24 Aralık 2020

Merkez Bankası bugün ne yapar, Berat Albayrak kanadı eleştiriye ne zaman başlar?

İktidar içindeki yüksek faiz karşıtı kanat, başta Albayrak olmak üzere şimdilik sessiz

Bugün, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu günü... Naci Ağbal başkanlığında toplanacak kurul, politika faizini büyük olasılıkla 100-200 baz puan arasında artıracak. "Piyasa"nın, yani bankaların, yatırım kuruluşlarının beklentisi bu yönde.

"Yahu Merkez Bankası daha geçen ay faizi 475 baz puan artırıp yüzde 10.25'ten 15'e çıkarmadı mı? Bu piyasa neden durmadan faiz artırımı istiyor?" diye soranlar çıkabilir. Haklı bir soru. Bununla birlikte "piyasa" da kendince haklı. Çünkü enflasyon bu ay beklenmedik bir şekilde yükselerek yüzde 14'ü geçti. Merkez Bankası'nın politika faizi kaçtı? Yüzde 15. Demek ki, enflasyonla politika faizi arasındaki fark, yani real faiz bir puana indi.

Bir puanlık reel faiz yeterli mi? Bir İskandinav ülkesi olsaydık belki. Ama İskandinavya'da değil, Ortadoğu'nun yanıbaşındayız. Devasa ekonomik, siyasi risklerimiz var. Yarın Amerika'yla veya Avrupa Birliği'yle yeni bir ağız dalaşına girilmeyeceğinin, karşımıza yeni yaptırımlar çıkmayacağının garantisi var mı? Yok. Bu risklerin politika faizinde bir karşılığının olması gerekmez mi? Yatırım bankaları işte bu nedenle mevcut yüzde 15'lik faizin yetersiz kaldığını, birkaç yüz baz puan daha artırılması gerektiğini savunuyor.

Naci Ağbal başkanlığındaki Para Politikası Kurulu bugün büyük olasılıkla piyasanın istediğini yapacak. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü Ağbal, geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında enflasyonla mücadele için para politikasının icabında daha da sıkılaştırılacağı sözü verdi. Türkçesi, "Faizi gerekirse daha da artırırız" dedi. Bugün değilse ne zaman?

Merkez Bankası'nın bugün politika faizini artıracağını söylerken dayandığımız ilk nokta bu.

Öte yandan Ağbal'ın ana gündem maddesi, dolarizasyon. Ağzından "ters para ikamesi" sözünü düşürmüyor. Ters para ikamesi, birikimlerini dolar ve Euro'da tutan vatandaşların TL'ye geri dönmesi demek. Bunun olması için faizin enflasyonun üzerinde kalması şart. Aslında bankaların mevduata verdiği faiz yüzde 18'e kadar yükselmiş durumda. Ama vatandaş bunu da yeterli bulmuyor olmalı ki, dolar ve Euro hesaplarında çözülme olmuyor. Aksine döviz mevzuatları 231 milyar dolarla tarihi zirvesinde geziniyor.

Merkez Bankası'nın bugün faiz artırımına gideceğine dair resmi işaretler böyle... Bir de "gayriresmi" işaretler var. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ekonomi başdanışmanı Cemil Ertem dün Twitter'da, "Milli olmayan siyasetçi ve bürokratlar yüksek faizci-neoliberal politikaları ideolojik saplantı katılığında savunabiliyor" diye yazdı. Ertem'in bu Tweet'ini tersten okuyarak, Merkez Bankası'nın faiz artırımına devam edeceği, bu nedenle iktidar içinde yüksek faize karşı çıkan kanadı kızdırdığını söyleyebiliriz.

"İktidarın yüksek faize karşı çıkan kanadı" mı? Kim ki onlar? En başta tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan. Yüksek faizin "bütün kötülüklerin anası" olduğunu düşünen Cumhurbaşkanı, bu görüşünden vazgeçmiş değil. Naci Ağbal'ın Merkez Bankası'na atanmasından birkaç gün sonra yüksek faize karşı olduğunu tekrarladı. Ağbal'ın yüksek faiz politikasına mecburen katlanıyor izlenimi veriyor.

Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak döneminde Cumhurbaşkanı'nın dediği yapılmış, Merkez Bankası'nın politika faizi bir yıldan kısa sürede yüzde 24'ten yüzde 8.25'e çekilmişti. Albayrak faizi düşürmekle kalmadı, bunun teorisini de yaptı. Yüksek faizin Türkiye'yi ithalat cenneti yaptığını, yerli sanayiyi zayıflattığını sık sık tekrarladı.

Albayrak, bakanlıktan ayrıldığından bu yana sessiz. Ama onun görüşlerini savunan yazarlar yazmaya devam ediyor. Bunlardan biri Rasim Ozan Kütahyalı. Kütahyalı dün, Merkez Bankası'nın bugünkü toplantıda 200 baz puanlık faiz artırımına gitmesinin şaşırtıcı olmayacağını yazdı. Ama "Başkan Erdoğan hükümeti Türkiye'nin bir daha ithalata dayalı düşük kur/yüksek faiz modeline dönmesine izin vermemelidir. Eğer aksi olursa yani Merkez Bankası yine yüksek faizli bir ortam yaratırsa bu, sayacı sıfırlamak demektir. Sert faiz artışı Türkiye ekonomisine çok büyük zarar verir. Tüm esnaflar ve KOBİ'ler patır patır dökülmeye başlar. İstisnasız tüm esnaflar ve KOBİ'ler iflas eder" diye ekledi.

İktidar içindeki yüksek faiz karşıtı kanat, başta Albayrak olmak üzere şimdilik sessiz. Ama bunun uzun sürmeyeceğini, ekonominin yalpaladığı ilk anda Naci Ağbal ve Lütfi Elvan'ı eleştiri yağmuruna tutacaklarını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Ertem'in Tweet'i, Kütahyalı'nın yazısı bunun işareti...

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?

"
"