hikâye vardır. Aşk, bereket ve savaş tanrıçası İnanna, yorgun düşüp bahçede uyuyakaldığı sırada bahçıvan 

Sukaletuda kendisine tecavüz etmiştir. Sümer mitolojisinde bu olay erkeklerin “ana tanrıça”ya baş kaldırışlarının başlangıcı olarak anlatılır. Tecavüzün bir iktidar gösterme biçimi olduğu, cinsel sapkınlık olmadığı binlerce yıldır konuşuluyor; ama hâlâ tecavüzcüler için “sapık”, “hasta”, “bu insan olamaz” gibi tabirler kullanılıyor. Hayır efendim, gayet de insanlar. Hepimiz gibi. Hasta falan da değil, erkekler sadece. 10 yıl boyunca Virginia’da hapishanelerdeki mahkûmlarla çalışan Diana Scully, 'Tecavüz, Cinsel Şiddeti Anlamak' kitabında bu konuyu detaylıca ele alıyor. Tecavüz bir hastalık olarak görüldüğünde, erkeklerin bundan sorumlu tutulamayacağı sonucuna varmanın kolaylaştığını anlatıyor. Tecavüzü kontrol edilemeyen bir erkek cinsel isteği, dürtüsü ya da bir akıl hastalığı ile açıkladığımız zaman, erkeklerin işledikleri cinsel saldırı suçuna bahane ve dolayısıyla gerekçe üretmiş oluyoruz.

Tecavüz eden erkek, çüküne sahip çıkamadığı için tecavüz etmiyor, kendinde tecavüz etme, güçsüz gördüğü kadın bedeni üzerinde iktidar elde etme hakkını gördüğü için ediyor. Erkek şiddeti, kadınlar üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılırken çok farklı formlarda vuku bulabiliyor. Cinsiyetçi kalıp yargıların oluşturduğu toplumsal baskıdan tutun, psikolojik aşağılamalar ve yok saymalarla oluşan baskılara; fiziksel şiddetten, cinsel şiddete ve cinayete varan baskılara kadar.

Bu baskıları bir bütün olarak göremediğimiz zaman çok büyük bir yanılgıya düşüyoruz. Çünkü erkeklerin bir kadın bedeninin nasıl görünmesi gerektiği konusunda fikir beyan etmesi ile bir kadın bedenine nasıl cinsel veya fiziksel şiddet uygulayabileceği konusunda fikir beyan etmesi arasında pek de bir fark yok. İkisi de tahakküm arzusu. 

Erkeğin, kadınlar üzerinde iktidarını kanıtlamak adına kurduğu baskıda, kadınları suçlamaktan ne zaman vazgeçeceğiz? Bir erkeğin, bir kadına tecavüz etme “hakkı” adına ürettiği bahaneleri desteklemeyi ne zaman bırakacağız?

Ben 13 yaşında bir kız çocuğuyum, sırf kendi bedenimi koruma yetisine sahip olamadığım için, bir gece yatağıma girip bana tecavüz edemezsin.

Ben 16 yaşında fabrikada çalışan bir genç kızım, sırf vardiya amirine sinirlendiğin için beni tuvalette sıkıştırıp tecavüz edemezsin. Ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisi kadınım, sırf gece 3’te sokakta yürüyor olduğum için, sırtıma bıçak dayayıp bana tecavüz edemezsin.

Ben 24 yaşında mini etek giymiş bir kadınım, sırf tahrik olduğunu ve beni kışkırtıcı bulduğunu düşündüğün için bana tecavüz edemezsin.

Ben 29 yaşında bir kadınım, sırf sarhoş olduğum ve bilincim yerinde olmadığı için istediğimi varsaydığından bana tecavüz edemezsin.

Ben 35 yaşında seninle eve gelmiş bir kadınım, sırf senin evine gelmiş olduğum için seninle seks yapmak zorunda olduğumu düşünerek bana tecavüz edemezsin.

Ben 41 yaşında seninle evli bir kadınım, sırf daha önce seninle seks yapan bir kadın olduğum için, seks yapmayı tercih etmediğim bir gece bana tecavüz edemezsin.

Ben 45 yaşında bir seks işçisiyim. Sırf maddi gelirimi seks işçiliğinden kazandığım için, benim rızamı almadan bana tecavüz edemezsin.

Ben 52 yaşında bir kadınım. Sırf beni “yaşlı” bulduğun için bana bir “iyilik” yaptığını düşündüğünden bana tecavüz edemezsin.

Ben 60 yaşında engelli bir kadınım. “Nasıl olsa engelli kimseye anlatamaz” diye düşünerek bana tecavüz edemezsin.

Ben istersem, yeryüzündeki her erkekle yatmış olayım, sen Masumiyet filmindeki Bekir karakteri gibi “herkese verdin, bana da vereceksin” diyerek bana tecavüz edemezsin!

Ben bir kadınım. Bedenim üzerindeki karar verme hakkına sahip olan  tek kişiyim. Benim rızam olmadan benim bedenim hakkımdaki kararları sen alamazsın. 

Bana tecavüz edemezsin!

@DilaraGurcu

Yazarın Diğer Yazıları

Bu dönemde akıl sağlığını korumak

Önemli olan herkesin stabil bir ruh sağlığı için kendine has yöntemlerinin olduğunu anlamak. Size iyi gelen herkese iyi gelmek zorunda değil, bu nedenle lütfen tavsiyelerine uymuyorsunuz diye sizi yargılayanlar yüzünden suçlu hissetmeyin

Ölmek istemiyoruz

Emine Bulut "ölmek istemiyorum" dediğinde, tüm insanların birincil hakkı olan yaşam hakkımızın pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeğiyle yüzleştik

Masum olamaz Nevin gibiler

Geçtiğimiz haftaysa, 23 Mayıs 2019 günü, Yargıtay Yerel Mahkeme’nin vermiş olduğu müebbet hapis cezasını onadı. Zaten 7 yıldır cezavinde olan Nevin, ömrünün sonuna kadar orada kalmaya hapsedildi.

"
"