12 Ağustos 2019

Kriz raporu: Bankalar hasarlı, Koç idare ediyor, BİM mutlu

Turizmin coştuğu bir dönemde THY’nin kârında yaşanan sert düşüş, en hafif kelimeyle tuhaf

İkinci çeyrek (Nisan, Mayıs, Haziran) bilançolarının açıklanması vesilesiyle bugün ekonomiye lokomotiflik yapan şirketlerin durumuna bir göz atalım…

Ekonomiyi yakından izleyen okurlar, kamu bankalarının yerel seçimlerin yapıldığı ilk çeyrekte piyasayı canlandırmak için kredilerde gaza bastığını hatırlayacaktır. İkinci çeyrekte bu durum değişmiş ve Halkbank, Nisan, Mayıs, Haziran’da kredilerde acı fren yapmış. Halkbank’ın bilançosundan: Ocak-Şubat-Mart’ta yüzde 10.7 olan TL kredi büyümesi, seçim bittikten sonra, yani Nisan, Mayıs, Haziran’da yüzde 1.9’a düşmüş.

İkinci çeyrekte özel bankaların kârlarında sert düşüşler var: İş Bankası’nın kârı ilk 6 ayda yüzde 27.8, Akbank’ınki yüzde 18.8, Garanti’ninki yüzde 6.9 geriledi.

Batık kredilerde durum ne? En büyük özel bankanın, İş Bankası’nın takipteki krediler oranı Nisan, Mayıs, Haziran’da çok hafif artarak yüzde 5.8’e çıktı. Makul bir oran. Ama asıl haber, “yakın izlemedeki”, yani batığa dönme ihtimali bulunan kredilerde.

“Grup 2” olarak adlandırılan bu kredilerin oranı İş Bankası’nda Nisan, Mayıs, Haziran’da yüzde 13.5’e dayandı. Bir başka özel bankada, Yapı Kredi’de yüzde 11.2'ye yükseldi.

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş kısa süre önce beyin ölümü aslında çoktan gerçekleşmiş ama zorla yüzdürülen "Zombi şirketler"den yakınarak “Ekonomik nedeni yoksa illa da zombi firmaları canlı tutmaya çalışmak ekonomiye zarar verir” demişti. Sakın yakın izlemedeki krediler, “Zombi şirketlere” ait olmasın? Eğer böyleyse er veya geç batıklara eklenmeleri kaçınılmaz demektir.

***

Suratların asık olduğu bankacılıktan yüzlerin güldüğü ucuzcu marketlere geçelim… Beklenen gelişme: Vatandaş krizde ayakta kalmanın yolunu BİM, Şok'a yüklenmekte bulmuş. Bunun sonucunda Şok’un cirosu Nisan, Mayıs, Haziran döneminde geçen yıla göre yüzde 38 artmış. Enflasyon bu dönemde yüzde 16 civarında olduğuna göre Şok'un krizin ortasında reel olarak yüzde 22 büyüdüğünü söyleyebiliriz. BİM’de de durum farklı değil. Nisan-Mayıs-Haziran’da BİM’in cirosu bir önceki yıla göre 31 artmış.

Maşallah mı desek, ne desek… Türkiye’de ucuz segmente oynayanlar her zaman kazanıyor. İstanbul’da 2-3 liraya bir tabak yemek satan Balkan Lokantası’nın önünde öğlenleri uzayıp giden kuyruklar bunun göstergesi değil mi?

***

Lüks veya hadi lüks demeyelim, “temel ihtiyaç maddesi satmayanların” durumu ise pek iyi değil. Bunlardan biri: Teknoloji marketleri. Teknosa’nın cirosu Nisan, Mayıs, Haziran döneminde yüzde 12 artmış. Enflasyon yüzde 16 civarında olduğuna göre bu oran şirketin reel olarak küçüldüğü anlamına geliyor.

Nitekim Teknosa ikinci çeyrekte 42 milyon TL zarar açıkladı. Aslında şirket uzun zamandır zarar yazıyor. Sabancı Holding bir ara Teknosa'nın satışı için Mediamarkt ile masadaydı. Ama o görüşmelerden bir şey çıkmadı...

***

Geçelim holdinglere... Otomobil satışlarında yaşanan büyük düşüş Tofaş ve Ford’u sıkıntıya sokmasına rağmen Koç Holding kafayı suyun üzerinde tutmakta başarılı görünüyor. Holding’in kombine gelirleri Nisan, Mayıs, Haziran aylarında bir önceki yıla göre yüzde 17 arttı. Enflasyon yaklaşık yüzde 16 olduğuna göre Koç krizde ne uzamış ama ne de kısalmış.

Lakin kârlılıkta durum farklı. Koç’un kârı Nisan, Mayıs, Haziran’da sadece yüzde 6 artmış. Yani reel olarak daralmış. Yine de fakat, bu rakam aslında bir düzelmeye işaret ediyor.  2019’un ilk üç ayında Koç’un net kârı yüzde 32 düşmüştü. Yani ikinci çeyrek kârı aslında biraz toparlandı. Bunda Koç şirketleri Tüpraş, Yapı Kredi, Aygaz ve Otokar’ın ikinci çeyrekte beklentilerin üzerinde kâr açıklamalarının payı büyük.

***

Sabancı’da ise işler biraz daha kötü. Nisan, Mayıs, Haziran döneminde Sabancı’nın net kârı bir önceki yıla göre 23 düştü. Bunun nedeni, grup bankası Akbank ile çimento şirketlerinin kârlılıklarında yaşanan sert daralma...

***

Bitirmeden bir de THY'deki ilginç bir gelişmeye değinelim. THY’nin kârı Nisan, Mayıs, Haziran döneminde bir önceki yıla göre yüzde 70 azaldı. Sert düşüşün sebebi, Şeker Yatırım’a göre baz etkisi (Yani geçen yılın aynı döneminde yüksek oranlı bir artış gerçekleşmiş olması) ile şirketin yaptığı büyük bir varlık satışı. Vakıf Yatırım’a göre ise başta personel harcamaları olmak üzere giderlerde yaşanan yüksek oranlı artış ile kur farkı gelirlerinin beklenenin çok altında kalması.

Şu ya da bu, turizmin coştuğu bir dönemde THY’nin kârında yaşanan sert düşüş, en hafif kelimeyle tuhaf. Yakından izlemekte fayda var.

Herkese mutlu bayramlar.

Yazarın Diğer Yazıları

Helalleşme yazısı

Helalleşelim. Ama ayrılmayalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan faiz indirimi konusunda neden ısrarcı? Kafasındaki plan ne?  

Muhtemelen (İki aydır olduğu gibi) kur akışa bırakılacak, faiz indirimleri sürecek, seçim öncesi olası atakları karşı rezerv açığı kapatılmaya çalışılacak, inançla yola devam edilecek.

Anadolu burjuvazisi şimdi ne düşünüyor?

2018’e kadar amasız, fakatsız destekledikleri AKP’nin arkasında dimdik duruyorlar mı hâlâ? Yoksa ekonomideki, dış politikadaki maceracılıktan, beceriksizlikten bezdiler mi?