20 Haziran 2025

Zeytin ağaçları ve şirketokrasi

TBMM’ye sunulan enerji alanındaki kanun teklifinin Komisyon’da hızlı biçimde tamamlanmasının ardından Genel Kurul’a da hızlıca inip yasalaşması bekleniyor. Bu süratin sebebinin ise santralları işleten şirketlerden birinin Bakanlığa “Eğer bu yasa çıkmazsa, yaptığımız yatırım nedeniyle yeterince zarara girdik. Böyle devam edemeyiz. Üretimi durdurmak durumunda kalırız” mesajının etkili olduğu da TBMM kulislerinde dün konuşuluyordu

Neresinden tutsanız elinizde kalacak bir kanun teklifi bu.

Anayasa’ya aykırılık da içeriyor, madencilikle iştigal eden iktidar vekillerinin imzasını taşıması nedeniyle, uygar dünyada makbul bir durum sayılmayan “çıkar çatışması”nı da.

Zeytinciliğe münhasır özel yasa varken, yokmuş gibi yapılması nedeniyle özel kanun genel kanun sıralamasını ihlal de var, belediye yetkilerini Enerji Bakanlığı’na aktarmak da.

Danıştay’ın kamu yararı dersi veren zeytinlikler/kömür santralı konulu yargı kararına uymamak da var, Bakanlığa imar yetkisi vermek de.

* * *

Bir çarpıcı ayrıntı daha vardı ki, doğası gereği konuyla ilgili farklı metinleri okuma imkanına sahip dar bir grubun dikkatini çekebilirdi ve yukarıda saydığım aykırılıklarla yan yana değerlendirildiğinde çarpıcı bir tablo sunuyordu.

Neydi o ayrıntı derseniz, kanun teklifine “Genel Gerekçe” başlığıyla yazılan metindeki bazı ifadeler ile verilerin; kömür santrallarını işleten şirketlerin, profesyonel kanallar ama “no name” şerhiyle medya dolaşımına soktuğu “bilgi notundaki” bazı ifadelerle taşıdığı benzerlikti.

(Bu vesileyle; az gelişmiş ülkeler üzerinde ihaleler, krediler, uluslararası finans kuruluşlarının birlikteliğiyle kurulmuş sömürü sistemini belgeleyen ve “şirketokrasi” tabirini kitapseverlere armağan eden “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” serisinin yazarı John Perkins’in de kulakları çınlasın.)

* * *

Komisyon görüşmelerini izlemeye; Yeniköy, Kemerköy, Yatağan termik santrallarının bulunduğu sahalarda zeytinlikleri bulunan köylüler, meslek kuruluşu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle birlikte, bu kanun teklifinin yasalaşmasından yarar sağlayacak olan maden şirketlerinin yetkilileri de gelmişti. Demokratik kitle örgütleri ile üreticilerin önce salona alınmaması, fiziki müdahaleleri de içeren sert tartışmalara yol açtı.

Saatler süren tartışmaları ve konuşmaların tamamını bir izlenim yazısına sığdırmak teknik olarak mümkün değil. O nedenle -devam edeceği notuyla- altı çizilmesi gereken konular arasından ikisini aktaracağım.

Madenci vekiller

Kanun teklifinde imzası olan madencilik sektörü ile bağlantılı milletvekillerini; Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca bir basın açıklamasıyla duyurdu:

-AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz- Birkaç gün önce Giresun’daki madeninde ÇED raporu olmadan kaçak kimyasal atık havuzunu inşa eden

-AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu- Sendikalı oldukları için işçileri işten çıkaran

AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin -Sudan’da altın keşfine çıkan

-AKP Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatçı - Bir kuyumcu dükkanından Türkiye’nin en büyük altın ihracatçısı haline gelen Ahmet Ahlatçı’nın yeğeni.

Zeytin ağaçları nasıl taşınır?

CHP Muğla Milletvekilli Cumhur Uzun, bu yasa teklifinin neden Anayasa’ya aykırı olduğunu anlattı. Yanı sıra, kesilme yerine taşınma kelimesi kullanılan zeytin ağaçlarının neden ve nasıl taşınamayacağını.

Uzun, bu düzenlemenin yönetmelik olarak ve geri çekilen yasa olarak gündeme geldiği 2022’den beri sosyolojik gerçeklerin değişmediğini vurguladı.

Uzun’un, Komisyon görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmadan tırnak içi notlar:

“Biz yaptık, 15 yılda tek meyve vermedi”

“Daha önceki kanun teklifindeki ifadenin rahatsızlığından arındırmak için taşınacağı uygun yerlere aktarılacağı ifade ediliyor.

Biz bunu yaptık. Biz Eskihisar’da o kalkan yerde zeytinleri taşıdık. Taşıdığımız zeytinler, -aralarında 300 yıllık zeytinler de vardı- ancak kendilerini kök olarak yeşil tutabilecek hale 15 yılda, bir tane bile meyve verebilecek hale ise hala daha gelmemiş durumda. Bu, yaşanmış, tecrübe edilmiş bir gerçek.

Bununla ilgili merak eden var ise Yatağan ilçesinin içinde Zeytinpark var. Eskihisar’da kömür havzasının olduğu yerden kaldırılan zeytinlerin dikili olduğu yer orası. Zeytinin verimi ya da ürüne döndüğü tarihte ekim ayı şubat ayına kadar ne kadar ürün vermiş, veriyor mu vermiyor mu görebilirsiniz.  Bilimsel olarak belki uygun toprak yapısı ve nem yapısını bulduğu yerlerde, ağacın canlı kalmasına olanak verebilirsiniz. Fakat o ağacın yeniden ürün vermesini beklediğiniz zaman, ömür geçer.”

“Şahsa özel kanun”

“Milas, İkizköy, Akbelen, Ören bölgesini içine alan bölgede ve oradaki kömür santrallarının ihtiyacı için getirilmiş şahsa özel bir yasayla karşı karşıyayız.  O nedenle mevcut bu kanun teklifi Anayasamızın yasama yetkisinin devredilemezliğine ilişkin 7. Maddesine, hiçbir kimseye gruba zümreye imtiyaz sağlanamayacağına dair 10. Maddesine, 56. maddedeki devletin temel yükümlülükleri arasında yer alan çevrenin korunmasına ilişkin maddeye aykırılık oluşturmaktadır."

“İnsanların hayatı mahvolacak”

“Biz burada sadece zeytin ağacı ve sayılardan bahsediyoruz.  Zeytin ağacı bizim için sayı, zeytinyağı da sağlıklı bir yağ. Kahvaltılarımızın vazgeçilmezi. Bizim için o kadar.

Oysa zeytincilik yapan bu insanlar için zeytin, önümüzdeki sene evlenmenin parasının çıktığı yer, karnını doyurabileceği yerin topladığı yer, sattığında hastalığını tedavi ettirebileceği, evlenecek damadın takacağı altını alabileceği yer.

Siz buna ‘zeytin 15 sene sonra verim yapacak, ondan sonra evlenirsin’ diyebilir misiniz? Yapmayı planladığınız çocuğun giderlerini 15 yıl sonra gelecek zeytinin parasıyla karşılarsın diyebilir misiniz?

Bu tür sosyolojik gerçekler ihmal edildiği takdirde, mutluluğuna çalıştığımız insanların mahvolmasına yaşamlarının değişmesine, hayatlarının belki de kararmasına sebep olacaksınız.”

* * *

Bu kanun teklifinin Komisyon’da hızlı biçimde tamamlanmasının ardından Genel Kurul’a da hızlıca inip yasalaşması bekleniyor. Bu süratin sebebinin ise santralları işleten şirketlerden birinin Bakanlığa “Eğer bu yasa çıkmazsa, yaptığımız yatırım nedeniyle yeterince zarara girdik. Böyle devam edemeyiz. Üretimi durdurmak durumunda kalırız” mesajının etkili olduğu da TBMM kulislerinde dün konuşuluyordu. Ancak zeytinliklerin “taşınması” bu kanunun önem taşıyan tek maddesi değil.

Devamı sonraki yazıya.


Çiğdem Toker yazdı: Zeytinlikleri yok etmek kamu yararıymış

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Denizli teleferiğindeki kayıt dışı 25 milyon nerede?

Müvekkil tarafından yapılan araştırmada Denizli teleferik istasyonunda bilet üreten sisteme ait kayıtların bilgisayar ortamında saklandığı ve kayıtların 2021-2023 mayıs ayına kadar olduğu; geçişlerden yaklaşık 30 milyon lira tahsil edildiği ancak şirketin yasal defter kayıtlarına 25 milyon lira eksik kaydedildiği tespit edildi

İklim adıyla sınai kirletmenin ticareti

Türkiye’nin dört bir yanında orman yangınlarının yoğun yaşandığı saatlerde yasalaşan İklim Kanunu'nun Paris Anlaşması’nın gereği olduğu belirtiliyor. Ancak incelediğinizde Karbon emisyonu olarak tanımlanan sanayi faaliyetlerinden kaynaklanan kirliliği azaltmak, o yoğunluğu düşürmeyi zorlamak yerine; bu kirlilikten rant çıkarılması, kirletmeyi bunun için kurulacak piyasada, alım satıma konu bir hak olarak belirleniyor

AKP iktidarı yolsuzluktan yine sınıfta kaldı

Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu, üst düzey bir heyet Türkiye’yi, tavsiyelerine tam olarak uymaya davet etti. Bu tavsiyeler; yolsuzluğu önleme ve milletvekilleri ile yargı ve savcılık teşkilatı arasında dürüstlüğü güçlendirme

"
"