21 Mart 2013

“Yetti be ya, yürüyelim”

Türk-İş üyesi muhalif sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu 23 Mart Cumartesi günü Trakya’da “güvencesiz çalışmaya ve taşeronlaşmaya hayır”yürüyüşü düzenliyor

\Türk-İş üyesi muhalif sendikaların oluşturduğu Sendikal Güç Birliği Platformu 23 Mart Cumartesi günü Trakya’da “güvencesiz çalışmaya ve taşeronlaşmaya hayır”yürüyüşü düzenliyor. Türk-İş’in uzun süredir derin bir sessizliğe gömüldüğü ve hükümet karşısında sesini soluğunu çıkaramadığı koşullarda bu çıkış kayda değer. Trakya yürüyüşü giderek artan taşeronlaşma ve güvencesiz çalışma uygulamalarına ve iş cinayetlerine karşı ses vermeyi amaçlıyor. Yürüyüş ve mitingde AKP hükümetinin çalışma hayatını daha da esnekleştirmeyi amaçlayan hazırlıkları  protesto edilecek.

Yürüyüş için hazırlanan bildiride hükümetin, kiralık işçilik, taşeronlaşma, kıdem tazminatı fonu, geçici işçilik ve bölgesel asgari ücrete yönelik hazırlıklarına dikkat çekilerek “canımıza tak etti, yeter artık” deniliyor. Hükümetin Ulusal İstihdam Stratejisi adını taşıyan ve 2023 yılına kadar çalışma hayatını daha da esnekleştirmeyi hedefleyen planının çalışanlar açısından yeni ciddi sorunlar getireceği biliniyor.

Türkiye’de çalışma hayatında artan kuralsızlık, güvencesizlik ve taşeronlaşmaya, hepsi birer cinayete dönüşün iş kazalarına karşı işçi etkin bir tepki ortaya çıkmıyor. Kuşkusuz bu durumun yaşanmasında sendikaların, özellikle de Türk-İş’in sorumluluğu büyük. Hükümet karşısında sözünü söyleyemeyen ve tepki koyamayan Türk-İş son zamanlar yönetim kurulu toplantısı dahi yapamaz hale gelmiş durumda. Türk-İş yönetim kurulu üyeleri başbakana kürsü sağlayıp, başbakanın oradan sendikaları fırçalaması ile meşgul.

Nitekim Başbakan Erdoğan 6 Mart 2013 günü katıldığı Türk Metal Sendikası toplantısında onlarca sendikacı ve binlerce işçi önünde “taşeronlaşmayı sendikalar istedi” diyecek kadar ileri gitti. Çalışma hayatının ve sendikacılığın altını oyan taşeron uygulamasından sendikaları sorumlu tuttu.  Başbakanın yoğun alkış aldığı bu toplantıdan sonra ne Türk-İş ne de Hak-İş başbakanın sözlerine itiraz etmedi ve bu sözleri yalanlamadı. Böylece başbakanın iddiası sendikalar üzerinde kara bir leke olarak kaldı. Başbakana bir itirazı olmayanlara diyecek söz yok.

Ama bir de itirazı olanlar var. Türk-İş’in suskunluğuna ve başbakanın suçlamasına itirazı olanlar, güvencesiz çalışmaya, taşerona ve iş cinayetlerine itirazı olanlar 23 Mart Cumartesi günü Trakya’da yürüyecekler. Yürüyüş bir yandan Türk-İş’e ve hükümetin emek karşıtı politikalarına karşı bir uyarı bir yandan da başbakanın “taşeronu sendikalar istedi” iddialarına bir yanıt olacak. Yürüyüş ve mitingibir süre önce Türk-İş içindeki muhalif ve mücadeleci sendikalar tarafındanoluşturulan ve Türk-İş daha demokratik ve mücadeleci bir çizgiye çekmeyi hedefleyen Sendikal Güç Birliği Platformu düzenliyor.

Yürüyüş için Trakya’da hummalı bir faaliyet yürüyor. İşçiler baharı Trakya’da karşılamaya hazırlanıyor. Yürüyüş 23 Mart Cumartesi günü saat 11.00’de Lüleburgaz hükümet meydanından başlayacak.  Yazıyı Trakyalıların o sıcak şivesiyle bitirelim:

“Yetti be ya, yürüyelim”

Yazarın Diğer Yazıları

Özel madenlerde işçi ölümleri oranı, kamu madenlerinden 16 kat daha fazla!

Siirt’teki katliam açık maden sahalarında yaşanan ilk katliam değil

Dünden bugüne üniversiteye karşı bitmeyen kötülük

Kimsenin şüphesi olmasın, bu hukuksuz ve haksız karar er geç ortadan kalkacak...

"
"