Çoğu Doğu Perinçek’in şeysinde… Neydi adı? Hah, tamam, Vatan Partisi’nde yuvalanan, Aydınlık nam ceridede yazan çizen, Perinçek partisinde yer almayanların gönül ve fikir birliği içinde olduğu, hepsinin ideolojik ortak paydası sıkı bir Türk milliyetçiliği olanlar bir imza kampanya başlattılar: HDP kapatılsın.
Kendilerini "seçkinler, öncüler" diye tanımlamışlar. Aralarında eskinin namlı ve üniformalı istihbaratçıları filan da var.
Kampanyaya ertesi günlerde mütekait generaller, Ülkü Ocakları üyesi tosunlar, korucubaşılar, ADD yöneticileri, bir ara CHP’den milletvekili seçilmiş "müsellah" hanımlar, nedense ve nasılsa rektör yapılmışlar filan da katıldı.
HDP’nin 15 Haziran’da bütün milletvekilleri, yönetim kademelerindeki partilileri ile bir kol Edirne’den, bir kol Hakkariden başlatacağı ve kolların Ankara’da buluşacağı Adalet Yürüyüşü arifesinde başlatılan bu kampanya için şimdilik "manidar" demekle yetinelim…
* * *
Bu kampanyadan ne çıkar?
Kapalı kapılar ardında ne pazarlıklar, ne hesaplar yapıldığını, ne gibi kirli uzlaşmalara varıldığını bilmiyoruz. O yüzden sorunun cevabını da bilmiyoruz.
Göreceğiz…
Ama bu, katıldığı seçimlerde ancak binde bilmem kaç oy alabilmiş bir partinin zıpırlığı değil de daha derinlerde kotarılıp başlatılmış bir kampanya ise ve diyelim başarıya ulaştı ve HDP kapatıldı…
Sonra ne olur?
Hiiiiç, 1991’de DEP’le (Demokrasi Partisi) başlayan, o kapatılınca bir yenisi kurulan ve Google’a bakmadan hepsini sayamayacağım, aklımda kalanlarla yürürsek, HEP, HADEP, DEHAP, ÖZDEP çizgisinde yürüyüp bugün de HDP’de süren Kürt siyasal hareketinin yasal partilerine biri daha eklenir. Alfabedeki harfler henüz tüketilmediği için bu hiç de zor olmaz. Sonunda Siyasal Partiler Yasası’nın öngördüğü sayıda yurttaşın bir araya gelip İçişleri Bakanlığı’na vereceği bir dilekçeye bakar…
Diyelim kapatmakla yetinilmedi ve bir yasa değişikliği yapılarak, kapatılan partilerden milletvekili olanların artık bir partide yer alamayacakları, bir seçimde aday olamayacakları gibi hukuken geçerli, demokratik bağlamda ağır ayıplı bir adım atıldı.
Hatta daha da gözlerini karartıp, diyelim HDP’yi kapatmakla yetinmediler. milletvekillerini de hapse tıkmak için adımlar attılar…
Hiç bir şeye yaramaz.
Yeni ve yeterince sayıda milletvekili adayı kolayca bulunur ve kesinlikle seçilirler. Üstelik yasal ve siyasal hilebazlığın bedeli ödetilir ve 2018’deki yüzde 11,6’lık oy oranının epey üstüne çıkılır ve milletvekili sayısı da 60‘dan 80’e, 90’a ulaşırsa çok az kişi şaşar…
* * *
Sakın bir demokrat, eşit haklı yurttaşlık ilkesine ve hukuk devletine sımsıkı bağlı biri olarak Tırmık’ı buraya kadar okuyup rahatlamayın ve yürek serinletmeyin.
Suriye ve Irak sınırlarının ötesinde yeni maceralara hazırlanan yayılmacı ve "fütuhatçı" adımlarının en yetkili ağızlardan duyurulduğu, Putin Rusya’sı ve ÇKP yönetimindeki dev kapitalist Çin ile nikah kıymaya hazırlanıldığı bir gelecek rotası çizilmiş gibi.
İktidar artık "Milliyetçi İslam" gibi saçma görünen ama gerçek olan bir nitelik kazandı. Siyasal İslam ile Türk milliyetçileri, militaristler el ele verdiler, kol kola girdiler.
Saldırı oklarının ilki Kürt siyasal hareketine yönelik. Ama orada kalmayacak. Demokratlar, sosyal demokratlar, sosyalistler, boyun eğmeyen, biat etmeyen her yurttaş da bu saldırıdan paylarını alacaklar.
Eğer kendilerine henüz dokunulmadığı için susarlar, demokratlığın ve evrensel hukukun gereklerini yerine getirecek bir eylemliliğin içinde yer almazlarsa…