21 Ocak 2014

Bilmece, bulmaca, devlet sırrı açıklamaca…

Bir bulmaca soracağım. Cevap için beş saniyeniz var. Bildiniz bildiniz, bilemezseniz mecburen bir devlet sırrı açıklayacağım.

Bir bulmaca soracağım. Cevap için beş saniyeniz var. Bildiniz bildiniz, bilemezseniz mecburen bir devlet sırrı açıklayacağım.

Başlıyoruz.

Soru: Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ne iş yapar?

Biiiir, ikiiiiii, üüüüç, dööört, beeeeşşş…

Bilemediniiiiiiz!..

Cevap: Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) yasanın hatta Anayasanın kendisine verdiği görevleri yapar gibi görünür. Ama aslında onun rutin işi devletimizin ne kadar yufka yürekli, ne kadar yardım sever, ne kadar yokluk, yoksulluk çekenlerin derdine deva olduğunu kanıtlamaktır.

Bu amaçla çok sayıda TIR almış ya da kiralamıştır ve rutin olarak TIR nakliyeciliği yapar.

MİT’e eleman alınırken asıl sınav TIR kamyonlarını yardan aşırıp, sınır kapısından geçirip hedefine ulaştırıp ulaştıramayacağındadır. Sınavı geçip, mesleğe alınıp kıdemli olanlar TIR şoförü olur; acemi olanlar da şoför muavini olarak görevlendirilir.

Mesela Suriye’de zalim Baas rejimi, halkının Nusayri (Arap Aleviliği de deniyor) kesimini balla börekle beslerken Sünni kesimini aç açık mı bırakıyor; MİT hemen kolları sıvar; TIR’lara bebek aspirini, bebek maması, süt, lahmacun, muhallebi, kesme şeker, sıvı yağ, margarin, battaniye, kalın çorap, nohut, bulgur yüklenir ve TIR’lar yola çıkar.

Tam sınır kapısına yaklaşırken Cemaat’ın hain ve zalim savcıları yolu kesip TIR’ları durdurur ve aramaya kalkışır. Çoğu zaman arayamazlar. Çünkü jandarma ve polis adli kolluk olarak kimden emir alacağını artık iyi öğrenmiştir. Kanuna değil valiye bakar. Vali Ankara’ya bakar. Ankara Başbakan’a bakar ve savcılar da çekip giden TIR’ların ardından bakar.

Vali demeç verir:

"19 Ocak 2014 günü Adana - Ceyhan istikametinde seyreden üç araçta, Cumhuriyet Savcılığının talimatı ile yapılan kontrollerde, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın rutin görevlerini ifa eden personelin bulunduğu anlaşılmıştır. Söz konusu personel gerekli incelemeyi müteakip, rutin görevlerini ifa etmek üzere kontrol noktasından ayrılmışlardır"    

Ancak valinin işaret ettiği “gerekli inceleme” sırasında TIR’larda mühimmat denen mermi, havan topu başlığı, el bombası filan gibi askeri malzeme sandıkları bulunduğu ortaya çıkmıştır.

Ama ne gam!

MİT, insani yardım malzemesini, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) deposunda bulunan ve kullanılmayan sandıklara koymuştur ve olay bundan ibarettir.

Tabii bazı fesat ruhlu kişilerin, özellikle gazetecilerin fitne yaratacak sorularından etkilenip “Madem insani yardım malzemesi, niye gizli; niye TIR’ların aranmasına karşı çıkılıyor” diye soranlarınız çıkacak.

Çıkmasınlar…

Gizlidir, çünkü tersi yüce devletimizin yardımseverliğine, hamiyetperverliğine yakışmayacak bir kibirle “Bakın biz Suriye’nin yoksullarına, zor durumdaki insanlarına ne büyük insani yardımlarda bulunuyoruz” gibi bir öğünme, böbürlenme tavrı ortaya çıkacaktır.

Bu yüce devletimize yakışır mı, ?

El cevap: Elbette yakışmaz.

Günah da gizli, sevap da gizli dememiş mi atalarımız?

Zaten asıl açıklamayı Hükümet Sözcüsü yapacaktır ve kestirip atacaktır:

- MİT'in TIR'ındaki malzemeler hiç kimseyi ilgilendirmez…

Çünkü devlet sırrıdır. Bu devletin sırrı da ne Türkiye Cumhuriyeti savcılarını, ne Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarını ilgilendirmez. Sadece Papua –Yeni Ginelileri ilgilendirir…

İtirazı olan?

Yok.

Öyleyse dağılın!..

Yazarın Diğer Yazıları

Bitirilmeyen bir Tırmık ve bir kişisel not

Hiç günü kurtarmak için yazmadım. Bundan sonra da yazmam

Reis boşa koysa dolmaz, doluya koysa almaz

Reis'in derdi büyük. Eğer "Seçim zamanında yapılacak" sözünü ve iddiasını yalayıp yutmayacaksa Anayasa'yı değiştirmek zorunda. Anayasayı değiştirmeye ise Meclis'teki AKP ve MHP milletvekillerinin sayısı yetmiyor. O zaman geriye tek seçenek kalıyor. Erken seçim

Bir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden

MHP Başbuğu partisinin Kızılcahamam kampının kapanışında konuştu. Valla kampa katılan MHP yiğitleri ne düşündüler bilemem. Zaten düşündükleri olumsuzsa dile getirmek MHP çatısı altında pek mümkün değildir. Parti disiplini değil, Başbuğ disiplini olsa gerek. Ama ben elbette her türüyle milliyetçiliğe, dolayısıyla MHP’ye de, onun Başbuğ’una da çok ama pek çok uzağım, öyleyse Başbuğ’un sözleri üstüne düşündüklerimi dile getirebilirim

"
"