12 Temmuz 2012

Acun Ilıcalı'nın başarısının sırrı

Acun Ilıcalı, yeni sezonda tekrar kendinden söz ettirdi ve bütün sezon boyunca da böyle devam etti…

Acun Ilıcalı, yeni sezonda tekrar kendinden söz ettirdi ve bütün sezon boyunca da böyle devam etti…Son olarak ise yeni bir format alarak, O Ses Türkiye’yi izleyiciye sundu…Yok Böyle Dans’ın ilk bölümüne Adriana Lima’yı konuk ederek yine başarı kazandı.

Ben bütün bu başarılı izletmelerden sonra, Acun Medya acaba bir dizi yapmaya kalksa nasıl olur diye de çok merak ediyorum. Ancak yapmalılar, tek tür ve en başarılı lezzet yeğdir.
Son yapılan Survivor ise en fair-play Survivor olmasına rağmen Merve Büyüksaraç’ın formata aykırı açıklamaları karşısında son günlerde en çok konuşulan, hatta tv eleştirmeni olmayanların da kapsama alanında nedense.

Televizyonda gerçek gibi sunulan kurmacalar mutlaka mevcut, telefon bağlantıları olsun, evlilik programı yarışmacıları olabilir gibi gibi... Her seferinde her sunulana inanılmamalı diyorum.
Ama burada farklı bir durum var, Survivor tarihinde ilk defa bu denli antipati toplayan bir yarışmacının, kendini ben öyle değildime çekme çabası.

***
Ilıcalı, televizyonda yıllardır milyonların izlediği başarılı işlere imza atıyor. Peki neden bazı yapımlar hiç izlenmez başarılı olamazken, programlar diziler bir bir kaldırılırken onun yaptığı işler bu denli başarılı oluyor?
Kendi gözlemlerinden ve kendisinin açıklamalarına dayanarak, Acun Ilıcalı’nın başarısının sırrı maddeleri hazırlamak istedim.

Acun Ilıcalı’nın- Acun Medya’nın başarısının sırrı;

*Ekip arkadaşlarının çocukluk arkadaşlarından, dostlarından oluşması, kamera arkasında güvendiği ve samimiyetlerinden şüphe etmediği bir ekibinin olması. İş ortamındaki samimiyet çalışmaya olumlu yansıyor elbette.

*Ne yapmalı ki reyting alır düşüncesi elbette var ama reyting kaygısından önce ekibiyle birlikte izlemekten zevk aldığı ve sevdiği işleri seçmeleri yapıyorlar… çünkü diyor Ilıcalı; Ben ve arkadaşlarım severse Türkiye’de herkes sever, bir sonraki maddede bunu en önemli madde olarak açayım…

*…Halktan olmak, halkla bütünleşmek, halktan kopmamak… Hayatı sokaklarda geçen Ilıcalı ve ekibi halkın nabzını iyi tutuyorlar işte tam da bu nedenden. Halkı kendinden bağımsız gören, halktan uzak fanusta bir hayatı olan birinden iyi bir yapımcı olmaz, en büyük gaflet bu olur. İzleyici beklentilerinden anlayan ve bunu karşılamaya çabalamak bir yapımcı için önemli ancak insani zaafları bilebilmek, insanı iyi tanımak da en önemlisi diye düşünüyorum. Çünkü Survivor gibi bir formatı izlerken katharsis yaşayarak içinde bulunduğu duruma şükrediyor izleyici ve merakını da sonuna kadar gideriyor. Tıpkı tv dramalarında olduğu gibi.

*İzleyicinin beklentilerini göz önünde bulundurup dünyadaki uygun formatları bulmak…
İş tabii sadece formatları bulup birebir uygulamakla olmuyor, ekip halkın yani kendi beğenileri doğrultusunda formatta birtakım değişikler yapıyor, zaten Ilıcalı formatı alırken bunu koşul olarak öne sürüyor. Misal, daha önce de ülkemizde uyarlanan Deal or Not Deal iki kez uyarlanmasına rağmen  başarısız oldu. Taa ki Acun Medya önümüze Var mısın Yok musun ile çıkana kadar. Bu uyarlama da ilk başlarda reyting almadı ama yarışmacıların halktan olması kararı başta doğru bir karardı ve bunun üzerine bir de yarışmacıların karakterlerine perspektif katılarak, dramatik öğeler, yaşanmışlık arttırılarak ilgi çekildi.

*Çok çalışmak, o işle yatıp kalkmak. Ortada gerçekten yoğun çabalar sonucu çıkan bir başarı var, emeksiz olmuyor yani hayatta hiçbir şey.
Ilıcalı bütün programlarda yayınlanan bütün görüntüleri izliyor ve o izlemeden yayınlanamıyor yani ciddi bir özen ve özdenetim bulunuyor.

*Reyting için bir şey yapmamak…Aslında son reyting vakasından sonra artık sözcüğü kullanmak istemiyorum ama şöyle diyeyim izlettirmeyi biliyor. Ve izlettirmek için düşündüğünden farklı bir şeyi uygulamıyor.
Önceki Survivor’da Pascal Nouma’yı diskalifiye etmesi buna örnek, Eğer Acun, diskalifiye etmese ortamdaki gerilimden daha büyük ilgi ortaya çıkacaktı ama öyle olması tercih edilmedi.
Ilıcalı reytingin böylesini istemem demişti ve uyguladı. Benden başka hiçbir yapımcı da bunu yapmaz diyerek diğer yapımcıları eleştirmişti.

*Programında yer alacak jüri ve yarışmacıları özenle seçmesi; özel hayatıyla magazin gündemine gelen kişileri tercih etmemesi ve bu kişilerle devam etmemesi. En son Ali Taran durumu bu maddeyi ispatlamıştı. Ali Taran’ın evliliğinin çok göz önünde olmasından rahatsız olan Ilıcalı, Taran’a yeni sezonda Yetenek Sizsiniz jürisinde yer vermemişti.

Yazarın Diğer Yazıları

Ali Kemal Çınar: Zayıf yönlerini görüp bunun üzerine gitmek, ancak güçlü gördüğün yönlerinin varlığından cesaret alarak yapılabilir

Ali Kemal Çınar ile son filminden Kürt sinemasında birey olma sorunsalına, Diyarbakır'dan Türkiye Sineması'nın geleceğine uzanan bir söyleşi gerçekleştirdik

Ulaş Tosun: Merhaba Canım'ın yarattığı etki, belki tasarlanmış estetiğin bir kere daha çöküşü olarak yorumlanabilir

Merhaba Canım benim için sansürün ve otosansürün tüm gücünü hissettiğim bir çalışma oldu

"
"