30 Nisan 2025

Avantajlı bir satış hikâyesi

Emlak Konut ve GYO, Arnavutköy’deki taşınmazı, yönetiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğeninin yer aldığı holding iştirakine teslim edecek

Geçen hafta Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yapılan duyurulardan biri fazlaca dikkat çekmedi ya da dikkat çekse bile gündem yer bulamadı. Ancak taraflar ve kamuoyu açısından önemliydi.

Bilmeyen okurlar için kısa bir anımsatma notu olsun: KAP, sermaye piyasası mevzuatı gereği, kamuya açıklanması zorunlu olan bilgi ve bildirimlerin elektronik imzayla iletilip yayımlandığı platformun kısa adı. Borsada halka açık şirketlerle ilgili bildirimler demek belki daha açıklayıcı olabilir.

Hisseleri BİST’te işlem gören şirketler, bu platform aracılığıyla, mevzuatın öngördüğü bilgileri geniş kitlelere hızlı bir biçimde ulaştırır.

Gelelim geçen hafta 24 Nisan 2025 tarihinde KAP’ta duyurulan o bilgiye.

Ortakları arasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeğeni Üsame Erdoğan’ın da yer aldığı 1000 Yatırımlar Holding bünyesindeki enerji iştiraki “Altay Yenilenebilir Enerji Üretim ve Depolama A.Ş” hakkındaydı bu bilgilendirme.

Ulaşım, enerji, yazılım finans alanında faaliyet gösteriyor.

507,5 milyonluk gayrimenkule 5 milyon peşinat

Duyuruya göre, Emlak Konut ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) A.Ş ile Altay Yenilenebilir Enerji Üretim ve Depolama AŞ arasında Arnavutköy ilçesi sınırları içinde olan bir gayrimenkul için ön satış sözleşmesi imzalanmıştı.

Yani Emlak Konut, Altay Yenilenebilir Enerji’ye gayrimenkul satıyordu. Yatırım amaçlı olduğu ifade edilen bu gayrimenkulün toplam değeri, KAP duyurusuna göre 507 milyon 483 bin 650 TL’ydi.

Beş yılda ödeyecekler

Şirket, bu ön satış için 507,5 milyon TL’nin 5 milyon TL’sini peşin ödedi. Kalan tutar 59 ay taksitle ödenecek. Yani beş yıl boyunca (2030’a kadar) her ay yaklaşık 8,5 milyon TL’lik taksitlerle.

KAP duyurusuna göre, gayrimenkulün teslim tarihi, sözleşmeye göre imza tarihinden itibaren 48 ay. Tapu işlemleri de teslim tarihi itibariyle tamamlanacak.

Yani başka bir deyişle Emlak Konut ve GYO, Arnavutköy’deki taşınmazı, yönetiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeğeninin yer aldığı holding iştirakine teslim edecek.

Yine aynı KAP duyurusu uyarınca, tapu işlemleri de teslim tarihi itibariyle tamamlanacak. Maksimum iki yıl içinde tapusu devralınacak bu taşınmazın taksitleri 2030’a kadar ödenecek.

Yatırım amaçlı olduğu vurgulanan bu gayrimenkulün yüzölçümü konusunda KAP duyurusunda herhangi bir bilgi yer almıyor. (Sürece ilişkin gelişmelerin KAP’ta duyurulacağı belirtiliyor.)

Kamuya duyurulan bu verilerden anlaşılacağı kadarıyla hayli avantajlı bir satış öyküsü bu.

Emlak Konut GYO da halka açık bir şirket ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’na bağlı TOKİ’nin iştiraki Altay Yenilenebilir Enerji Üretim ve Depolama A.Ş.’nin bağlı olduğu, 1000 Yatırımlar Holding, ulaşım, enerji, yazılım, finans alanlarında faaliyet gösteriyor. Holdingin yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor:

Üsame Erdoğan (Yönetim Kurulu Başkanı), Hüseyin Ardan Küçük, Mustafa Saim Birpınar, Harij Pojata, Kadir Can Abdik, Emine Canpolat, Eyüp Şişman, Osman Dinçbaş.

1000 Yatırımlar Holding’in Yönetim Kurulu üyelerinden avukat Mustafa Saim Birpınar, daha önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda müsteşar ve bakan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş olan Prof. Mehmet Emin Birpınar’ın oğlu.

Holding’in markaları arasında Binbin, Taksim, Charge yer alıyor.


DÜZELTME NOTU: Emlak Konut GYO ve 1000 Yatırımlar Holding'in yaptığı yazılı açıklamalar ile yazımızda geçen satışa konu gayrimenkulün (taşınmazın), yine bir gayrimenkul türü olan 'bağımsız bölüm ' olduğu açıklık kazandı.

Bu nedenle, yazının yayımlanan ilk hâlinde bazı cümleler içinde 'gayrimenkul' kelimesini ikame amacıyla yanlışlıkla kullanılan ‘arazi’ sözcükleri, KAP metnine uygun olarak ' gayrimenkul ' olarak güncellendi.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990- 1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013- 2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti- TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası- (2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Yolsuzluk için ne yaptın Türkiye?

Türkiye’nin Yolsuzluk Algı Endeksi'nde 12 yıl boyunca toplam 16 puan kaybetmesindeki en önemli faktörler arasında, bağımsız bir yolsuzlukla mücadele kurumunun bulunmaması, denetim süreçlerindeki zayıflıklar, rüşvet ve yolsuzluk konularında sonuçlanmış davalar olmayışı sayılıyor. Yolsuzluk konusunda elinden geleni ardına koymayan bir siyasal iktidar, yönettiği ülkeyi 180 ülke arasında 107'nci sıraya düşürmezdi öyle değil mi?

Bütçede haberleşme giderleri

Bazı haber ajanslarına ayrılan milyarlık kamu kaynaklarına bakıldığında, bağımsız gazeteciliğin bunca güç koşullarda ayakta kalabilmesinin gerçek bir mucize olduğu da bir kez daha görülüyor

“Çünkü insanlar aylar boyunca”

Şu ana kadar “terörsüz Türkiye” kavramının demokratik değerleri içerdiğine dair bir emare göremedik. Aksine bu sürecin, AKP’nin ihtiyaçlarına göre şekillenip içi doldurulacak bir anayasa arayışına esas oluşturup oluşturmayacağı en önemli mesele olarak belirginleşiyor

"
"