"Mühür kimdeyse Süleyman odur" demişler. Lütfi Elvan, geçen kasımda Berat Albayrak yerine Hazine ve Maliye Bakanı oldu ama Süleyman olabildi mi şüpheli... Aynı şeyi bir noktaya kadar Merkez Bankası'nın yeni başkanı Naci Ağbal için de söylemek mümkün.
Lütfi Elvan - Naci Ağbal
Ekonomi bürokrasisinde bir süredir garip şeyler oluyor. TÜİK'i alalım... Kuruluşun başkanlığına iki hafta önce Ahmet Kürşad Dosdoğru vekaleten atanmıştı. Geçen hafta bu sefer Prof. Dr. Sait Erdal Dinçer asaleten atandı. İlginç nokta, TÜİK'e yıllar sonra asaleten atama yapılıyor olmasıydı... Daha da tuhaf olan, iki hafta önce vekaleten başkanlığa atanan Ahmet Kürşad Dosdoğru'nun, kurumun yerlerde gezinen itibarını ayağa kaldırmak için bağımsız akademisyenlerden oluşan danışma kurulları kurmak, işsizlik istatistiğinin metodolojisini değiştirmek gibi iddialı projelere başladıktan (ve bunu Dünya'ya verdiği bir röportajla kamuoyuna duyurduktan) kısa süre sonra koltuğundan kalkmak zorunda kalmasıydı. Bu atamanın arka planını geçen hafta T24'te yazmıştım.
Türkiye Varlık Fonu'ndaki atama da ilginçti. Yakın döneme kadar Varlık Fonu'nun yönetim kurulu başkan vekili, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'tı. Genel beklenti, başkan vekilliğinin yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'a geçmesi yönündeydi. Ama böyle olmadı ve Albayrak'ın ayrılmasıyla boşalan başkan vekilliğine, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı ve Albayrak'ın doktora tezi hocası Prof. Dr. Erişah Arıcan atandı.
Hazine ve Maliye Bakanı yardımcılıklarına yapılan atamalar da bir o kadar ilginç. Berat Albayrak'ın istifasından sonra yardımcıları Bülent Aksu ve Osman Dinçbaş görevlerinden ayrıldı (veya alındı), yerlerine Cengiz Yavilioğlu ve Şakir Ercan Gül atandı. Cengiz Yavilioğlu AKP'nin Ekonomi İşleri Başkan Yardımcısı ve eski milletvekili, Gül ise milletvekili aday adayıydı. Bu atamaların Elvan değil Cumhurbaşkanlığı tarafından yapıldığı belliydi. "Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde değil miyiz? Atamaları tabii ki Cumhurbaşkanığı yapacak" denebilir. Ama unutmayalım ki, görevlerinden ayrılan Albayrak'ın bakan yardımcıları Bülent Aksu ve Osman Dinçbaş, siyaset dışından figürlerdi, daha önce Ankara'da tanınmıyorlardı. Bülent Aksu, Albayrak'ın Çalık Holding'den çalışma arkadaşıydı. Albayrak'a tanınmış olan yardımcılarını seçme yetkisinin Elvan'a tanınmadığı ortadaydı...
Geçen hafta sonu gündeme yine Lütfi Elvan'ın ismini içeren başka bir bürokrasi kulisi düştü. İlk olarak uluslararası Bloomberg ajansı, Borsa İstanbul Genel Müdürü Hakan Atilla'nın istifa edeceğini yazdı. Sonra OdaTV, Atilla'nın yönetim kuruluyla anlaşmazlık yaşadığını, Maliye ve Hazine Bakanı Lütfi Elvan'la temasa geçerek, "Ben bu şekilde çalışamam" dediğini ve "Haklısın" yanıtı aldığını öne sürdü.
Bu gibi kulis haberlerini şüphe payı bırakarak okumakta yarar var. Nitekim daha sonra T24'te Atilla'nın istifasının aslında ABD ile ilişkilerle ilgili olduğunu belirten bir haber yayınlandı…
Ekonomi bürokrasisinde bir şeyler olduğu açık. Görünen o ki, Lütfi Elvan Hazine ve Maliye Bakanı oldu ama mührü alamadı, kendi ekibini kuramadı.
Ağbal'ın durumu farklı mı? Naci Ağbal Merkez Bankası'nın başına geçen kasımda atandı. Yeni başkanın en azından güvendiği birkaç yöneticiyi bankaya getirmesi beklenirdi. Ağbal, Merkez Bankası'nın para politikasını 180 derece değiştirdi ama bir tane bile yöneticiyi değiştiremedi.
Eski Başkan Murat Uysal döneminde politika faizi bir yıldan kısa bir sürede yüzde 24'ten yüzde 8.25'e indirilmişti. O faiz indirimlerinin altında Uysal'la birlikte başkan yardımcılarının ve Para Politikası Kurulu üyelerinin imzaları vardı. Ağbal ayağının tozuyla Uysal döneminin para politikasını ters yüz etti, faizi yüzde 17'ye çıkardı. Faizin yüzde 24'ten yüzde 8.25'e indirilmesinin altına imza atanlar (hatta kulislerde konuşulanlara göre bunun teorisini yapanlar) bu kararların da altına imzalarını attılar! Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diye sormazlar mı insana? Ağbal içinden de olsa sormamış mıdır sizce?
Sizce Ağbal çok memnun olduğu, çok iyi anlaştığı için mi eski yöneticilerle devam ediyor? Yoksa değiştiremediği için mi?
Cevabınız b şıkkıysa şu soruya yanıt aramamız gerek: Lütfi Elvan ve Naci Ağbal'a kendi ekiplerini kurma izni neden verilmiyor?