Fed, geçen hafta devam eden tarife belirsizlikleri gölgesinde faiz kararını açıkladı. Fiyat istikrarı ve tam istihdam arasındaki denge görevi açısından temkinli bir yaklaşım sergileyerek faiz oranlarını 4,25-4,5 arasında sabit tutma kararı aldı.
Fed, kısa süren faiz indirim döngüsünü son iki toplantıda “belirsizlik” vurgusuyla sonlandırmıştı. Son toplantıda bu vurgu daha netti. Belirsizliğin temelinde en önemli ekonomik faktör bilindiği gibi gümrük tarifeleri…
Aslında ABD ekonomisi açısından yüzde 4,2 oranındaki işsizlik ve yüzde 2,4 enflasyon oranıyla şimdilik sorun görünmüyor. Ancak Powell, FOMC toplantısının ardından yaptığı açıklamada “işsizlikte artış ve enflasyonda yükseliş riskinin arttığını” ifade etti. Böyle olumsuz sinyaller, stagflasyon olasılığı demek.
Stagflasyon, durgunluk içinde enflasyonu tanımlayan bir kavram. Dolayısıyla büyümede yavaşlama ile birlikte işsizlik de artabilir. Tarifelerin bu tür etkileri ise Fed’den faiz indirimi beklentilerini boşa çıkaracak en önemli etken.
Fed’e göre enflasyon ve işsizliğe ilişkin verilerin bozulma olasılığı yüksek, ancak burada da pek çok belirsizlik hakim;
- Hangi veriler bozulacak?
- Ne zaman bozulacak?
- Hangi düzeyde bozulacak?
- Önce hangi veri bozulacak?
- Bir verinin bozulması diğerini ne düzeyde etkileyecek?
- Sonuçta beklentiler ve yatırım kararları ne kadar bozulacak?
İşsizliğe göz atalım; ABD’de işgücü piyasasının sağlamlığı, Fed’in dikkatle izlediği alan. İşsizlik başvurularında ufak da olsa beklentilerin üzerinde yukarı yönlü seyir var. Yılın ilk aylarında yüzde 4’e kadar gerileyen işsizlik oranı yüzde 4,2’ye yükseldi.
Enflasyona gelince; yüzde 2,4’lük ABD enflasyonu hâlâ hedef yüzde 2 oranından uzak olsa da 2022 yılı ortalarında yüzde 9’luk seviyeyi gördükten sonra uzun süre sıkı kalan para politikasıyla yumuşak iniş hikayesini hatırlıyoruz.
Büyüme şimdilik ekside; ABD ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre beklentilerin (yüzde -0,2) üzerinde yüzde -0,3 daraldı. Son gelen büyüme verisine göre tüketici harcamalarının büyümeye katkısı 1,2 ile sınırlıydı, kamu harcamalarının etkisi -0,25 oldu.
ABD’de tüketim harcamaları ülke milli gelirinin yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Hane halkının tüketimi daralırsa ekonomi de daralıyor.
Büyüme üzerinde asıl önemli etki, ithalattan geldi. İthalatın büyümeye katkısı -5 oldu. Tarifelerin başlayacağı endişesiyle öne çekilen ithalat, büyümeyi de aşağı çekti. Ancak yeni tarifeler nedeniyle ithalat bu hızla devam etmeyeceğinden GSYİH'daki bu düşüş 2. ve 3. çeyrekte ortadan kalkacaktır.
Bu arada Fed bilançosunu daraltıyor, bilançosundaki varlık miktarı son aylarda yaklaşık 20 milyar dolar azalarak 6,7 trilyon dolara geriledi. Fed nicel olmasa da (QE), miktarsal (QT) sıkılaştırma uygulamaya devam ediyor.
ABD’nin ikiz açığı: Dış ticaret ve bütçe açıkları
Trump’ın hep şikayet ettiği, acil durum ilan etmesine neden olan ve tarifelerin gerekçesini oluşturan ana başlık; ABD’nin 1,2 trilyon dolarlık büyük ticaret açığı.
Ancak ABD’nin başka bir açığı daha var; o da 36,2 trilyon dolar düzeyine ulaşan kamu borcu. Bu borç, ülke GSYİH’sının yaklaşık yüzde 124’ünü oluşturuyor. Bütçe açığı ise GSYİH’nın yüzde 7’si düzeyinde.
Bütçe açığını azaltacak şekilde bir yandan kamu harcamalarında kısıntıya gidiliyor, diğer yandan tarifeler üzerinden vergi geliri elde etmeye yönelik adımlar atılıyor. Tarifelerin bir de enflasyonist etkisi var ki, o da ABD borcunun enflasyonla azaltılması seçeneğini ortaya çıkarıyor.
Dolayısıyla Fed, sıkı durduğu sürece enflasyon kontrol altında tutulabilir ama büyüme ve istihdam sorunlu olur. Bir resesyon olasılığı doğar. ABD yönetiminin en arzu etmediği sonuç bu. Ancak Fed para politikasını gevşetir ve politika faizini aşağı çekerse büyüme ve istihdam açısından olumlu etki devam ederken, bir miktar enflasyona razı olunabilir. Yukarıda bahsettiğim gibi ABD kamu borcunun ödenebilmesine katkı sağlayabilir. Diğer yandan zayıf doların ABD ihracatını destekleyici ve rekabeti arttırıcı etkisi de var. Trump, boşuna faiz indirimi diye Powell’a gönderme yapmıyor!
Devam eden tarife müzakereleri
Fed’in faiz kararının ertesinde ABD, İngiltere ile ticaret anlaşması' yapacağını duyurdu. İngiltere için sevindirici bir haber olarak paylaşıldı ancak pazar günü gerçekleşen toplantı henüz gelecekteki müzakereler için bir çerçeve niteliğinde.
Öte yandan bugün beklenmedik şekilde ABD ve Çin hızlı bir tarife anlaşmasına vardı. İki gün sonra başlayacak şekilde (14 mayıstan itibaren) 90 gün süreyle gümrük vergilerini karşılıklı düşürme konusunda anlaştılar. ABD, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergisini yüzde 145'ten yüzde 30'a (yüzde 10 tarife ve yüzde 20 fentanil için vergi), Çin ise ABD mallarına uyguladığı gümrük vergisini yüzde 125'ten yüzde 10'a düşürdü.
Kısa vadede piyasalar olumlu etkilenmeye başladı bile; dolar endeksi; S&P ve ABD 10 yıllıklar yükselişe geçti. Ancak belirsizlik bitmedi. Bir yandan ABD diğer ülkelerle müzakereye devam ediyor, diğer yandan 9 nisanda tarifeleri erteleyen önceki 90 günlük süre sonunda ne olacağı önemli.
Tarifelerin yumuşaması başta ABD ve diğer ülkelerde korkulduğu kadar yüksek bir enflasyon olmayacağı anlamına gelir. Ayrıca Çin’de, ABD ve kısa vadede küreselde büyüme tahminleri yukarı yönlü değişmeye de başlar. O nedenle geçen hafta temkinli konuşan Powell risklerdeki azalışla söylemlerinin tonunu değiştirebilir. Henüz haziran için faiz indirimini konuşmak erken ama Trump’ın faiz indiriminde ısrarı devam edecek gibi görünüyor. Eğer ABD-Çin tarifelerinde herkes sözünü tutarsa tabi…
Binhan Elif Yılmaz kimdir?
Binhan Elif Yılmaz, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde, Yüksek Lisans ve Doktora eğitimlerini İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında tamamladı.
Akademik hayatı 1997 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümü Maliye Teorisi Ana Bilim Dalında Araştırma Görevlisi olarak başlayan Binhan Elif Yılmaz, aynı Ana Bilim Dalında 2003 yılında Yardımcı Doçent, 2008 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu.
"Devlet Borçları ve Türkiye'de Borç Çıkmazı", "Türk Vergi Sistemi", "Maliye", "Küresel Kriz ve Avrupa'da Borç Çıkmazı", "Sosyal Güvenlik Ekonomisi", "Kamu Maliyesi" isimli standart kitaplarının yanında 100'ü aşkın Akademik çalışma ve ulusal/uluslararası kongrelerde sunulan bildiriler bulunmaktadır.
Binhan Elif Yılmaz Kamu Maliyesi, Maliye Politikası, Türk Vergi Sistemi, Devlet Borçları, Kamu Borç Yönetimi ve Uluslararası Borç Krizleri derslerini vermekte, TÜBİTAK, BAP destekli projeler yürütmektedir.
Çeşitli TV kanallarının ekonomi programlarına yorumlarıyla girmekta olan Binhan Elif Yılmaz, halen İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölümünde profesör olarak görev yapmaktadır.
|