T24 haberi tüm ayrıntısı ile yayınladı.
Sabahtan akşamın geç saatlerine kadar yollarda, toplantılardaydım. T24 dışında yer veren internet medyası var mı; gazetelerin internet sayfalarında yayınlandı mı; televizyonlar ana haber bültenlerinde gösterdi mi bilmiyorum. Eh bu yazı yazılırken henüz kağıt gazeteler basılmamıştı. O yüzden onlar yer verecek mi, yoksa görmezden gelecek, yok mu sayacaklar şimdiden bilemiyorum.
Bildiğim, dün İstanbul’da, Tüyap Kitap Fuarında bir kitap günışığına çıktı. 125 kişi için küçük, demokrasi için, özgür düşünce için, düşünce özgürlüğü için büyük bir adım atıldı. Ahmet Şık’ın da aralarında yer aldığı 125 yazarın ortak sorumluluğunda bir kitap kağıda basılmış olarak yayınlandı: 000Kitap Dokunan Yanar!
Yazarlar kitaba katkılarını şu hınzır paragrafla açıkladılar:
“...Şu anda elimizde tuttuğumuz bu kitabı biri yazdı; birileri düzeltti; birileri redakte etti; birileri noktalama işaretlerini denetledi; birileri yazım kusurlarını elden geçirdi; birileri düşük cümle olup olmadığını kontrol etti; birileri ön okuma; birileri son okuma süreçlerinde görev aldı ve 125 yazarın tümü de kitabın sorumluluğunu üstlendi...”
Kitabın 125 yazarından biri de –belki farkettiniz- benim. Benim katkım bayağı önemliydi: Kitabın metninde noktalı virgül kullanılması gerekirken virgül kullanılıp kullanılmadığını denetledim. Öteki yazarlardan –mesela- Ayşenur Arslan da önemli bir görev üstlenmişti. O, metinde virgül kullanılması gerekirken yanlışlıkla noktalı virgül kullanılıp kullanılmadığını denetledi.
124 yazar (Yanlış oldu. Düzeltiyorum: 125 yazar) katkı sundu ve kitap günışığına çıktı.
İyi oldu.
Kitapların yasaklanmadığı, kitapların suç belgesi olarak hüküm giymediği, düşünce özgürlüğünün pervasızca çiğnenmediği, gazetecilerin sadece ve sahici mesleki çalışmalarından dolayı tutuklanmadığı bir Türkiye düşleyenlerden 125’i bir itiraz çığlığını ete kemiğe büründürdüler, ak kağıt üstüne mürekkep düşürüp bir kitap ürettiler...
Tüyap Kitap Fuarına yetiştirmek gerekiyordu. O yüzden çok az sayıda basılabildi. Ama sanıayorum Aralık başında dileyen herkesin alabileceği kadar kitap raflarda yerini alacak.
Tabii başına bir kaza gelmezse...
(Gelmez herhalde. Bir hukuk devletinde, hele demokratik bir hukuk devletinde herhalde kitapların başına bir şey gelmez... Yoksa yanılıyor muyum? Neyse, göreceğiz...)
* * *
“000Kitap-Dokunan Yanar” üstüne bu kadar.
Ama mesleğimiz üstüne iki çift laf etmeden bu yazıyı noktalayamam.
Bu yazıya konu olan kitabın yayınlanması gazetecilik mesleğinde tartışmasız haberdir.
Şimdi dehşetli merak ediyorum, yarın sabah bu ülkenin gazetelerinde bu haber yer alacak mı ? Almazsa neden almayacak; alırsa ne kadar yer alacak?
Tüyap Kitap Fuarında ANGA’ların (=Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları’nın) yaptığı basın açıklamasını izleyen haberci ordusunun, haberlerini fotoğraflarını, görüntülerini getirip çalıştıkları medya kurumunun haber merkezine, yazıişleri masasına, yayın yönetmenlerine ilettiklerine eminim.
Emin olmadığım ve merak ettiğim ondan sonrası...
Gün ola sabah ola... Hep birlikte göreceğiz...