Pazar günleri bu köşede yazı yazabiliyor olmak benim için çok büyük bir keyif ve önemli bir ayrıcalık. Son zamanlarda ailemden, arkadaşlarımdan, hastalarımdan neden sağlıkla ilgili yazılar yazamadığıma dair eleştiriler almaya başladım. Kadın sağlığı, gebelik ve tüp bebek hakkında yazsam sanki kimse beni okumayacakmış gibi geliyor. Bir de yedi yirmi dört doktorluk yaparken bu köşede farklı konular hakkında yazmak bana nefes aldırıyor. Ama galiba bilgi ve tecrübeleri paylaşmak, bir de benim anlatımımla konu hakkında bilgi vermek sosyal bir sorumluluk. O yüzden belli konularda seri yazılar yazacağım. Kaçmak isteyenler tam buradan itibaren bu yazıyı terk edebilir, alınmam. Ama kısırlık öyle sık rastlanan bir sorun ki şimdi ihtiyacı olmayan bile aklında bir yerde bu yazıyı tutsun derim. Derya deniz bir konuyu tek günde bitiremeyeceğimden bir seri yapayım dedim. Bugün konuya giriş yapıyorum, hadi buyurun.
Çiftler ne zaman çocuk sahibi olamadıklarından şüphe duymalılar?
‘Evlenmek asla yetmez mutlaka çocuk da olmalı, hatta tek çocuk da yetmez çok çocuk olmalı.’ Bu bizim coğrafyanın aileden, akrabaya, komşudan, bakkala herkesin evlenen çifte uyguladığı, çoğu zaman dile de gelen dayatmasıdır. Asıl mesele çocuk isteyip de bunu başaramayan çiftlerin ne kadar zaman sonra bu durumdan rahatsızlık duyduklarıdır.
Kısırlık ya da infertilite adı verilen sorun doğum kontrol yöntemi kullanmadan cinsel birliktelik yaşayan bir çiftin bilinen bir sorun olmamasına rağmen ilk 1 yıl içinde gebelik haberi alamaması halidir. Bu 1 yıllık bekleme ya da deneme süresini kısaltması gereken çiftler vardır elbette. En önemlisi kadınlarda ileri yaşlara ertelenmiş anne olma planıdır. 35 yaş üstü kadınlarda 6 ay, 40 yaş üstü kadınlarda ise planlama başladığında infertilite, tüp bebek uzmanı ile görüşme tavsiye edeceğim ilk harekettir.
Kısırlık ne kadar yaygınlıkta bir sorun?
Kısırlık, sorun haline geldiğinde bu çiftler arasında oldukça sıkıntılı bir sürecin başlangıcı demektir. Önce kabullenmek, kendi içinde sessizleşmek, internette bu dünyayla tanışıldığında derin bir kuyuda kaybolmak ve doğru adresleri bulmak için çabalamak hemen hemen tüm çiftlerin başına gelen şeylerdir. Sonra durum seslendirilmeye başlanır ve çevrenizde ne kadar çok çiftin bu sorunla karşılaştığına tanık olursunuz. Hele bir de tüp bebek uzmanıyla görüşmeye gittiğinizde ortak sorunu yaşayan kalabalığı görünce içiniz biraz ferahlar. Aslında dünya üzerinde de Türkiye’de de kısırlık sorunu ile doktora başvuran ve tedavi gören çiftlerin oranı %15’ler civarındadır. Bu da azımsanmayacak bir orandır. Yani kısırlık sorunu yaşayan çiftler yalnız değildir ve sorun çoğu zaman çözümlenebilir.
Kısırlık sorununun sebepleri nelerdir?
Çocuk isteyen ‘çiftler’ demek çok önemli bir detaydır. Çoğu zaman kısırlık sanki sadece kadının üstlendiği bir sorunmuş gibi algılanır. Bunu değiştirebilmek için her fırsatta kısırlık sorunun sebeplerinin iki cinsiyet için de eşit oranlarda olduğunu söylemek isterim. Kadına ait sorunların başlıkları biraz fazladır sadece. Çünkü kadını yumurtalıkları, tüpleri, rahmi, rahim yolu ve hormonları, genetiği ile birlikte değerlendirmek gerekirken, erkeği sperm analizi, yumurtalıkları, hormonları ve genetiği ile değerlendirmek yeterlidir. Kadın için yaşlanmak çok büyük risktir. Çünkü yumurtalıklar doğuştan itibaren var olan kapasitesini ömrün belli bir kısmında harcar ve menopoz yani yumurtaların tükenmesi haliyle de bitirir. Bu da kadının çocuk sahibi olmak için ölene kadar zamanı yok demektir. Ailesinde erken menopoz hikayesi olan kadınların daha da dikkatli olmaları gerekir. Ve sıkıntılı yaşlar olarak kabul edilen 35 yaş ve sonrası için gebelik isteyen kadınların bir tüp bebek uzmanı tarafından ön değerlendirmeye alınmalarında fayda vardır. Yumurtalık kistleri önemli sorunlardan diğeridir. Hele de bunların içinde çikolata kisti ya da diğer adı ile endometriozisi olan kadınların yumurta rezervlerinde ve yumurta kalitesinde azalma tehlikesinden dolayı iki katı uyanık olması gerekir. Adet düzensizlikleri ve buna sıklıkla sebep olan poliksitik over hastalığına sahip kadınlar da kısırlık açısından doğru değerlendirilmesi gereken hastalardır. Tüplerde oluşan tıkanıklıklar, rahim içindeki şekil bozuklukları, miyom ya da polipler de kadınların gebeliğine engel olabilen ve sıklıkla cerrahi tedavilerle çözülebilen sorunlardır. Hormon bozukluklarının, genetik hastalıkların da gebe kalmada sorun yaşatabileceği akılda tutulmalıdır.
Erkek kısırlık sorunları sperm değerini bozacak ilaç kullanımı, toksik maddeler, ateşli hastalıklar, testislere uygulanmış cerrahi ameliyatlar ve genetik sorunlar gibi sıralanabilir. Ve bu sorunlar ne olursa olsun nihayetinde çiftin sorunu olarak çözülmelidir.
Kısırlık tedavisinde tüp bebeğin yeri nedir?
Kısırlık tedavilerinde tüp bebek tedavisi basamak tedavileri arasında son sırada yer alan altın standart bir tedavidir. Çiftlerin değerlendirilmesi sırasında uygun olan tedavi seçenekleri yumurta takibi, aşılama yöntemleri olabilir. Gebelik bu yöntemlerle elde edilemez ise ya da zaten başından tüp bebek adayı ise çiftler zaman kaybetmeden tedavi başlamak gerekecektir. Tüp bebek tedavisi korkutucu bir tedavi değildir. Doğru anlatılması durumunda hasta ve doktorun işbirliği ile uygulanan ve sonunda embriyoloji laboratuvarıyla da taçlandırılan bir tedavidir.
Tüp bebek tedavisi nasıl uygulanır, ne kadar sürer?
Tüp bebek tedavisi aslında kadın üzerinden uygulanan bir tedavidir. Ortalama 2 hafta süren ve kadının adet periyodunun başıyla tedavinin start verdiği bir süreçtir. Hormon içeren ilaçlar kullanılır. Haliyle hormon aksını tedavi ederken ağrı kesiciler kullanmak saçma olur. Bu ‘hormon’ meselesi kadınları başlangıçta ürkütür. Uygulamaların çoğu iğnelerle olduğu için de pek sevilmez. Ama ben şimdi size çok kolay ve kısa bir süreç olduğunu anlatacağım, rahat olun. İlaçlar zaten kadını kadın yapan östrojen hormonunun salgılanmasını sağlayan iğnelerdir. Sadece dozlar kısa süreliğine biraz yüksektir. Kısıtlı bir risk grubu dışında (meme kanseri, pıhtılaşma bozuklukları gibi) kolaylıkla tolare edilirler. Toplamda 9-12 günlük sürede 3-4 kez doktor muayenesi tedavi için yeterli bir süredir. Çalışan kadınlar, uzaktan gelen gidenler için bu muayene sıklıkları kriz olabilir, az sabredeceksiniz. Sonra yumurtaların toplanması adı verilen aşamada kısa süreli anestezi uygulaması ile yumurtalar dış ortama spermlerle döllenmek üzere alınır. Bundan sonrası embriyoloji laboratuvarındaki yetkin kişilere bırakılır. Ve embriyo adı verilen hayatın ilk hali başlar. Bu embriyolar ÖSYM’nin sınavlarından daha çetin bir elemeden geçerek kendilerini ispatlarlar. İyi olanlar kazanır ve rahim içine transfer için belli kurallar dahilinde transfer işlemi yapılıp gebelik haberi için beklenir. Bu süre bir çiftin hayatında en yavaş geçen günlerdendir. Yüz güldürücü sonuçların olduğu bilinen tüp bebek tedavileri hakkında yazmaya devam edeceğim.
İnsanların en masum isteği ve hayali olan çocuk sahibi olmak, önüne engeller çıksa da tedavi ile çözüm sağlanabilen bir sağlık sorunudur. Sağlıcakla kalın, mutlu pazarlar.
www.draytunaktan.com