28 Ocak 2019

Oto kiralama şirketleri neden birer birer konkordato ilan ediyor?

Koç Holding ve Garanti, Albayrak’ın büyüme hedefine inanmıyor

Konkordato ilan eden oto kiralama şirketleri kervanına geçtiğimiz hafta Sixt Türkiye de katıldı. Daha önce Fleetcorp arkasında 1.6 milyar lira borç bırakarak iflas etmişti. Ondan önce de Euronet Car Rental konkordato ilan etmiş, Derindere ise vadesi gelen bonosunu ödeyememişti.

Oto kiralamadaki sorunun kaynağı ne? Sektörün en büyüklerinden Intercity’nin patronu Vural Ak’a göre "hesapsız kitapsız alınan krediler."

Bu cümleyi farklı bir özneyle kurmak da mümkün: Bankaların hesapsız kitapsız verdiği krediler.

Vural Ak, Capital dergisinden Nilüfer Gözütok Ünal’ın sorularını yanıtlarken şöyle diyor:

“Bankalar önceleri krediyle alınacak araçların hangi müşterilere teslim edileceğini sorardı. Zaman içinde ödemelerde sıkıntı yaşanmayınca bankalar da sorgulama yapmadan kredi vermeye başladı.”

Suçu sadece bankalara yüklemeyelim. Şirketlerin basiretsizliğinin de payı büyük. Vural Ak: “Adetler çok büyüdü. Doğru ve gerçekçi fiyatlama uygulanmayınca, kârı sadece yüzde 5 olan sektörde kiralama fiyatları 500 Euro’lardan 250 Euro’lara indi. Ancak sistem yürümedi.”

***

Koç Holding ve Garanti, Albayrak’ın büyüme hedefine inanmıyor

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak geçen hafta Davos’taydı. Gazetecilerin sorularını yanıtlarken, ekonominin bu yılın ikinci ikinci çeyreğinden itibaren (Nisan, Mayıs, Haziran) canlanacağını ve Yeni Ekonomik Program’da koydukları yüzde 2.3’lük büyüme hedefine ulaşılacağını söyledi.

Ama uluslararası ekonomik kurumları ve yatırım bankaları onun kadar iyimser değil. Örneğin IMF, daha önce Türkiye’nin 2019’da yüzde 0.4 büyüyeceğini tahmin etmişti. Geçen hafta ise Albayrak Davos'tayken, “Türkiye’nin beklenenden fazla yavaşlayacağı” tahmininde bulundu. Mahfi Eğilmez’in sayfasında dikkat çektiği gibi bu ifade, IMF’nin karamsarlığının arttığını, büyümenin yüzde 0.4’ün de altına ineceğini düşündüğünü gösteriyor.

Hadi diyelim ki, IMF ve diğer uluslararası kurumlar “faiz lobisinin” adamları oldukları için bilinçli olarak karamsarlık pompalıyorlar… Peki Türkiye’nin en büyük şirketlerine ne demeli?

Borsa İstanbul’da hisseleri işlem gören büyük şirketlerin yöneticileri, 6-7 Ocak tarihlerinde Londra’da düzenlenen bir konferansta yabancı yatırımcılarla bir araya gelerek 2019 beklentilerini ve öngörülerini paylaşmış. Bazılarının 2019 gayrisafi yurtiçi hasıla büyüme tahminleri şöyle:

Garanti: Yüzde 1

Koç Holding: Yüzde 1

Akbank: Yüzde 1.5

Galiba onlar da inanmıyor...

***

BİM’in poşet yasağından kazancı: 180 milyon TL!

Poşet yasağı işe yaradı, kullanım epey azaldı. En azından benim alışveriş yaptığım marketlerdeki manzara böyle.

Yukarıda sözünü ettiğim konferansa katılan BİM ve Şok yöneticilerinin sözlerinden, Türkiye genelinde de durumun pek farklı olmadığını çıkarıyoruz. İki market zinciri de plastik poşet harcamalarında sert düşüş bekliyor.

Ne kadar?

BİM geçen yıl plastik poşetlere 170 milyon TL harcamış. Yasak çıkmasa bu yıl 230 milyon TL harcayacakmış. Yasak sonrasında bu rakam 50 milyon TL’ye düşecek. Yani BİM, poşet yasağından bir yılda yaklaşık 180-190 milyon TL kazanç elde edecek...

***

Torku, borçlarını ödemekte neden zorlanıyor?

Geçtiğimiz haftanın bir başka önemli haberi, Torku’nun da bağlı olduğu Anadolu Birlik Holding’in kredilerini yeniden yapılandırmak için bankalara başvurmasıydı.

Bloomberg’den Kerim Karakaya’nın haberine göre Anadolu Birlik Holding’in borçlarının toplamı 2 milyar dolara ulaşıyor. Şirket, bu tutarın bir kısmını yeniden yapılandırmak (Yani vadesini uzatmak için) bankalarla görüşüyor.

Anadolu Birlik Holding şirketlerinden Konya Şeker, Özelleştirme İdaresi’nden 2013 yılında 985 milyon dolara Kangal Termik Santrali’ni, 2015 yılında ise 685 milyon dolara da Soma Termik Santrali’ni satın almıştı. Kangal için Ziraat, Garant, İş Bankası, Halkbank, Vakıflar ve Yapı Kredi’nin bulunduğu konsorsiyumdan yaklaşık 1 milyar dolar kredi aldı.

Şirketin evdeki hesabının çarşıya uymamasının nedenlerinden biri, dolardaki artış. 2013’ten bu yana dolar, TL karşısında yüzde 60 değer kazandı.

Ama bir neden daha var: Merkez Bankası’nın kağıt üzerinde bağımsız ama gerçekte bağımsız olmaması gibi enerji piyasasında da fiyatlar sanıldığı gibi piyasa oyuncuları tarafından değil devlet tarafından belirleniyor. Teknik detaylarını ayrı bir yazının konusu yapmak üzere şimdilik sadece, devlet santrallerinin düşük teklif vererek elektrik fiyatlarını aşağıya çektiğini söylemekle yetinelim.

Tıpkı devlet bankaları aracılığıyla faizin yapay şekilde aşağıya çekilmesi gibi…

Sonuçta ortaya çıkan fiyat, pek çok santralin başlangıçta öngördüğü kârlara ulaşmamasına yol açtı.

Anadolu Birlik’in evdeki hesabının çarşıya uymamasının nedenlerinden birinin bu olabileceğini tahmin ediyorum.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?