1) Türkiye’nin önümüzdeki bir yıl içinde ödenmesi gereken döviz borcunun tutarı 170 milyar dolardan fazla. İşlerin kötü gittiğini, mesela Koronavirüs salgınının umulanın da ötesinde uzadığını varsayalım. Merkez Bankası’nın kasasında döviz borçlarını karşılayacak rezerv var mı? Pek değil. Türkiye, kısa vadeli borçların rezervlere oranında dünya lideri...
2) Nereden çıktı bu borç? Özel sektörün bol keseden borçlanmasından... Eskiden krizler devletin borcundan çıkardı. Bu kez manzara değişti, son 10 yılda özel sektörün döviz borcu patladı. Amerika’nın ha babam dolar basmasına bağlı olarak bütün ülkeler bol keseden borçlandı. Ama şirketleri en çok borçlananlar, yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi Hong Kong, Çin ve Türkiye’ydi.
3) Ve bugün: Türkiye gelişen ülkeler liginde özel sektörü en borçlu ülkelerden...
4) Borcun önemli kısmı reel sektör şirketlerine ait. Reel sektör şirketleri bizdeki kadar borçlanan bir Hong Kong var, bir de Çin... (Bu ikisi zaten fiiliyatta aynı ülke.)
5) Önümüzdeki bir yılda ödenecek 170 milyar dolarlık kısa vadeli borcun 80 milyar doları reel sektöre, 80 milyar doları bankalara ait. Önümüzdeki aylarda bankaların yüklü döviz ödemeleri var.
6) Yukarıda dediğim gibi Merkez Bankası’nın kasasında kısa vadeli dış borcu karşılayacak döviz olsaydı, sorun olmazdı. Ama Merkez Bankası’nın rezervlerinin eski havası yok...
7) Ya bankaların Merkez Bankası’ndaki zorunlu karşılıkları? Onlar da azaldı.
8) Bütün bunlara rağmen bankalar ve reel sektör borçlarını yine de çevirebilir. Ama yüksek maliyetle…Uluslararası piyasalardan borçlanmak için Amerikan tahvillerinden 10 puan fazla, tefeci faizi ödemek zorundalar...
9) İşte bu yüzden, yani döviz borcunun maliyeti çok arttığı için bankalar borçlarının tümünü yenilemiyor, bir kısmını kapatıyor.
10) Türkiye dövizi nereden bulacak? Turizmden ve ihracattan. Salgın turizmi kötü vurdu. Bu sektör gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 4.7’sini oluşturuyor. Turizm küçülürse hem döviz girişi azalacak hem Türkiye küçülecek...
Not: Grafikler Capital Economics’in, çeviri ve yorum benim.